Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, ülkede artan olumlu havayla eş zamanlı olarak Başbakan Saad Hariri’nin istifasına yönelik söylemlerine hız verdi. Hariri’ye yakın kaynaklar, Lübnan Başbakanı’nın kişisel güvenliğinin sağlanması için güvenlik önlemlerinin alındığını bildirdi.

Avn’ın açıklamalarında “Hariri’nin istifası, Lübnan’a, bağımsızlığına ve Suudi Arabistan ilişkilerine karşı saldırı niteliği taşıyor” sözleri eleştirilere neden oldu. Hariri bu sözlere karşılık olarak “Ben iyiyim ve söz verdiğim gibi yakında döneceğim” dedi.

Hariri’nin lideri olduğu Müstakbel Hareketi milletvekili Akab Sakr, Avn’ın açıklamalarını “Çok tehlikeli” olarak nitelendirdi. Bu sözün Suudi Arabistan ile anlaşmazlığa neden olabileceği konusunda uyarıda bulunan Sakr, Hariri’nin birçok kez geri döneceğini söylediğini ancak şimdiye kadar böyle bir açıklama gelmediğini belirtti. Sakr, Hizbullah’ın da Lübnan’a dönmesi ve Yemen, Irak ve Suriye’de müdahalelerini durdurması gerektiğini vurguladı. Sakr, “Bu dönüş tüm sorunlarımıza çözümdür. Diğer bütün konuşmalar zaman kaybıdır ve hedefi değiştirir” dedi.

Sakr, “Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Hariri’den endişe eden tüm Lübnanlı liderleri takdir ediyorum. Hariri tutuklu değil, ailesiyle Riyad’daki evinde iyi bir şekilde yaşıyor” dedi.

Avn, daha önce yaptığı açıklamada “Hiçbir şey Başbakan Hariri’nin 12 gündür dönmemesini haklı göstermez. O nedenle onun Viyana Anlaşması’na aykırı olarak gözaltında tutulduğunu varsayıyoruz” açıklamasında bulunmuştu.

Milletvekili Velid Canbolat, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada “İster zorla, ister kendi iradesiyle 1 haftadır Lübnan’dan uzakta olan Hariri’nin dönmesinin zamanı gelmiştir. Kendisinin alternatifi yoktur’ demişti.

Mustakbel Hareketi’nin eski milletvekili Mustafa Alluş, Şark’ul Avsat’a yaptığı açıklamada, Avn’ın sözlerinin çözüm yolunu tıkadığını, Hariri’nin krizini çözmek için açtığı kapıyı kapattığını belirtti. Alluş, Avn’ın bu tavrının ya Velayet-i Fakih projesine tamamen bağlı olmasıyla ya da o projeye borçlu olmasıyla ilgili olabileceğini vurguladı.

Yorumlar, Avn’ın tutumlarının iki ülke arasındaki ilişkilerin daha çok bozulmasına ve Lübnan üzerinde olumsuz etkiler bırakmasına neden olacağı yönünde. Bu girişiminin ortamı kızıştırmak için olduğu ancak bunda başarı sağlanamayacağı belirtiliyor. Benzer görüşe sahip olan Alluş, “Bu kaçış hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Büyük bir felaketle karşı karşıyayız. Lübnan’a ne olacağını bilmiyoruz” ifadesini kullandı.

14 Mart Hareketi’nden bir Hristiyan siyasetçinin Şark’ul Avsat’a yapılan açıklamada Suudi Arabistan’la oluşturulacak herhangi bir gerilimin Lübnan’da kargaşaya neden olacağı belirtildi. Açıklamada Suudi Arabistan’ın İran’ın Lübnan’daki projesiyle çatışmaya doğru ilerlediğini belirten siyasetçi Hariri’nin istifasını onaylamak için dönmesine az kaldığını kaydetti. Yaşananlardan sonra Hariri’nin dönüşünün zorunlu hale geldiğini kaydetti.