Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Ankara’dan Washington’a Afrin tepkisi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Washington ve Paris’ten, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Afrin’de düzenlediği Zeytin Dalı Harekatı’na yönelik sert açıklamalar gelirken, harekat dün 40. gününe girdi. Ankara, Afrin’in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) ilan ettiği ateşkes kapsamında olduğunu söyleyen Washington’u kararı saptırmakla suçladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) aldığı 2401 sayılı ateşkes kararının Afrin’de de uygulanması gerektiğini dile getirmek amacıyla “Türkiye mutabakatı iyice okumalı” sözlerine Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy’dan yanıt geldi.

“ABD’nin masum sivillere odaklanmasını tavsiye ederiz”

Türkiye’nin, Suriyelilerin acısını hafifletmek için çalışmalarına devam edeceğini vurgulayan Aksoy şunları kaydetti, “ABD’nin de teröristlere destek veren açıklamalar yapmak yerine rejimin Doğu Guta’daki masum sivil insanlara saldırılarını durdurmaya odaklanmasını tavsiye ederiz” diye konuştu.

Aksoy, Nauert’in ifadelerinin, her türlü temelden yoksun olduğunu, BMGK’nin 2401 sayılı kararının odak noktasını anlayamadığını ya da bu odağı çarpıtmak istediğini göstermekte olduğunu söyleyerek, bu kararın temel amacının, Suriye rejiminin Doğu Guta’ya düzenlediği, yüzlerce sivilin ölümüne, okul ve hastanelerin tahrip edilmesine yol açan saldırıları durdurmak olduğunu vurguladı.

“Amacımız, Türkiye’nin ulusal güvenliği”

Ateşkes kararının ayrıca, Suriye rejimi tarafından kuşatılan bölgelere insani yardım sağlamayı da amaçladığına işaret eden Aksoy, Afrin bölgesinin kötü insani koşullardan muzdarip bölgeler arasında yer almadığını söyleyerek, Zeytin Dalı askeri harekatının amacının, Suriye topraklarının birliği ve Türkiye’nin ulusal güvenliğine tehdit oluşturan terör örgütleri olduğunu yineledi.

Aksoy sözlerine şöyle devam etti; “Afrin’de devam eden, ateşkes kararında kastedilen şekilde sivil-terörist ayrımı gözetmeyen bir çatışma değil, Suriye’nin bütünlüğünü ve Türkiye’nin milli güvenliğini hedef alan terörist örgütlere karşı yürütülen bir mücadeledir. Türkiye, Suriye’deki çatışmaların taraflarından biri değildir. Türkiye, Afrin’de yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı’nda BM Şartı’nın 51. maddesi temelinde meşru müdafaa hakkını kullanmaktadır.”

“Türkiye ile iletişim halindeyiz”

ABD Dışişleri Sözcüsü Nauert, pazar akşamı televizyonda yer alan bir röportajında “Doğu Guta’da olan biteni dikkatlice takip ediyoruz. Afrin’de olan bitenler hakkında da Türkiye ile iletişim halindeyiz” demişti.

Sözcü ayrıca, Rusya ve İran olmadan Esed rejiminin devam edemeyeceğine dikkat çekerek, Rusya’nın, Suriye’deki kimyasal silahların yok edilmesi konusunda garantör olması gerektiğini söylemişti.

“İran ile ilgili birçok seçeneğimiz var”

İran konusuna da değinen Nauert, İran’ın bölgedeki karışıklıklara ve huzursuzluğa neden olduğunu belirterek “Niyetimizi önceden açıklamıyoruz, ama birçok seçeneğimiz var” ifadelerini kullandı.

“Türkiye ile iletişim kanallarımız açık”

ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Joseph Votel, Rusya ve İran’ın, ülkesiyle Türkiye arasındaki stratejik ortaklığı sarsmaya çalıştıklarını söyledi.

ABD Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi’nde ‘Terörizm ve İran; Ortadoğu’da Savunma Zorlukları’ isimli oturumda konuşan Votel, Türkiye’nin DEAŞ ile mücadelede çok önemli bir rol oynadığını savunarak, PKK konusunda ciddi endişeleri olan Türkiye ile iletişim kanallarının açık ve ‘mümkün olduğunca profesyonel’ olduğunu vurguladı.

Votel, Ankara ile Washington arasındaki gerginliğin sebebinin, PYD’nin silahlı kanadı olan YPG olduğunu da kabul etti.

