Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Astana görüşmelerinde ‘Gerilim durdurma bölgeleri’ müzakereleri | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Astana görüşmeleri çerçevesinde, garantör ülkeler (Rusya, Türkiye ve İran) arasındaki görüş ayrılıklarında uzlaşmaya varılması için 5. Astana toplantısı gerçekleştirildi. “Gerilim azaltma bölgeleri” ve sınırlarını sağlama anlaşması gereği, kontrol merkezleri kurulması çerçevesinde yapılan toplantıda ayrıca, Rusya “Suriye’de barış” ve tutuklularla ilgili dosyaları da masaya sürdü.

Astana’daki kaynaklar, Rusya, Türkiye ve İranlı ortakların Suriye’nin kuzeyi, güneyi ve ortasında kontrol merkezleri kurmak için anlaşmaya vardıklarını söylediler. İnterfax haber ajansının görüşmeleri takip eden kaynaklardan aldığı bilgiye göre, henüz özellikle Doğu Guta ve Humus konusunda anlaşmaya varılamadığını söyledi.

Ayrıca Suriye’nin kuzeyinde ve güneyinde ‘Gerilim azaltma bölgeleri’ ile ilgili çalışmalar yapıldığına dair beyanatların olduğu, Humus kırsalındaki Er-Rastan ilçesi ile ilgili bütün fikir ayrılıklarının çözümlendiği aktarıldı.

RT televizyonuna konuşan Astanalı kaynak şunları söyledi, “İran toplantıya katılanlardan, güney bölgesindeki durumun ileri bir zamana ertelenmesini talep etti. Çünkü, güney bölgesinin sınırlarına temas etmesi sebebiyle, farklı bir çözüm önerisi planlıyor.”

Suriye rejim güçleri ve milis grupları, Suriye’nin güneyindeki muhalif bölgelerinde Astana-5 toplantısı duyurusunda yer alan ÖSO’nun güney cephesindeki gruplarına geniş çapta saldırılar düzenledi.
Kazakistan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Enver Caynakov, Tüm heyetlerin Astana-5’e katılmak üzere Astana’ya geldiğini, bunların arasında Suriye silahlı muhalif grupların temsilcilerinden, önceki görüşmelerde yer alan muhalif heyetin başkanı Muhammed Alluş’un olmadığına dikkat çekerek, dokuz kişinin katıldığını söyledi.

RIA Novosti haber ajansı, “Aralarında Güney cephesinden temsilcilerin de bulunduğu Suriyeli muhalif heyet Astana’ya ulaştı” dedi. Rus haber ajansları, “BM Suriye Özel Temsilcisi Stefan de Mistura da dün Astana’ya ulaştı ve görüşmelere katıldı’’ bilgisini aktardı.

Rus ve Kazak tarafların açıklamalarına göre şuan,‘Gerilim azaltma bölgesi’ oluşturulmasına yönelik detaylarla ilgili görüşmeler yapılıyor. Özellikle esirler ve tutukluların değiştirilmesi ve tarihi bölgelerdeki mayınların temizlenmesi meselesi üzerinde duruluyor.

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Astana görüşmelerinde Suriye rejiminin uzlaşma için teşkil ettiği sorunun araştırılacağını vurguladı. Kazakistan Dışişleri Bakanı Kayrat Abdurahmanov, “Garantör ülkelerin üzerinde ittifak ettikleri görüşmenin nihai belgeler, ‘Gerilim azaltma bölgeleri’nin uygulanması esnasında ana resim olacak. En azından, garantör ülkelerin sunduğu belgelerde görünen bu.’’ Ayrıca garantör ülkelerin, mayınların temizlenmesi konusunu da görüşme niyetinde olduğunu söyledi.

Garantör ülkelerden uzman bir heyet, özellikle ‘Gerilim azaltma bölgeleri’ ile ilgili bir anlaşmaya varabilmek için geç saatlere kadar çalıştılar. Dün müzakereciler Astana’ya gelmeden önce burada bir toplantı yaptılar.
TASS haber ajansı, toplantıların başlıca hedefinin ‘Gerilim azaltma bölgeleri’ konusunda bir anlaşmaya varmak olduğunu belirtti.

Astana müzakerelerinin ilk saatlerinde, Rus ve Suriye rejimi heyetleri görüşmeler yaptı.

Diğer bir ikili görüşme de Suriyeli heyetler ile garantör ülkelerin heyetleri arasında kapalı kapılar ardında gerçekleştirilecek. Genel oturum bugün öğleden sonra yapılacak.

