Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Husam Zeki, ABD’nin Kudüs kararını tartışmak üzere olağanüstü bir Arap zirvesi düzenleneceğini belirtti. Husam Zeki, Arap Dışişleri Bakanları Konseyi tarafından Kudüs meselesi ile ilgili gelişmeleri takip etmek üzere alınan kararla kurulan Arap Birliği Bakanlar Heyeti’nin ilk toplantısının 6 Ocak’ta Ürdün’de yapılacağını kaydetti.
Arap Birliği’nin merkezinde düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunan Zeki, Mısır, Ürdün, Filistin, Suudi Arabistan, BAE ve Fas Dışişleri Bakanlarından oluşan Arap Birliği Bakanlar Heyeti ile Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt’ın Ürdün’de yapacakları toplantının içeriğinin, periyodik olarak düzenlenen Arap Birliği toplantılarının önümüzdeki Mart ayında Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da yapılacak olan toplantıda açıklanacağını belirtti.
Husam Zeki, ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıma kararının, kötü sonuçlar doğurabilecek bir şekilde uygulanmaması gerektiğine işaret etti.
Şu an Araplar tarafından yapılan eylemlerin amacının Filistin davasını desteklemek ve Filistinlilere yardım etmek olduğunu vurgulayan Zeki, Arap ülkeleri ve Arap Dışişleri Bakanları arasında, ABD kararıyla nasıl daha iyi başa çıkılacağına dair görüş alıverişinde bulunulması düşüncesinin hakim olduğunu belirtti.
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt’ın, Arap Birliği’nin ilgilendiği Libya’daki durum çerçevesinde önümüzdeki ay Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da dördüncüsü düzenlenecek olan, Arap Birliği, Birleşmiş Milletler, Afrika Birliği ve Avrupa Birliği temsilcilerinin katılacağı Libya konulu toplantı için Libya’ya bir ziyarette bulunacağını aktaran Husam Zeki, toplantıda Libya krizine yönelik bölgesel ve uluslararası tutumların ele alınacağını kaydetti.
Toplantıda, Libyalıların çıkarlarının diğerlerinin menfaatlerinin önüne geçmesini umduğunu belirten Zeki, Arap Birliği’nin Libya’daki kriz konusuna büyük ilgi gösterdiğini söyledi. Arap Birliği Libya Temsilcisi Salahaddin el-Cemali ile iletişim içerisinde olunduğunu aktaran Zeki, el-Cemali’nin Arap Birliği’ne Libya kriziyle ilgili yapılacak toplantılar hakkında görüş ve katılımlarını bildirdiğini söyledi.
Libya krizi içerisinde çok sayıda sorunun birbirine geçmiş olmasına rağmen, çözmek istediklerini söyleyen Zeki, krizin arzulanan çözüme ulaştırılabilmesi için ‘koordine edilmiş bir uluslararası diplomatik eyleme’ ihtiyaç olduğuna işaret etti.
Önümüzdeki yıl, Yemen dosyasında bir atılım gerçekleştirileceği konusunda iyimser olduğunu dile getiren Husam Zeki, Yemen’deki durumu, ‘çok zor ve Yemen halkının karşı karşıya kaldığı insani bir sıkıntı’ olarak nitelendirdi.
“Gerekli cevabı Arap Birliği Genel Sekreteri Ebu Gayt verdi”
Olası bir İran-Arap diyaloğu konusunda sorulan bir soruya, Zeki, “Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, bu durum ile ilgili açıklama yaptı” şeklinde cevap verdi.
Bu konuda pratik adımlar atılmadan önce soruların cevaplandırılması gerektiğini söyleyen Zeki, “İran, Arapların iç işlerine karışmaya devam ediyor ve bu tehditlerin diyalog çağrısı ile uymadığı açıkça ortada” dedi. Ayrıca Husam Zeki, Arapların diyalog çağrısı ile aynı tutum içerisinde bulunan hiç kimsenin bu çağrısını geri çevirmediğini de sözlerine ekledi.
Irak’ın terörle mücadelede örnek olduğunu belirten Zeki, “Cehalet, radikalizm ve terörle yüzleşmek için yalnızca askeri ve güvenlik alanına dayanmayan kapsamlı bir yaklaşım olması gerekir. Tabii bu yaklaşım doğrultusunda çaba sarf etmekte önemli” şeklinde konuştu.
“Afrika’nın Filistin davasını anlamasını da sağlayacağız”
Husam Zeki, İsrail’in Afrika kıtasındaki nüfuzuna yönelik Arap Birliği’nin verdiği tepki ile ilgili bir soruyu, “İsrail’in Afrika’ya sızmasına son vermenin yollarını görüşmek üzere komisyonlar kuruldu. Bu durumun son bulması konusunda umutluyum ve aynı şekilde Afrika’nın Filistin davasını anlamasını da sağlayacağız” şeklinde yanıtladı.
İsrail’in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyeliğine adaylığı ile ilgili olarak Husam Zeki, Arap büyükelçileri veya Arap dışişleri bakanları olsun, her seviyede geliştirilen ve üzerinde çalışılan bir Arap eylem planının bulunduğunu vurguladı. Henüz açıklanmamış ve devreye sokulmamış bu planın, uluslararası meşruiyet kararlarını ihlal eden bir devletin adaylığını engellemesini umduğunu belirtti.