Arap ülkeleri ve uluslararası bazı örgütler, Suudi Arabistan’a yönelik tehdit ve baskılar karşısında Riyad’ın yanında olduklarını açıkladılar.

Arap ülkeleri ve uluslararası örgütler, Suudi bir resmi yetkili tarafından dün yapılan ‘Suudi Arabistan ekonomik, siyasi baskı ve asılsız suçlamalar gibi kendisine yönelik tehditleri şiddetle reddediyor. Bu tarz yöntemlerin Riyad’ın Arap ve İslam dünyasındaki kararlı ve istikrarlı duruşunu zayıflatamayacağını’ ifade ettiği açıklamasına destek verdi.

İngiltere, Fransa ve Almanya Dışişleri Bakanları da, ortak açıklama yayımlayarak, Suudi Arabistan vatandaşı Cemal Kaşıkçı’nın ortadan kaybolmasına dair yürütülen Suudi-Türk ortak çabalarını teşvik edici olarak niteledi.

BAE’den tam dayanışma

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed Al-Nahyan, egemenlik ve bölgesel konumunu zayıflatmaya çalışanlara karşı dost ülke Suudi Arabistan ile tam bir dayanışma içinde olduklarını söyledi. Nahyan, BAE’nin, Suudi Arabistan’ın bölgesel barış ve güvenliğin tesis edilmesindeki temel rolüne zarar veren tüm girişimleri reddettiklerini dile getirdi.

BAE’nin, iyi ve kötü zamanlarda Suudi Arabistan’ın yanında olduğunun altını çizen Şeyh Abdullah, bunun köklü kardeşlik bağlarından kaynaklandığını belirterek, “Bizler her zaman Suudi Arabistan’ın yanındayız. Çünkü bu duruşumuz, şerefli, onurlu, istikrarlı ve umutlu bir duruştur” dedi.

Riyad’a yönelik ‘siyasileştirilmiş ve şiddetli’ bir kampanyanın yürütüldüğüne dikkat çeken Şeyh Abdullah bin Zayed, “Bu başarılı olmayacak. Suudi Arabistan’ın bölgedeki merkezi konumunu, rasyonellik ve ılımlılık eksenindeki temel rolünü zayıflatamayacaklar” dedi.

Umman, Suudi Arabistan’ın çabalarını destekliyor

Umman Dışişleri Bakanlığı da, “Kardeş Suudi Arabistan ile Umman’ı birbirine bağlayan güçlü kardeşlik ilişkilerinden yola çıkarak, bugün Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklama ilgiyle takip edildi. Umman, Suudi Arabistan’ın gerçekleri bulmak için yürüttüğü çabaları destekliyor” ifadelerini kullandı.

Bahreyn’den destek

Bahreyn de, tüm yıpratma girişimlerine karşı Suudi Arabistan ile tam bir dayanışma içinde olduklarını açıklarken, egemenliğe zarar vermeye çalışan tüm girişimlerin şiddetle reddedildiği belirtildi.

Suudi Arabistan’ın, Arap ve İslam dünyasının güvenlik ve istikrarı için bir yapı taşı olduğuna dikkat çeken Bahreyn, Riyad’ın aynı zamanda uluslararası düzeyde güvenlik, istikrar ve refaha yönelik yapıcı girişimleri ile lider bir rolü olduğunu belirtti.

Bahreyn, Suudi Arabistan’ın, terörizm gibi uluslararası topluma meydan okuyan çeşitli tehdit ve tehlikelerle mücadeleye yönelik tüm rasyonel politikaları ve büyük çabalarında sabit şekilde durduğunu ileterek, dünya çapında barış ve istikrarın sağlanmasında bitmek bilmez çabalarına da vurguda bulundu.

KİK, Suudi Arabistan’a yönelik medya kampanyasını kınadı

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Dr. Abdullatif bin Raşid ez-Zayani, Suudi Arabistan’ın Cemal Kaşıkçı’nın kaybolmasıyla ilgili maruz kaldığı medya kampanyasını kınayarak, “Bazı Arap ve uluslararası medyada dolaşan haberler gerçeğe dayanmayan asılsız suçlamalardır. Bunlar Suudi Arabistan’a zarar vermeyi amaçlıyor” şeklinde konuştu.

Bazı medya organlarının, profesyonellik ve objektiflikten çıkarak basının etik kurallarını ihlal ettiğini aktaran ez-Zayani, yalanların yayıldığını ve gerçeklerin politik amaçlar için çarpıtıldığını söyledi.

Suudi Arabistan’ın, Cemal Kaşıkçı’nın ortadan kaybolmasıyla ilgili gerçekleri ortaya koyma konusundaki kararlılığını gösterdiğini ileten ez-Zayani, konunun aydınlatılması için Türk tarafı ile birlikte ortak bir soruşturma komisyonu kurulmasını talep etmekte tereddüt etmediğini kaydetti.

Ürdün Suudi Arabistan’ın yanında durdu

Ürdün de, söylentiler ve kampanyalar karşısında Suudi Arabistan’ın yanında durdu. Ürdün hükümet sözcüsü Cumana Guneymat, Ürdün’ün Suudi Arabistan’a verdiği desteği dile getirerek, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin gücüne vurgu yapıldı.

Guneymat, ayrıca Suudi Arabistan’ın Arap ve İslam dünyasındaki rolü ve statüsünü hedef alan herhangi bir girişimin reddedildiğini de sözlerine ekledi.