“Moskova Suriye’de ‘meşale ve itfaiyeci’ rolünde”

Moskova’nın Suriye’de ‘ateşi yakan meşale ve itfaiyeci’ rolü oynadığını söyleyen Votel, aynı zamanda Rusya’nın aradaki anlaşmazlıkları çözmek için arabulucu rolü oynamak isteyen tüm tarafların müzakere çalışmalarını zayıflatmak istediğini de kaydetti.

Rusya’nın Suriye’deki rolünü ‘çok rahatsız edici’ olarak nitelendiren Votel, Rusya’nın Suriye krizini çözemediğini ya da çözmek istemediğini belirterek, “Rusya ve İran, Suriye’deki rejimi güçlendirmek ve ABD’nin Irak ve Afganistan’daki askeri etkisini azaltmak için çalışıyor. Rusya ve İran, ABD ve Türkiye arasındaki uzun yıllara dayanan stratejik ortaklığı da sarsmak istiyor” diye konuştu.

Ankara’dan Macron’na yalanlama

Ankara, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un telefon görüşmesi hakkında, Fransa Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada yer alan bazı ifadeleri yalanladı.

Fransa Cumhurbaşkanlığı, görüşmeye ilişkin olarak Türk makamlarının açıklamalarından farklı bir açıklama yaparak, Macron’un, Erdoğan’a BM’nin Suriye’deki ateşkes çağrısının Afrin bölgesini de kapsadığını ifade etmişti.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Fransa Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamanın tersine, görüşmede Macron’un 2401 sayılı BMGK kararından bahsederken Afrin’e atıfta bulunmadığını açıkladı.

Aksoy’un açıklamasında şu ifadeler yer aldı; “Telefon görüşmesinin içeriğiyle, Fransa Cumhurbaşkanlığı ofisinin açıklaması arasındaki dürüstlüğe sığmayan söz konusu farklılığa ve konuşma kayıtlarda olduğu halde kamuoyuna yalan bilgi vermenin yanlışlığına ilişkin tepkimiz Fransız makamlarına iletilmiştir.”

Erdoğan, Macron’a Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili gelişmeleri bildirdi

Erdoğan, Macron ile telefon görüşmesi sırasında, Suriye’deki son gelişmeleri ve iki ülke arasındaki ilişkileri ele almış, Zeytin Dalı Harekatı’na yönelik bilgiler vermişti.

Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili Macron’a bilgi paylaşımında bulunan Erdoğan, Afrin’in terör unsurlarından temizlenmesinin, Türkiye’deki sığınmacıların Suriye’ye geri dönüşlerini de beraberinde getireceğini belirterek, Afrin’deki operasyonda sivillerin zarar görmemesi için tüm tedbirlerin alındığını sözlerine eklemişti.

BMGK’da oy birliğiyle kabul edilen ateşkes çağrısına da değinen Erdoğan ve Macron, ateşkes konusunda fikir birliğinde bulunarak, başta Doğu Guta olmak üzere insani durumun iyileşmesi için ateşkesin hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulamış, Suriye krizine siyasi çözüm bulma çabalarının önemi de değinmişti.

Zeytin Dalı’nda 2 bin 184 terörist etkisiz hale getirildi

20 Ocak’ta başlatılan Zeytin Dalı harekatında 40. güne girilirken TSK tarafından yapılan açıklamada, harekatın başlangıcından bu yana 2 bin 184 teröristin etkisiz hale getirildiği bildirildi.

“Suriye’den olası sığınmacı göçüne yönelik ciddi bir ön işaret yok”

Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Suriye’den olası sığınmacı göçüne yönelik ciddi bir ön işaret olmadığını açıkladı.

Anadolu Ajansı’nda (AA) Editör Masası’nda soruları yanıtlayan Akdağ, ülkesinin göç dalgaları ile başa çıkmak için gerekli uzmanlık ve deneyime sahip olduğunun altını çizerek, bu konuda her zaman gerekli hazırlıkların yapılmakta olduğunu kaydetti.

Akdağ, hem Fırat Kalkanı bölgesi, hem de İdlib’de belli alanlar oluşturduklarını ve 200 bine yakın kişiyi buraya tahliye etmeye hazır olduklarına dikkat çekerek, Zeytin Dalı harekatının başarıyla gerçekleştirilmesinin ardından, Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönmesini beklediklerini söyledi.