Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Arakan Danışma Komisyonu nihai raporu yayımlandı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Eski BM Genel Sekreteri Annan öncülüğünde Myanmar Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çi’nin desteğiyle oluşturulan Arakan Danışma Komisyonunun hükümete sunduğu tavsiye raporu açıklandı.

Eski Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan öncülüğünde Myanmar Dışişleri Bakanı ve Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Aung San Suu Çi’nin desteğiyle oluşturulan Arakan Danışma Komisyon’u Burma’daki Müslüman azınlık olan Arakanlılar’ın siyasi ve ekonomik açıdan marjinalleştirilmesinin Rakhine eyaletini aşırılık yanlısı bir zemin haline getireceğine dikkat çekerek, “Halkın hoşnutsuzluğu yok sayılırsa, aşırılık yanlılarını istihdam etmek daha kolay olacak” açıklamasında bulundu.

Eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan liderliğindeki komisyon, Burma’dan, azınlık olan Arakanlılar’a daha fazla hak vermesini talep etti.

On yıllardır süren katı bir askeri yönetim sonrasında ülkenin dönüşümler geçirdiği bir dönemde çoğunluğu Budist olan Burma’da yaklaşık 1.1 milyon Müslüman Arakanlı’ya yapılan muamele, en büyük insan hakları meselelerinden biri oldu.

İnsan Hakları İzleme Örgütü Asya Departmanı Direktörü Phill Robertson, “Komisyon, hareket özgürlüğü, okullara ve hastaneler gibi temel hizmetlere erişimi kısıtlama gibi temel sorunlar üzerinde durdu” dedi. Ancak, komite raporunda yasak olan Rohingya kelimesini kullanmama konusunda dikkatli davrandı.

2016 yılında Myanmar Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çi’nin talebi üzerine kurulan komisyonun nihai raporunda, “Sorunlara hızlı çözüm bulunmadıkça, müslüman ve Budist iki grupta aşırılık riski var. Yaralarımızı düzeltmemize yardım edeceğiz. Sorunları görmezden gelemeyiz” dedi.

Komisyon, Burma’ya yaklaşık 1.1 milyon Arakanlı’ya vatandaşlık verilmesini yasaklayan tartışmalı 1982 yasasını gözden geçirme çağrısında bulundu.

Son yıllarda, Budistlerin nüfusunun çoğunluğu oluşturduğu bir ülkede Müslüman çoğunluğa sahip olan Rakhine eyaletinde patlak veren şiddet olayları ölümlere yol açtı.

Burma yetkilileri, bir grup Arakanlı teröristin 2016 sonbaharında polislerin öldürüldüğü saldırılara başladığını açıklamıştı. Ardından, bölgedeki ordu tarafından, köyler yakılmış ve 87 binin üzerinde Arakanlı müslüman, komşu Bangladeş’e kaçmıştı. Birleşmiş Milletlerin insanlığa karşı suç teşkil edebileceğini söylediği toplu cinayetler, çete tecavüzleri ve köylerin yakılması olayları meydana gelmişti.

Dokuz üyeli komisyonun nihai raporunda, şiddetin tırmanmaması ve mezhepsel gerilimlerin olmamasını sağlamak için acil ve kapsamlı bir cevap gerektiği dile getirildi.

Raporda, hükümetin; din, etnik aidiyet veya vatandaşlık statüsüne bakılmaksızın Arakan eyaletinde yaşayan herkese serbest dolaşım hakkı tanıması gerektiği vurgulandı.

Bu durum özellikle, Rakhine eyaletindeki yerinden edilmiş insanlara yönelik kamplarda yaşayan, izin almadan dışarı çıkamayan 120 bin Müslüman için çok zor.

Komite, bütün göçmen kamplarının kapatılması konusunda ısrar ettiğini belirterek, çoğu 2012 yılında iki grup arasında çıkan şiddet olayları sonrasında Budistler’den ve köylerinden kaçan insanlara, alternatif çözüm önerileri getirilmesini teklif etti.

Annan yaptığı açıklamada, “Tüm devlet sektörlerinin yardımlarıyla, hükümet liderliğinde ortak bir hareket olmazsa, Rakhine eyaletinde yoksulluğu daha da arttıracak, başka bir şiddet ve aşırılık döngüsüne geri dönme riskiyle karşı karşıyayız” dedi.

Aung San Suu Çi, Arakanlı Müslümanlar’ı ülkeden atmak isteyen Budist milliyetçilerin güçlü muhalefeti ile karşı karşıya.

Bölgedeki kökenlerinin yüzlerce yıla dayandığını savunan Arakanlı Müslümanlar, Myanmar vatandaşlığından yoksun bırakıldı ve Bangladeş tarafından kaçak göçmenler olarak değerlendirildi.

BM’nin şubat ayında yayınlanan bir raporunda, güvenlik güçlerinin çok büyük bir olasılıkla insanlığa karşı suç işlediğini ve etnik temizlik operasyonu yaptığını açıklamıştı. Bu rapor, bir ay sonra bir araştırma komisyonu kurulmasına yol açmıştı.

Fakat Myanmar’daki yerel araştırmacılar BM raporunu eleştirdiler ve istismar iddialarını reddettiler.

Myanmar, BM tarafından atanan üç uzmana vize vermeyi reddetti. Buna karşılık, hükümet Annan Komisyonu’nun tavsiyelerine uyacağını söyledi.

Ancak, eyaletteki uzun vadeli ekonomik kalkınma, eğitim ve sağlık gibi diğer konuları değerlendirmek için geniş yetkiye sahip olan Komisyon, insan hakları ihlalleri ile ilgili belirli iddiaları soruşturma için zorunluluğu bulunmadığını belirtti.