Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Arap Koalisyonu: Husi füzeleri Lübnan’ın güney banliyölerinden kaçırılıyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Yemen’deki Meşru Hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu Sözcüsü Albay Türki Maliki, yaptığı açıklamada, Yemen’de geri alınan bölgelerde henüz kullanılmadan ele geçirilmiş bir füzenin yanı sıra İran’a ait Kaim füzesi kalıntısı bularak, Husilerin Yemen topraklarından fırlattığı balistik füzelerin İran üretimi olduğunu dünyaya kanıtladıklarını kaydetti.

Albay Maliki, İran’ın metodunun, bölgedeki düşmanca eylemlerini reddetmeye dayalı olduğunu ve dünyada hiç bir suçlunun suçunu kabul etmediğini söyledi. CNN televizyonuna verdiği demeçte açıklamalarda bulunan Koalisyon Resmi Sözcüsü Maliki, İran’ın Husileri desteklediğine dair kanıtların sunulduğunu doğruladı.

Kaçakçılığın ana kapısı: Hudeyde limanı

Maliki kendisine yöneltilen “Bu füzelerin Yemen’e nasıl kaçırıldığı” sorusuna karşılık, füze kaçakçılığının doğrudan İran’dan yapılmadığını, Beyrut’un güney banliyölerinden yapıldığı cevabını verdi. Hudeyde limanının Yemen’e kaçak balistik füzelerin ve diğer silahların girişinin ana kapısı olduğuna dikkat çeken Albay Maliki, füzelerin İran’dan Suriye üzerinden Beyrut’un güney banliyölerine, oradan da deniz yoluyla Yemen’e gönderildiklerini söyledi.

ABD, Avustralya ve Fransa’ya ait donamalar silah yüklü birkaç gemiye el koyduğunu ifade eden Maliki, İran rejiminin Yemen’e doğru çıktığı yolda, 2216 ve 2231 sayılı BM kararlarını ihlal ettiğinin kanıtlarının ortaya çıktığını kaydetti.

Silahları ülkemizi korumak için kullanıyoruz

Öte yandan Albay Maliki, Suudi Arabistan’ın ABD’den silah satın almasıyla ilgili bir soruyu, “Bu silahları vatanımızı korumak, Husi terörizmiyle mücadele etmek ve bölgeyi İran’ın kirli emellerinden korumak için kullanıyoruz” şeklinde yanıtladı.

Maliki, Suudi Arabistan’ın, Birleşmiş Milletler (BM) kuralları ve uluslararası hukuka uygun olarak, İran destekli Husilerin Suudi Arabistan’ın şehirlerine füzeler fırlatma tehditleri ile baş etme ve zamanında tepki verme hakkına sahip olduğunu vurguladı.

“Askeri operasyonların amacı açık”

Suudi Arabistan liderliğindeki Arap Koalisyonu’nun Yemen’den çıkma konusunda bir strateji arayışında olmayacağını vurgulayan Maliki, askeri operasyonların amacının açık olduğunu ve Yemen meşru hükümetinin uluslararası toplum tarafından kabul edildiğinin altını çizdi.

Koalisyon’un hedefine ulaşmak için açık bir strateji uyguladığını vurgulayan Sözcü, Yemen’deki savaşın resmi bir orduyla yapılmadığını, terörist bir gruba yönelik olduğunun unutulmaması gerektiğinin önemine dikkat çekerek, Yemen’deki meşru hükümetin yeniden kurulmasının sadece Suudi Arabistan’ın değil, uluslararası toplumun sorumluluğu da olduğunu vurguladı.

“Husiler İran’la ilişkilerini kesmeli”

BM kararlarına dayalı siyasi bir çözüme ulaşma olasılığının önemine işaret eden Albay Maliki, ancak 2140 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararı’na dayalı siyasi çözümün Husiler tarafından engellendiğini kaydetti. Bu nedenle, Husilerin, kendi çıkarlarını değil, Yemen halkının çıkarlarına öncelik vermesi ve eğer Yemen’i istikrara kavuşturmak istiyorlarsa İran hükümeti ile ilişkilerini sona erdirmeleri gerektiğini söyledi.