Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Avrupa’da artan terör saldırılarının ardından İsrail, silah satışını iki katına çıkardı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İsrail Savunma Bakanlığı’nın açıkladığı raporda, Avrupa’nın terör saldırılarının artmasından bu yana İsrail’den; silah, askeri ve istihbarat cihazları ithal ettiği belirtildi. Avrupa ülkeleri, Asya’nın ardından İsrail silahlarının en büyük ikinci ithalatçısı oldu. İsrail’in 2014 yılında 724 milyon dolar olan silah ihracat geliri, 2015 yılında 1.6 milyon dolara yükseldi. Bu rakam 2016 yılında ise 1.8 milyar dolara çıktı. İstatistikler, İsrail ihracatının 2017 yılında da artarak devam ettiğini ortaya koyuyor. Diğer yandan, İsrail’in 2016 yılı silah ihracatı verileri ise şöyle; Kuzey Amerika ülkelerine yapılan ihracat, bir milyar 265 milyon dolar. Latin Amerika ülkelerine, 550 milyon dolar. Afrika ülkelerine, 275 milyon dolar. Asya ülkeleri ise 2.6 milyar dolarla İsrail’den silah satın alanlar listesinin en başındaki yerini koruyor.

Güvenlik Uzmanı ve Tel Aviv merkezli Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsünde görevli Dr. Eli Ritanj, “İsrail’in silah satışlarında gözlenen artış, Avrupa ülkelerinin 2015-2016 yılları arasında güvenlik bütçelerindeki yüzde 3’lük artışın bir parçası. Bir yandan terörizm sorunu, diğer yandan mültecilerin Avrupa’ya yoğun bir şekilde göç etmeleri, İsrail’in bu iki yılda Avrupa kıtası ülkelerine yaptığı silah ihracatının artmasındaki ana sebeplerden biridir. İsrail bu ülkelerin birçoğuna, hacker girişimleri ve teröristlerin siber saldırılarına karşı, İsrailli şirketler tarafından sunulan ve gittikçe daha önemli bir hale gelen teknolojik savunma sistemleri de sağlıyor” dedi.

2016 yılında İsrail güvenlik birimlerinin silah ihracatı ile ilgili hazırladığı ve Şarku’l-Avsat’ın ulaştığı bir rapora göre, “Uçak ve hava ağları geliştirme ve modernizasyonu yüzde 20, izleme cihazları ve görüntüleme sistemleri % 18, füze ve hava savunma sistemleri yüzde 15, cephane ve mühimmat yüzde 13, radarlar yüzde 12, siber casusluk yazılımları yüzde 8 ve insansız hava araçları yüzde 7 şeklinde dağılıyor.

İsrail silah üretim şirketleri, büyük ithalatçılara dönüşen Batı Avrupa ülkelerindeki değişimleri yakından takip ediyor. Bu ülkeler arasında en belirgin olanı, İngiltere, ABD ve Almanya. İngiltere ve ABD 20. yüzyılda Avrupa ülkelerine silah ihracatı gerçekleştiren en önemli ülkelerdi. Brexit (İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması) ve ABD Başkanı Donald Trump’ın, NATO ülkelerinin ulusal gelirlerinden yapılan askeri harcamaların yüzde 2 oranında arttırılması gerektiğini açıklamasının ardından, ABD güvenlik garantilerinin NATO ülkelerindeki geçerliliği konusunda kuşkular doğdu.

Almanya Başbakanı Angela Merkel ise, Avrupa’nın kendisine güvenmesi gerektiği konusunda bir çıkış yaptı. Bunun üzerine Almanya, AB’nin askeri bağımsızlığının güçlendirilmesi ve Rusya’yı caydırmaya yönelik nükleer gücünü geliştirmesi gerektiğini açıkladı. Fransa ve Almanya son zamanlarda Airbus Tiger saldırı helikopterleri ve havadan karaya füzelerin geliştirilmesi ortaklığının yanı sıra, ortak tank ve tank mermisi alımı gibi güvenlik işbirliği anlaşmalarında gittikçe daha fazla artışın söz konusu olacağını duyurdu. Ayrıca yakın zamanda ABD F-35 uçaklarının satın alınmasına ihtiyaç kalmayacak. Bunların yerine yeni bir savaş uçağının geliştirilmesi için işbirliği olasılığı da var. Tüm bu gelişmeler İsrail’e askeri mühimmat konusunda yeni bir alan açılmasını sağlıyor. Şu an İsrail’in bu ülkelerle uçaklar, füzeler ve uzay araçları konusunda işbirliği yaptığı biliniyor.

Diğer yandan, Doğu Avrupa’nın, 2014’teki Ukrayna krizinde olduğu gibi bir Rusya saldırısı korkusu var. Ukrayna krizi Avrupa ülkelerinin çoğunda kırmızı bir ışık yakarak, kendi güvenlikleri için sorumluluk almaları gerektiği konusunda kanaat oluşturdu. Buna ek olarak, hem duyduğu milli gururu ifade ederek, hem de kendi askeri gücünü inşa ederek, AB’ye bağlılığını bildiren Polonya ve Macaristan’da ulusal bir sağcı güç ortaya çıktı. Buradan yola çıkarak, önümüzdeki yıllarda Doğu Avrupa ülkelerinin İsrail’den büyük miktarlarda silah alımı yapması bekleniyor. Özellikle son dönemde, Rusya ile sınır komşusu olan Estonya ve Polonya arasında güvenlik ve istihbarat işbirlikleri ve bunun yanı sıra özellikle Litvanya gibi Baltık ülkeleri ve Estonya arasında güvenlik işbirlikleri yapılıyor.Halen Polonya, Estonya, Finlandiya ve Macaristan’da çok çeşitli silah programları bulunuyor. Örneğin, Polonya’nın son yıllarda askeri harcamalara yaptığı yatırım, 14 milyar dolardan fazla. Bu çerçevede, Polonya hükumeti ve İsrailli Elbit Systems şirketi arasında bir anlaşma imzalandı. Şirketin 1 milyar dolarlık kısa menzilli füze savunma ağı satması bekleniyor. Buna mukabil, Macaristan Viktor Orbán hükumeti, bu yılın başında yaptığı açıklamada, askeri harcamaların 2026 yılına kadar iki katına çıkarılacağını duyurdu. Bu da, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun geçen ayki Budapeşte ziyaretinde gerçekleştirdiği anlaşmalarında ışığında, İsrail’in bir dizi daha anlaşma gerçekleştirebileceğini gösteriyor. Litvanya’da bu yönde bir ilerleme sergiliyor. Litvanya, ordusu için İsrail merkezli Rafael Advanced Defense Systems şirketinden 100 milyar dolar değerinde askeri teçhizat ve gelişmiş silahlar satın aldı.

Bununla birlikte, İsrailli uzmanlar hükümeti uyarıyor: Eğer İsrail Avrupa ülkeleri için silah satın alınacak hayati kaynak olma konusuyla gerçekten ilgileniyorsa, güvenlik sistemleri ihracatı için verilecek lisanslar konusunda da temkinli davranmalıdır. Doğu Avrupa ülkeleri ile Rusya arasındaki ilişkilerde artan gerilim sebebiyle İsrail – Moskova ilişkileri üzerine gölge düşebilir. Suriye’deki Rus güçlerinin varlığı, güvenliği olumsuz yönde etkileyebilir. Bununla birlikte, İsrail’in Batı Avrupa ülkelerindeki kötü imajı nedeniyle, askeri ticarette gizliliğin korunması gerekiyor.