Avrupa Sayıştayı tarafından yayınlanan raporda, Türkiye’deki Suriyeli mülteciler için Avrupa Birliği (AB) tarafından sağlanan 3 milyar euroluk yardımın 1.1 milyar euroluk kesiminin gerektiği gibi ‘takip edilemediği’ bilgisi yer aldı. Raporda, ayrıca yardımın gerçekten ihtiyacı olanlara ulaşıp ulaşmadığı konusunda şüpheler olduğuna dikkat çekildi.
Avrupalı yetkililer, Brüksel’in, Türkiye’nin veri koruma kanununu gerekçe göstererek, gerekli bilgileri vermeyi reddetmesiyle ilk kez karşılaştıklarını söyledi.
Avrupa Sayıştayı tarafından hazırlanan raporda, Mart 2016’da yapılan anlaşma çerçevesinde, Türkiye’deki Suriyeli mültecilere verilen Avrupa fonlarının istenen hedeflere ulaşmadığı kaydedildi.
Raporda, mültecilerin Avrupa Birliği’ne (AB) akışını azaltmak için yapılan anlaşma kapsamında, Türkiye’deki çoğu Suriyeli 4 milyon mülteciye AB tarafından sağlanan 3 milyar euruluk yardımın 1.1 milyar euroluk dilimini Sayıştay’ın gerektiği gibi takip edemediği vurgulandı.
Avrupa Sayıştayı Üyesi Bettina Jakobsen, AB’nin Türkiye’deki Suriyelileri desteklemek için taahhüt ettiği 6 milyar euroluk desteğin ilk 3 milyar avroluk kısmına ilişkin Avrupa Sayıştayı tarafından hazırlanan rapor hakkında Brüksel’de bir basın toplantısı düzenledi.
“Paranın tamamının mültecilere gittiğini tam olarak söylemeyiz”
Jakobsen, “Paranın mültecilere gittiğini görüyoruz ancak tamamının onlara gittiğini somut olarak söyleyemeyiz. Risk var” diyerek, Birleşmiş Milletler’e (BM) ait kurumlar ve bu yardımla bağlantılı projelere dahil olan diğer organların, iç kontrol uygulamasıyla bu risklerin hafifletildiğini söyledi.
Jakobsen, Türk makamlarının, hangi sığınmacı ve kurumlara yardım yapıldığına ilişkin bilgileri, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nu gerekçe göstererek, AB Sayıştayı’na vermeyi reddettiğini söyleyerek, AB Sayıştayı’nda görev aldığı üç yıl boyunca ilk kez böyle bir durumla karşılaştığını dile getirdi.
AB Sayıştayı tarafından hazırlanan raporda, Avrupa Komisyonu’na, hangi kurumlara ve sığınmacılara yardım yapıldığına ilişkin bilgiyi paylaşması için Türkiye’ye baskı yapılması tavsiyesinde bulunuldu.
Söz konusu raporda, “İnsani yardım projeleri, zor koşullardaki mültecilerin temel ihtiyaçlarının güvence altına alınmasında yardımcı oldu. Ancak kaynakların kullanımı her zaman doğru olmamıştır” ifadelerine yer verilirken, Suriyelilere yönelik bütün insani projelerin göçmenlere yararları dokunduğu, fakat bazı projelerin ise beklenen düzeyde sonuç ortaya çıkarmadığı aktarıldı.
‘Suriyelilerin yüzde 95’i şehirlerde yaşıyor’
Mültecilerin çoğunun şehirlerde yaşamak için kamplardan ayrıldığı bilgisi aktarılan raporda, Türkiye’deki söz konusu göçmenlerin 3,5 milyona yakınının Suriyeli olduğu ve bu kişilerin yüzde 94’ünün göçmen kampları dışında, şehirlerde yaşadığı kaydedildi.
Sivil toplum kuruluşlarının çalışma ortamını iyileştirmek için Türk makamlarıyla işbirliği yapma gereğinin vurgulandığı raporda, AB Komisyonu’na, altyapı ve sosyoekonomik desteklemelerde göçmenlerin ihtiyaçlarını daha iyi belirleme ve nakit destek projelerinin etkinliğini artırma çağrısında da bulundu.