Resmi heyetler Astana-5’te görüşülmekte olanlar üzerinde suskun kalmaya devam etti. Katılımcı heyetlerden birindeki kaynak, RIA Novosti haber ajansına şunları söyledi: ‘’Gerilim azaltma bölgesi’ sözleşmesi gereği, biri Ürdün’de diğeri Türkiye ve yarısı Suriye’de bulunmak üzere iki kontrol merkezi kurulması kararlaştırılmıştır. Ürdün’deki merkez Suriye’nin güneyinde ‘Gerilim azaltma bölgeleri’ni oluşturacak; Rusya, Ürdün ve ABD’den gözlemciler buraya katılacak. Türkiye ve Suriye’de kurulacak ikinci merkezde ise, Türkiye ve Rusya’dan gözlemciler çalışacak. Bu, problemler çevresinde ortak bir anlayışın olduğunu gösteriyor. Ancak anlaşmaların ayrıntıları gizli kaldı”

Kaynak “Kontrol merkezleri arasında bilgi alışverişinde bulunulacağını, herhangi bir gerginliğin olması durumunda kuvvetlerin müdahale edeceği, yapılan ihlaller çerçevesinde bilgiler toplayacak gözlemcilerin konumlandırılacağı, örneğin tarafların karşılıklı ateşe maruz kalmasını önlemek için Rusya ve Türkiye kontrolü altında güvenlik güçlerinin geri çekilmeye zorlanması, endişeyi devam ettirecek herhangi bir durumda öneriler sunulacağı gibi zorunlu tedbirlerin alınmasının teklif edileceğini” açıkladı.

Kaynak söz konusu plan kapsamındaki çalışmanın 3 ay süreceğini belirterek şunları aktardı, ‘’Bu bölgeyi yenileyeceğiz ve bu yüzden kontrol etmeye başlıyoruz. Bu bölge üzerinde güvenlik ve huzur çatısı olduğu sürece, garantör ülkelerin birimleri rejim ve muhaliflerden oluşan Suriye birimleri ile değiş-tokuş edilebilecek. Ancak uzun bir toplantının ardından Suriye rejimi ve muhalifleri ikna etmeyi başardık. Suriye’nin kuzeyindeki ‘Gerilim azaltma bölgesi’nin Rusya ve Türkiye’nin hâkimiyeti altında, orta bölgelerin Rusya ve İran hâkimiyetinde, Suriye’nin güneyindeki ‘Gerilim azaltma bölgeleri’nin sorumluluğu ise Rusya’da olacak’’
Astana’da güvenilir bir kaynağın Eş-Şark El-Avsat’a yaptığı açıklamada, “Gündemde çok sayıda fikir var. Bunların tamamı çözüm bulma amacıyla tüm garantör ülkelerin üzerinde ittifak ettiği ve aynı zamanda Rusya ve tarafların bir araya gelerek kabul ettikleri fikirler olduğunu” söyledi.

RIA Novosti haber ajansına konuşan kaynak, geçmiş görüşmelerden beri kararsız duran İran’ın bu konudaki rolü üzerine ciddi görüş ayrılıklarına dikkat çekerek, “Uzlaşmaya varılabilmesi ve devamlılığı için ayrıntılar üzerinde çalışmaların sürdüğü söyledi. Astana-5’teki katılımcıların ‘Suriye ulusal uzlaşma komisyonu’ oluşturma çalışmaları yapacaklarını ve ‘komisyon, yeni bir merkez oluşturmak için değil, ulusal bir uzlaşı için forum veya konferans çalışması yapılmasının daha olası olduğu bir görev üstlenecek. Bu teklif çalışması yeni bir durum, çünkü uzlaşı ateşkesin sağlanmasından sonra atılacak bir sonraki adımdır. Tüm katılımcı tarafları Ulusal Uzlaşı Komisyonu oluşturulması fikrini destekliyor. Ancak bu fikri destekleyen tarafların özellikle kimler olduğunu ve bu taraflar arasında muhaliflerin olup olmadığını bilmiyoruz. Fakat bu komisyonun Cenevre’nin yerine geçebileceği endişesi giderildi. Nihai açıklamada Ulusal Uzlaşı Komisyonunun tespitini tamamlandığına dair bir paragraf yer aldı. Suriye rejiminden ve, itibar sahibi yerel kişilerden temsilcilerle oluşturulacak komisyonun yeni rolü de belirlendi. Komisyon, emniyet de dâhil olmak üzere, içerideki sorunların çözümünde yer alacak. ‘’diye konuştu.

