Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Aşmavi’nin yakalanması ve Libya | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Mısırlı eski bir subay ve El Kaide örgütünün önde gelen liderlerinden biri olan terörist Hişam Aşmavi’nin tek bir kurşun sıkılmadan Libya’da yakalanması, Libya ordusunun El Kaide örgütüne indirdiği ölümcül bir darbedir. Nitekim Libya ordusu, Mısırlı terörist Hişam Aşmavi’yi Pazartesi günü sabah saatlerinde düzenlenen operasyon sırasında Derne kentinde yakaladığını açıkladı.

Aşmavi, Mısır ordusundaki Binbaşı Hişam Ali Aşmavi Mesud İbrahim ve El Kaide saflarındaki Ebu Ömer adlı kişidir. Aşmavi, sözde Bağdadi devletine biat eden Ensar Beytü’l-Makdis örgütünü kurdu. Daha sonra el-Murabitun örgütüne katıldı. Libya içerisinde çeşitli terör saldırılarını yönetti. O, Derne Mücahitleri Şura Konseyi’nin en önemli liderlerinden birisiydi. Ayrıca Aşmavi, Mısır’da ordu güçlerine ve polislere karşı yapılan saldırılara iştirak etti. Bunun için Aşmavi, örgütün kara kutusu sayılmaktadır. Aşmavi’nin Derne kentinde yakalanması sayesinde Hasan el-Benna ve Seyyid Kutup İhvan örgütünden birçok terör muhafızı, El Kaide ve DEAŞ lideri ifşa edilecek. Ki İhvan örgütü, çoğu kez teröristlerin varlığını gizledi. Hatta teröristlerin varlığını inkâr edip onları Katar’daki Hamadeyn rejiminden gelen para ve silahlarla destekledi.

Aşmavi’nin, Birleşmiş Milletler ve ABD’nin terör listesinde yer alan terörist Muri Abdülfettah Zogbiye eşliğinde yakalanması, Katar rejiminden Libya’daki İhvan unsurlarına kadar başta terör finansörleri olmak üzere birçoklarının isimlerini ortaya çıkartacak. Öyle ki İhvan örgütü, teröristlerin varlığına yönelik siyasi bir örtü sağlayıp genelde Libya’daki, özelde ise Derne kentindeki teröristlerin varlığını inkâr ediyordu.

Asker, subay ve sivillerden yüzlerce Libyalının öldürülmesine neden olan Aşmavi, ülkesi Mısır’da da farklı suçlardan dolayı aranmaktadır. Zira Aşmavi, Mısır’daki saldırıların lideri ve planlayıcısı olarak faaliyet gösterdi. 29 askerin ölümüyle sonuçlanan ‘el-Farafra saldırısı’ bunlardan birisidir.

Mısırlı Aşmavi’nin ve Libyalı Zogbiye’nin yakalanması, hem Libya hem de Afrika’daki El Kaide örgütüne yönelik ölümcül bir darbe indirecek. El-Murabitun örgütü ve Cezayirli terörist Muhtar Belmuhtar’la bağlantıları kapsamında verecekleri özel bilgilerden dolayı Aşmavi ve Zogbiye, değerli bir hazinedir. Panikleyip korktukları ve yardım istedikleri yüzlerinden okunuyordu. Zira üzerlerinde patlayıcı kemer, silah ve el bombaları olmasına rağmen Aşmavi ve Zogbiye, Libya ordusuna karşı direnmedi. Fakat yaşama isteği, cihat ve kurban iddialarına baskın geldi. Belki Aşmavi’nin sonu, Müslüman gençler için bir ders olacaktır. Nitekim Aşmavi, Harp Okulu’ndan mezun olup El Kaide örgütüne katılan ve kaçmak için silahını dahi kullanmayan rezil bir subaydır.

Aşmavi’nin yakalanması, Libya ordusuna has bir operasyon olmasına rağmen şu an terörle mücadele meselesi, bireysel bir sorumluluk değil, aksine herkese olumlu bir şekilde yansıyacak uluslararası bir işbirliğidir. Özellikle örgüt liderlerinin takip edilip canlı bir şekilde yakalanması, ölmeleri için insansız hava araçlarıyla vurulmasından daha büyük bir etkiye sahiptir. Zira onlar, yılanın başı yakalanmadan sırlarıyla birlikte ölüyorlar.