Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Aramco, petrolden daha fazlasıdır | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Dünya petrol devi Aramco’nun, dünyanın dördüncü büyük petrokimya şirketi olan SABIC’in stratejik bir hissesini satın alması için beklenen büyük anlaşmanın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği (zira müzakereler henüz hazırlık aşamasında) bir yana, oldukça önemli bu duyurunun taşıdığı anlam bile Suudi Arabistan’ın ekonomik çeşitlilik esasına dayalı 2030 Vizyonu’nun hız aldığı ve doğru yolda ilerlediği noktasında bir rahatlama sağlıyor.

Aramco, Krallığın, en önemli kaynaklarından biri olan ham petrolü iğnesinden uçak parçalarına kadar modern hayat için gerekli olan yüzlerce değerli ürüne dönüştürmesini sağlayacak bir arıtım tesisleri (rafineriler) ve petrokimyasallar ağı oluşturmaya kararlı. Önümüzdeki yıllarda Aramco, enerji devi iken enerji ve petrokimyasallar alanında dev bir şirkete dönüşebilirse Suudi ekonomisinin şimdi olduğu gibi petrol fiyatlarının iniş çıkışlarına bağımlı kalmayacak olması doğaldır. Hele de yüzde 3’lük oranı ile petrokimyasal sektöründeki büyüme, küresel ekonominin büyüme oranı veya yakıta yönelik toplam talepten daha hızlı iken.

Petrolün petrokimyaya dönüştürülmesinde kaydedilen ilerleme, petrole yönelik küresel talebin büyümesi için gerçek bir ufuk olarak görülüyor. Özellikle de elektrik üretmek için yakıt olarak petrol ve türevlerinin kullanımına dayalı kasvetli bir dünya geleceğine yönelik tahminler yürütülürken. Aynı şekilde elektrikli arabaların 2030’da doruk noktasına ulaşmak için güçlü bir rakip olarak sahneye girişi ve Çin ve birçok Avrupa ülkesinin ulaşım sektöründe yakın zamanda dizel yakıtından vazgeçmek istediklerini belirtmesi de ortada. Bunun için başarı denklemi temelinin, dünyanın ihtiyaç duymayacağı bir mal olmaya devam edecek olan ham petrolün kullanımındaki çeşitliliğe dayalı olduğunu söylemek mümkündür. BP, Shell ve ExxonMobil gibi büyük küresel şirketlerin başarı sırrı, petrokimyasal ve rafine sanayisiyle sonlanması değil de petrolün bulunup çıkarılmasına kadar sahip oldukları çeşitlilik olabilir. Bu, böyle şirketlerin petrol fiyatları düşse de büyük bir değişiklik olmadan kâr payını koruyabilmelerini sağlamaktadır.

Aramco’nun enerji sektöründe olduğu gibi petrokimyasal sektöründe de bir deve dönüşme planları, Suudi ekonomisinin gelir kaynaklarını çeşitlendirmek için uzun vadeli stratejik bir çerçevede üç senelik bir geçmişe sahip olsa da bu, Krallığı yalnız petrole dayalı bir devletten daha fazlasına dönüştürmek isteyen Veliaht Prens Muhammed b. Selman’ın yürüttüğü vizyondur. Bununla birlikte Aramco ve SABIC arasında varılması beklenen nitelikli anlaşma, Suudi Arabistan petrol sanayisinin yapısında tam anlamıyla geniş çaplı bir ufuk açacaktır. Ve böylece Aramco, kârlı kardeş bir şirketten stratejik bir pay almakla petrokimyasal sanayisi alanındaki hissesini artıracak ve Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu da 100 milyar dolar piyasa değeri olan SABIC’in bir kısmını satın alarak nakit para akışı sağlayacak. Nihayet, Suudi Arabistan’ın içinde bulunduğu büyük bir değişim sürecinde iki taraf da kârlı çıkacak.

Aramco hâlihazırda üretim yapmak için 261 milyar varil petrole sahip ve bu miktar, ExxonMobil şirketinin sahip olduğu miktarın yaklaşık 20 katına denk. Uzmanlar, petrokimyasal sektöründe petrol kullanımının önümüzdeki on yılda petrole olan talebin büyümesi için temel bir kaynak haline dönüşeceğini düşünüyor. Böylece her bir varilin katma değeri artırılarak gelir kaynakları çeşitlendirilecek. Bu, Krallığın yapmaya çalıştığı en önemli stratejik hedef. Suudi ekonomisi petrole bağımlı kalmasın ve fiyatların düşmesi, devletin gelirlerine etki etmesin diye.