Muhaliflerin heyeti

Eş-Şark El-Avsat’a açıklamalarda bulunan kaynaklar, Astana-5 görüşmelerine, muhaliflerden Guta gibi güney grupları ve çeşitli sebeplerden dolayı yeni gündemi boykot eden, kuzey gruplarının büyük bir kısmının aldığı katılmama kararın ardından, toplantıya sadece Ankara’ya çok yakın olan üç grup; Şam Kolordusu (Feylaku’ş Şam), Sultan Murat Tugayı, Şam Askerleri (Ecnadü’l Şam) temsilcilerinin katıldığını” söylediler.
Kaynak, “Heyetin içinde, Şam Kolordusunu temsilen Mundhir Saras ve Yasir Abdurrahim, Sultan Murat Tugayını temsilen Ahmet Osman ve Şam Askerleri’ni temsilen Fahd El-Ghazi’nin yer aldı. Muhanad Cüneyd, Yasir Ferhan, Ahmet Beri ve Ebu Ahmet El-Asimi kendi adlarına katıldılar. Türkiye, önceki dönemlerde kuzeyde yer alan diğer grupları ortaklığa ikna etmek için uzun tartışmalara giriyordu. Ancak ne var ki karşı çıkıyorlardı. Güney grupları toplantıyı boykot etti’’ dedi.

Astana-5’in çalışma biçiminin endişe verici olarak nitelendiren kaynak, “Moskova’nın ‘Merkezî Uzlaşma Komisyonu’ maddesini de bu çalışma cetveline ekletti. Komisyon, Ankara’nın çekincelerine rağmen, tüm grupların uzlaşılmış bir sisteme hazırlanmasını kolaylaştırıyor” dedi.

Kaynak, bu toplantının diğer tüm toplantılardan, Washington’ın katılmaması sebebiyle en zayıf toplantı olduğuna işaret etti. ‘Güney cephesi’ grupları, dün resmi açıklamalarında Astana görüşmelerinin, yeni çalışma biçimini protesto ettiklerini ilan ettiler. Bu sonuç, uluslararası görüşmelerin, Esed rejimine boyun eğmesi, tüm ülkelerin Esed rejimine desteği ve müttefik milis gruplar sebebiyle, Suriye’de akan kanın durdurulmasına yönelik herhangi bir ciddi karar alınmasını zorlaştırdı.

Kaynak, Güney cephesinden herhangi bir temsilcinin katılmadığını belirtti.

Yermuk ordusu komutanı Beşşar Al Zaabi Eş-Şark Al-Avsat’a yaptığı açıklamada Güney Cephesi’nin konumunun önemini belirterek, şunları kaydetti; Yermuk ordusu komutanı Beşşar Al Zaabi’nin Eş-Şark Al-Avsat’a yaptığı açıklamada Güney Cephesi’nin konumunun önemini belirterek, “Astana’ya gidilmemesini, yalancı garantör ülkeler gibi rejimin de bunu göz önünde bulundurması gerektiğini söyledi. Deraa, esasen hiçbir şeyle bağlantısı olamayan, endişenin düşürüldüğü bölgedeydi” dedi. Al Zaabi, yaptığı açıklama ile bölgedeki rejim askerlerinin devam eden operasyonlarına işaret etti.

Sputnik haber ajansı ise, uluslararası Astana-5 toplantısında, silahlı muhaliflerin heyetinden Tuğgeneral Ahmed Barre, ‘Halep’in Fethi’ operasyon daire başkanı Yasir Abdurrahim gibi isimlerin olduğu yaklaşık on temsilcinin katıldığını duyurdu.

Al-Naqib Saeed Naqrish ‘İslam Şehitleri’ sancağında siyaset ofisi ve dış ilişkiler müdürü oldu. Daha önce bu görev için ‘İslam Ordusu’ siyasi kolu başkanı Muhammed Alluş’un ismi verilmişti. ‘Eski Muhalif Heyetler’ adına konuşan Usame Ebu Zeyd, yeni Astana toplantısında katılımcılarından özür diledi. Son olarak Guta’da etkili Er Rahman Tugayı, görüşmeleri boykot ettiğini duyurdu. Er Rahman’ın Sözcüsü Vail Elvan, “Gerçekleşen bunca şeyden sonra bugün kim bu toplantıya geldiyse sadece kendisini temsil etti. Kimse, halkı ve kahramanları adına devrim ya da yenilik için bir şey yapmadı” dedi.