Yemen: Suudi Arabistan zehirli oklara maruz kalıyor

Yemen de, Suudi Arabistan ile dayanışma içinde olduğunu belirterek, “Suudi Arabistan’ın bugün maruz kaldığı zehirli oklar, dünya ve bölgenin istikrarındaki lider rolü ile Arap ve İslam ulusu meselelerine karşı takındığı onurlu tutumları nedeniyledir” açıklaması yapıldı.

Suudi Arabistan’ın maruz kaldığı, ucuz medyatik ve politik hedefin, onu Arap ve İslam milletinin lider ve öncü rolünü sürdürmekten, ayrıca ülkeyi kuşatan tüm tehlikelerle yüzleşmekten alıkoymayacağını belirten Yemen, Arap ve İslam dünyalarının güvenliği ve istikrarının temel taşı olan Suudi Arabistan’ın sahip olduğu yüksek itibarına olan derin takdirini dile getirdi.

Mahmud Abbas, Suudi Arabistan’a duyduğu mutlak güveni ifade etti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise, her zaman Filistin halkının yanında duran Suudi Arabistan’ın sabit tutumunu takdir ettiğini söyleyerek, Suudi Arabistan’a duyduğu mutlak güveni ifade etti.

Üst Düzey Alimler Konseyi her türlü tehdidi reddetti

Suudi Arabistan’daki Üst Düzey Alimler Konseyi, Suudi Arabistan halkının liderleri ve hükümetin arkasında durduğunu söyleyerek, ülkeyi zayıflatmaya yönelik her tehdidi reddettiklerini bildirdi.

Twitter üzerinden yapılan açıklamada, “Suudi Arabistan halkı, bilge liderleri ve hükümetin arkasında durarak, kendilerini zayıflatmaya çalışan her tehdidi reddediyor. Baskılar ne yönde olursa olsun, bu mübarek ülke, bölge ve dünyanın istikrar ve refahında önemli bir role sahip, ayrıca Arap ve İslam dünyasında bir öncü olarak kalmaya devam edecek” ifadeleri kullanıldı.

İİT’den destek açıklaması

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) da, İstanbul’da kaybolan Suudi Arabistan vatandaşı Cemal Kaşıkçı olayı ile ilgili iki kardeş ülke Türkiye ve Suudi Arabistan’ın uzmanlarının içinde bulunacağı ortak bir ekip oluşturma adımına övgüde bulundu.

İİT Genel Sekreteri Dr. Yusuf el-Useymin, “İki kardeş ülke, en zor koşullarda bir ikili işbirliği modeli sunabiliyor” dedi.

Suudi Arabistan’ın katılımıyla Türkiye tarafından yürütülen soruşturmanın sonuçlarını beklemenin önemini vurgulayan el-Useymin, İslam ülkeleri ve dünya medyasına bu konuda yayınlanan haberlere daha dikkatli ve profesyonelce yaklaşma çağrısında bulundu.

Arap Birliği’nden ekonomik yaptırım eleştirisi

Arap Birliği Genel Sekreterliği’nden resmi bir kaynak ise, devletlerarasındaki ilişkilerin dalgalanması halinde siyasi ya da tek taraflı hedeflere ulaşmak için ekonomik yaptırımları bir araç olarak kullanmanın kabul edilemez olduğunu dile getirdi.

Suudi yetkililerin, Cemal Kaşıkçı’nın kaybolması konusunda devam eden soruşturmalara yönelik işbirliklerini açıkça belirttiklerini söyleyen kaynak, onlara yönelik tehdit veya baskı uygulamaya gerek olmadığını kaydetti.

Rabıta’dan kınama

Dünya İslam Birliği (Rabıta), Suudi Arabistan’a yönelik ekonomik yaptırım, siyasi baskı ve asılsız suçlama yöneltme gibi girişimleri kınayarak, Riyad’ın ümmetin vicdanında büyük bir yeri olduğuna işaret etti.

Rabıta Genel Sekreteri Muhammed bin Abdulkerim el-İsa, Suudi Arabistan’ın önde gelen pozisyonunun, bir anda ortaya çıkmadığını aksine her zaman uluslararası barış ve güvenliği vurgulayan onlarca uluslararası girişimle kazanılan bir hak olduğunu söyledi.

Rabıta Genel Sekreteri, Suudi Arabistan’ın radikalizm ve terörle mücadele öncü çabalar yürüterek, bölge ve dünyanın güvenliği, istikrarı ve refahının sağlanmasında çok önemli ve tarihi bir rol oynadığına dikkati çekti. Bu ülkeye yönelik tehdit ve zayıflatma girişimlerini toptan reddettiklerini söyleyen el-İsa, Kral Selman bin Abdulaziz ile Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a tam destek verdiklerini de sözlerine ekledi.

Arap Parlamentosu tam bir dayanışma halinde

Arap Parlamentosu Başkanı Dr. Meşal bin Fehm es-Selmi de, Suudi Arabistan ile tam bir dayanışma halinde olduklarını belirterek, bazı medya organlarının, Suudi Arabistan vatandaşı Cemal Kaşıkçı’nın Türkiye topraklarında kaybolmasının ardından Suudi Arabistan’ın uluslararası konumunu zayıflatma girişiminde olduklarını söyledi.

Es-Selmi, tüm medya organlarından profesyonel davranıp, sorumluluk göstererek, Arap ve İslam ümmetinin düşmanları tarafından yönlendirilmeden, soruşturmanın sonuçlarını bekleme çağrısında bulundu.