ABD’nin Massachusetts eyaletinin Springfield şehrinde, İslam’a girdikten üç yıl sonra tutuklanan ve 2015 yılından beri tutuklu bulunan ABD’li genç Alexander Ciccolo (25), 21 Mayıs’ta mahkeme önüne çıkartıldı. İslam’a girdikten üç yıl sonra tutuklandı ve 2015’te Massachusetts’deki Boston Maratonu’na düzenlenen terörist saldırının ardından terör eylemi planlama suçlamasıyla 2015’ten beri hapiste.
Ali el-Amriki kod adını kullanan Alexander Ciccolo, 2015 yılında FBI ajanları tarafından tutuklandığında 21 yaşındaydı. Kendilerinin Müslüman olduğunu söyleyerek ona silah veren ajanlara, DEAŞ’I desteklediğini ve Boston Maratonu’nda yapıldığı gibi halka açık yerlerde patlama planladığını itiraf etti.
Associated Press (AP) dün, Ciccolo’nun mahkemede suçunu itiraf etmesini beklendiğini bildirdi. AP, onun FBI ajanından tabanca aldıktan sonra 2015 yılında tutuklandığını açıkladı.
Habere göre sanığın babası Boston’da polis memuruydu ve 2013’de düzenlenen Boston saldırısına ulaşan ilk polis ekibinin arasındaydı.
Zanlının FBI ajanı olan babası Robert Ciccolo, saldırıdan iki yıl sonra oğlunun DEAŞ destekçisi olabileceğini açıkladı. Bu konuyu araştırmak için bir FBI ajanı görevlendirildi. FBI’nın mahkemede sunduğu belgelere göre ajan onun fikirlerini ve tutumunu öğrenmek için kendisini takip etti. Sanık, sonunda FBI ajanına 2013’de Boston’da yapıldığı gibi herkese açık bir yerde bomba patlatmayı planladığını söyledi.
New England Eyalet Radyosu’nun haberine göre Ciccolo ilkokulda iken babası annesinden boşanmıştı. O, annesiyle birlikte Cape Cod’da (Massachusetts) yaşıyordu. 14 yaşındayken babası ve babasının eşiyle birlikte kalmak için Boston’a taşındı.
Anne-baba yıllarca oğlunun velayeti üzerinde tartıştılar ve konu sonunda mahkemeye taşındı. Anne Shelley MacInnes, radyonun kendisiyle yaptığı röportajda kendisinin uyuşturucu bağımlılarının tedavisiyle ilgili bir klinikte çalıştığını oğlu uyuşturucuyla olan bağımlılığıyla özel olarak mücadele edebileceğini söyledi aynı zamanda oğlunun “öfke” sorununda ise “karıncayı bile incitmeyeceğini” vurguladı.
Shelley MacInnes, FBI’nın oğlunu tuzağa düşürüp onun tutuklanmasına sebep olduğunu iddia ederek oğlunu savundu. Buna rağmen başını belaya sokarak şiddet eylemleri planlayıp bir insan öldürmesinin önüne geçtiği için hapiste olmasından dolayı mutlu olduğunu açıkladı.
Radyo annenin, oğlunun DEAŞ’ı desteklediğini inkar etmezken oğlunun düştüğü bu halden eski kocasını sorumlu tuttu ve daha önce oğlunun velayeti konusunda mahkemeye gittiklerini hatırlattı.
Anne MacInnes, Katolik bir Hristiyan olduğunu, Tanrı’ya ve başına gelen her şeyin Tanrı’dan olduğuna inancının tam olduğunu söyledi. Oğlunun Müslüman olduktan sonra İslami konularla ilgilendiği vurguladı. O oğlunun okuduğu kitapları yeni eşiyle yaşadığı küçük evin yatak odasında istiflediğini açıkladı. Anne oğlunun uyuşturucuyla ilgisini babasının ihmaline bağladı. Shelley MacInnes, oğlunu DEAŞ’la irtibatını bildirenin ve psikolojik sorunları nedeniyle ambulans çağıranın babası olduğunu belirtti.
Anne, oğlunun psikolojik sorunlarından dolayı uyuşturucu kullandığını ve ilaç almayı da reddettiğini söyledi. Babası ve eşiyle olan tartışmalarından dolayı evden ayrıldığını, liseyi terk ettiğini ve arkadaşlarının yanında bazen de otomobilde yattığını belirtti. Tutuklanmadan iki hafta önce oğlunun sorunlarıyla ilgili konuştuğunu ve onu sakinleştirdiğini söyleyen anne şöyle dedi: “Oğlum tüm dünyada, ABD’de ve özellikle Ortadoğu’da Müslüman kardeşlerinin maruz kaldığı kötü muamele ve katliamlardan dolayı depresyondaydı.”
15 Nisan 2013 tarihinde düzenlenen saldırıda 3 kişi can vermiş, 260’tan fazla kişi de yaralanmıştı. Bombaları olay yerine yerleştirenlerin Çeçen kardeşler Cevher ve Tamerlan Çarnayev olduğu tespit edilmişti. Çarnayev kardeşlerin yakalanması için düzenlenen operasyonlarda bir polis hayatını kaybetmişti.
Tamerlan Çarnayev polisten kaçarken vurularak öldürülmüş, Cevher Çarnayev ise kısa bir süre sonra yaralı olarak ele geçirilmişti. Ciccolo da saldırı soruşturması kapsamında benzeri bir terör eylemini planladığı iddiasıyla tutuklanmıştı.