Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Arapça ve yabancı kitaplar | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Ahmed Alhanaki

Kitabın eşsiz kıymet ve faydası vardır. Öyle ki hayal seni alır semanın ufuklarına götürür. İlkesel olarak bir kitabın hayatımı değiştireceğini iddia etmiyorum. Ancak insana son derece tesir eden kitaplar vardır.

Erkek ve kadın oyuncular, kimileyin, ruhlarına nüfuz eden, rollerini temsil ettikleri bazı şahsiyetlerden bahsederler. Bu durum büyük ölçüde kitaplar ve benim görüşüme göre bizzat romanlar için de geçerlidir.

Okuduğum pek çok kitap ve romanlardan zaman sınırlaması yapmaksızın bana tesir edenleri üzerinde bir resmigeçit yapacağım. Ne var ki onlar, hafızamda yerleşmişler, oradan ayrılamıyorlar. Belki Fransız yazar Alphonse Carr’ın Magdalen’i de oradan hiç ayrılamayacak. Onu edebi üslup bakımından eşsiz, çekici ve zengin olan Mısırlı Edip Mustafa Lütfi Manfaluti tercüme etmişti. O, şiddetli bir aşk hikâyesinden bahsediyor. Yalnız onda beni sarsan birkaç sahne var. Bir tanesi şöyle; Adı Stephen olan romanın kahramanı, orduda savaşan kardeşini yüzüstü bırakarak, atının eğeri için gerekli parayı ona göndermeyip, onun yerine ileride samimi arkadaşı yüzünden evliliği reddedecek olan sevgilisine hediye almayı tercih etti. Aynı zamanda kardeşine eğer parası göndermediği için attan düşüp öldürülmüştü. İlerleyen zaman içinde de arkadaşı intihar etti. Onun dul eşi ve kızı ona sığındı. Tam ona duygusal bir yakınlık hissediyordu ki, sadece tesadüfen kadının ölen eşine söylediği fısıltıları hatırladı. O an, kardeşinin yoksunluğunun acısını da hatırladı. Kardeşinin saygınlığı ona dönmesine engel oldu. Ancak maddi olarak o kadını destekledi. Olanlar Magdalen’e ağır geldi. Kızını Stephen’e bıraktı. İntihar etmek için denize kaçtı. Stephen ona yetişti. Ne var ki onu kurtaramadı. Ondan sonra sahip olduğu her şeyi Magdalen’in kızına ve samimi bir arkadaşına bırakarak o da hayata veda etti.

Teröristlerin hain kurşunlarının isabet etmesiyle hayata veda eden Mısırlı Büyük Yazar Ferec Fuda’nın, ‘Kayıp Gerçek’ kitabı siyasal İslam tehlikesine karşı uyarıda en cesur, en güçlü kitaptır. O kitabında çürütülmesi mümkün olmayan kaynak, rakam ve gerçeklerle Beşerin Efendisi Hazreti Muhammed’in vefatından sonra nüfuz kazanmak, yolsuzluk, cariyelerle eğlenmek, dünyevi meta üzerine çıkan anlaşmazlıklar gibi pek çok uygulamayı gün yüzüne çıkardı. Kitap üslubu basit, akıcı, sayfası az kitaplardan olduğu için saman gibi hızla yayıldı. O kitap birçoklarının, bizzat tercihlerinde ortak akla önem verenlerin tabiatını değiştirdi.

Fransız Yazar Victor Hugo’nun ‘Sefiller’ adlı romanı devrim ve hürriyet, aşk ve savaş arasındaki Fransa tarihinin büyük bir çalışmasıdır. Yazar, romanında adı Jan Valjan olan, kız kardeşi ve çocukları için ekmek kırıntıları çalan, 19 yıl tutukluluğa mahkûm edilen, bu sürenin büyük çoğu da kaçış teşebbüsleri sebebiyle olan sefil bir hırsız üzerinden deha evvel kimsenin ortaya koyamadığı bir karakter yaratmıştır. Hapisten çıktıktan sonra acımasız bir toplum onu dışlamıştı. Ancak bir gün böyle olmadı. Kilisedeki şamdanları çaldığında polis onu yakalayıp getirdiğinde papaz, çalınanların Jan Valjan’ın olduğunu gerekçe göstererek onun suçlanmamasına engel oldu. Bu durum onun hayatını kökten değiştirdi.

‘Parayı Verdi Düdüğü Çaldı’ bu kitabı okumamı değerli dostum üstadımız Salih Savyan tavsiye etmişti. Değerli tavsiyeler konunda okunacak bir kitaptı. İngiliz kadın yazar F.S. Saunders, emperyalist Amerikan siyasetini parlatmak, despotluk uygulamalarını savunmak için paraya boğarak çok sayıda kültür adamlarını, sanatçıları, aktivistleri, hayır kuruluşlarını, eski komünistleri harekete geçirmesinde CIA’nın kültürel soğuk savaştaki rolünü ortaya çıkardı.