Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull, ‘Dutton’ ve iktidardaki Liberal Parti’nin muhafazakâr kanadını yatıştırmak amacıyla ülkesinin emisyon kısıntısı planından vazgeçtiğini açıkladı.

Emisyon kısıtlaması planından vazgeçtiğini belirten Turnbull, düzenlediği basın toplantısında, “Hükümetin ve partimin üyelerine güven duyuyorum” ifadelerini kullandı.

Dutton-Turnbull tartışması büyüyor

Öte yandan İçişleri Bakanı Peter Dutton’un, iktidar partisinin liderliği konusunda Turnbull ile yarışabileceği yönündeki söylentiler ülkede yeni bir tartışma yaratırken, Turnbull’ın emisyon konusundaki adımı söz konusu tartışmaların ardından atması dikkatlerden kaçmadı.

Turnbull, “Siyasette, başarabileceğiniz şeylere odaklanmalısınız” diyerek emisyon kısıtlaması planının parlamentodan geçmesi için gerekli desteği kaybettiğini kabul etti.

Hükümete destek yüzde 45

Turnbull’un açıklaması Firefox – Ipsos’un yaptığı ankette hükümet koalisyonundan yüzde 45 destek görürken, ankette İşçi Partisi’nin yüzde 55’lik bir oy oranına sahip olduğu belirtildi. Bu da bir sonraki genel seçimlerde hükümete mecliste 20 sandalyeye mal olabilir.

Kritik seçim Mayıs ayında

2007’den beri Avustralya Başbakanı olan Trunbull, anayasal görev süresini henüz tamamlamazken, ülke gelecek yıl Mayıs ayında yapılacak genel seçimlere hazırlanıyor.

Ülkenin İçişleri Bakanı Dutton, aynı zamadan eski Başbakan Tony Abbott’un da önemli bir müttefikiydi.

Başbakanlık koltuğu sallanıyor

Analistlere göre Turnbull, hala koltuğunu koruyacak yüzdeye sahip olsa da, basında yer alan haberler, Liberal Parti’nin muhafazakâr kolunun, Dutton’u hükümet başkanlığı için yarışmaya zorladığını ortaya koyuyor.

Hükümet üyeleri başbakana verdikleri desteği vurgulasalar da parti içerisinde bir bölünme olduğu herkes tarafından kabul edilen bir gerçek.

Enerji planı hakkında

Söz konusu enerji planı, iklim değişikliği olgusunu ele almak için Paris Anlaşması’nın uygulanması kapsamında Avustralya’daki emisyonları 2028 yılına kadar 2005 yılındaki seviyesinden yüzde 26’lık bir oranda azaltmayı hedefliyordu.

2015 yılında Paris İklim Sözleşmesi, bir küresel ısınmayı 2 derecenin altına düşürmeyi hedefleyerek imzalandı ve 1,5 dereceyle sınırlandırmaya çalıştı.