Şarku’l Avsat/Bağdat
Iraklı Şiiler tarafından oluşturulan Asaib Ehli’l Hak Hareketi tarafından yapılan açıklamada, iki gün önce ABD tarafından yayınlanan ve liderleri Kays El Hazali’nin 2007 yılında İran’la bağlantıları konusunda ayrıntılı bir şekilde ifade verildiğinin belirtildiği soruşturma tutanakları için “değersiz” ifadeleri kullanıldı.
Asaib Hareketi Sözcüsü ve aynı zamanda milletvekili olan Naim el-Abudi Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ABD tarafından yayınlanan raporda geçen bilgiler için denilebilecek en hafif sözün “değersiz” olduğunu belirtti. Söz konusu raporda geçen bazı şeyleri gizlemediklerini bilakis açık bir şekilde söylediklerini ifade eden Naim el-Abudi, İran tarafından desteklendikleri, ABD güçleri ve DEAŞ ile mücadele ettikleri ve nerede olursa olsun mukaddesatları koruduklarını gizlemediklerini söyledi.
Raporun ABD’nin Irak planı ile bir ilişkisi olduğunu söyleyen el-Abudi, bunun kendilerinin Fetih koalisyonu içindeki durumları ve ABD’nin müdahalelerini reddetmelerinden kaynaklandığını söyledi. Asaib Hareketi ve Fetih koalisyonunun ABD’nin Irak’a yönelik planı ve ABD’nin Irak’a müdahalesini kabul etmediğini belirterek “Irak’a dayatılan dış mihraklı hiçbir plan ve projeyi kabul etmeyeceğiz ancak Irak hükümetinin aldığı diplomatik kararlara da karışmayacağız. Bu bizim görevimiz fakat hiçbir dış gücün ülkemize müdahalesine izin vermeyeceğiz. Özellikle de ABD’nin Irak’ın içişlerine karışmak istediği bu sefer ayan beyan ortada. ABD, temsilcisi aracılığı ile tehditler savurmaya başladı. ABD’nin hedefi en büyük bloğun kurulmasında Irak’a kendi isteklerini dayatmak” dedi.
Söz konusu raporu yayınlayan “Wall Street Journal” gazetesinden yapılan açıklamada, ABD’nin Irak’taki savaşın tarihini öğrenmek için attığı adım kapsamında birkaç ay önce soruşturma tutanaklarının gizliliğinin kaldırıldığı ve tutanakların Washington’da masada olduğu belirtildi. Açıklamada Trump yönetimi dahilindeki yetkililerin Hazali ve milislerinin “terörist bir oluşum” olarak sayılma ihtimalini görüştüğüne yer verildi.
Wall Street Journal gazetesi tarafından yapılan açıklamanın devamında soruşturma tutanaklarında da ifade edildiği gibi Hazali’nin, İran’ın ABD askerlerini hedef alarak batıyı Irak’tan çekilmeye zorlamak (ABD 2011’de Iraktan çekildi) için Iraklı gruplara verdiği eğitim ve silah yardımı konusunda detaylı bir şekilde konuştuğu ifade edildi. 18 Haziran 2007 kaynaklı bir tutanağa göre Hazali soruşturma görevlilerine verdiği ifadede İran Devrim Muhafızlarının Tahran yakınlarındaki üç üste eğitim verdiğini ve bu üslerden birini kendisinin de ziyaret ettiğini belirttiği Lider Hamaney üssü olduğunu söyledi. Tutanağın devamında Hazali’nin; Hizbullah’ın İran tarafından Iraklı gruplara verdiği eğitimleri izlediğini, Hizbullah’ın askeri eğitmenlerinin çete ve şehir savaşlarından uzmanken İranlı eğitmenlerin büyük çaplı savaşlarda uzman olduğunu ifade ettiğine yer verildi. Soruşturmaya göre Hazali açıklamalarının devamında İran’ın Iraklılara vurulması gereken hedefler göstermediğini ancak onları, ülkeden çekilmek zorunda kalmaları için Basra ve başka bölgelerde bulunan İngiltere ve ABD askerlerine saldırmaya teşvik ettiğini söyledi.
Hazali soruşturma görevlilerine verdiği ifadede İranlıların batılı güçlere ülkedeki bazı mekanizmalarını havaya uçurmaları için Iraklılara verdiği patlayıcılara yönelik soruşturmalara ışık tuttu. Söz konusu patlayıcılar arasında; etkisini kanıtlayan ve yüzlerce ABD askerinin yaralanmasına veya ölmesine sebep olan zırh delici patlayıcılar da bulunuyor.
ABD’li yetkililer kendilerini Hazali’yi tutuklamaya iten en temel sebebin Kerbela’da ABD’li askerlerin kaçırılması olaylarına karışması olduğunu söylüyor. Söz konu kaçırma olayı 5 ABD askerinin ölümü ile sonuçlanmıştı. ABD’li askerlerin kaçırılması ile ABD liderliğindeki koalisyonun elinde esir bulunan Mukteda es-Sadr yandaşlarının kaçırılan askerler ile mübadele edilmesi hedefleniyordu. Hazali’nin soruşturmacılara verdiği ifadeye göre bu planın arkasında İran var.
Hazali, Mukteda es-Sadr’ın temsilcisi olarak İran’a gittiği hakkında detaylı konuşarak aralarında Devrim Muhafızları dahilindeki Feylek el-Kudüs’ün başkanı Kasım Süleymani’nin de bulunduğu üst düzey İranlı yetkililerle görüştüğünü söyledi. Hazali’ye yapılan soruşturmanın 6 Ocak 2008 tarihli tutanakta belirtildiğine göre soruşturma görevlilerine verdiği ifadede ilerleyen süreçte Mukteda es-Sadr ile anlaşamadığını belirterek Sadr’ı sadece kişisel çıkarı için kuralsız olmakla suçlamıştı.