Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed, İran’ı, Ortadoğu’nun istikrarını bozmak, komşularının içişlerine müdahale etmek ve bölgede nüfuzunu yaymakla suçladı. Zayed, Tahran rejiminin Hizbullah ve Husiler gibi terör örgütlerini desteklemesini de şiddetle eleştirdi.
Zayed ayrıca, Katar’ın radikalizm yanlısı siyasetini ve terörizme verdiği desteği eleştirdi. Uluslararası topluma, terörizmi ve radikalizmi destekleyen, teröristlere karşı güvenli bir liman olan rejimlere yaptırım uygulama çağrısında bulundu.
Şeyh Abdullah bin Zayed, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, ülkesindeki teröre ve aşırı gruplara karşı olduklarını, uluslararası toplumu terörizm tehdidini ve terörizmin ideolojik köklerini ortadan kaldırmak için birlikte çalışmaya çağırırken, “Bölgede radikalizm ve terörizm de dahil olmak üzere, devletlerin birbirlerinin içişlerine müdahale etmesi, hegemonya için hırsların yol açtığı agresif ve yayılmacı politikalar, terör örgütlerini meşru hükümetleri baltalamak, bölge ve dünya çapında kaos ve çatışma yaymak için destekliyor” ifadelerini kullandı.
Bu durumun devamı konusunda uluslararası kamuyoyunu uyaran Zayed, ekonomik, kültürel ve insani kaynakların sadece Arap ülkerlerinde değil, tüm dünyada daha fazla şiddete yol açacağını belirtti.
Zayed, bölgede istikrarın sağlanması için dört unsurdan bahsetti:
Öncelikle, “Libya, Suriye, Yemen ve Somali’de herhangi bir siyasal partinin toplumsal barışı geliştirme çabalarına engel olunmamalı, terörist gruplara destek vermeye engel olunmalıdır. Böylece, Arap ülkelerinin içişlerine dış müdahale son bulur” dedi.
İkinci olarak; terörizm ve radikalizmin samimi bir şekilde reddedilmesi gerektiğini söyledi.
Zayed, Arap ve İslam dünyasının terörizme ve ideolojik kökenlerine karşı net olduğunu gösterdiğini belirtti. Bakan, “Bölgemizdeki terörizm tehdidinin ortadan kaldırmanın elimizde olduğunu ve Irak’taki Musul ve Yemen’deki Mukalla gibi terörist örgütlerin elindeki Arap şehirlerini özgürleştirmenin bunun bir kanıtı olduğunu gösterdi” diyerek, terörizm ve terörle mücadelede birlikte çalışmanın nelerin başarılabileceğini gösterdiğine dikkat çekti.
BAE Dışişleri Bakanı, üçüncü unsur olarak teröre destek veren ve finanse eden ülkeleri belirlemek için uluslararası projelerin gerçekleştirilmesi gerektiğine, vurgu yaptı. Bakan, ülkesinin, Suudi Arabistan, Mısır ve Bahreyn’in, Katar’a yönelik adımlarının ‘siyasi önlem’ niteliğinde olduğunu sözlerine ekledi.
“Ulusal çıkarlarımızı ve Arap (Basra) Körfezi’nin güvenliğini korumayı taahhüt ediyoruz. Bazı siyasal odakların bölgedeki ve dünyadaki barış ve güvenliğin altını oymak isteyenlerle ittifak kurma çabalarını reddediyoruz. Terörizmin tüm tezahürlerine karşı durmaktan başka şansımız yok” şeklinde konuşan Zayed, BAE tarafından diğer üç ülke tarafından Katar’a karşı benimsenen önlemlerin bu amaca hizmet etiğini ve uluslararası hukuka uygun, Arap ülkelerinin ulusal güvenliğini korumak olduğunu ve Katar’ın teröre destek vermesine karşı koymayı amaçladığını ifade etti.
Dördüncü unsure ise, uluslararası kamuoyuna aşırılık yanlısı ve terörist grupların, özellikle de sosyal medya aracılığıyla yaydıkları yanıltıcı ideolojilere karşı durma çağrısında bulundu. Bu amaçla Sağ Merkez, Hidaya Merkezi ve Barış Tanıtım Forumu gibi BAE uzmanlık merkezlerinin kurulmasını tavsiye etti.
Ayrıca Zayed, uluslararası topluma, İsrail’in 7 yıldan fazla süren Filistin ve diğer Arap topraklarındaki işgalini sona erdirmek için çağrıda bulundu. Bu durumun gençleri, terörist gruplar tarafından sömürüye karşı savunmasız bıraktığına dikkati çekerek, bu hedefleri gerçekleştirmenin tek seçeneği olduğunu ifade etti. İran’ın bölgedeki yayılmacı ve saldırgan politikasını ve diğer ülkelerin içişlerine müdahalesini, Hizbullah ve Husiler gibi terör örgütlerini silahlandırması ve desteklemesini eleştirdi.
“Irak, Suriye, Yemen, Lübnan, Suudi Arabistan, Bahreyn ve Kuveyt’teki terörist gruplar ve hücrelerin yanısıra Arap dünyasındaki krizlerin egemenliği, istismar ilkelerini ihlal edip çatışma başlatarak ve kaynak temin ederek bölge güvenliğini tehdit ediyor” diyen Zayed ayrıca, uluslararası hukuka aykırı olarak İran tarafından işgal edilen ‘Büyük Tunb, Küçük Tunb ve Ebu Musa’ adalarına da değinerek, “İran’ın işgal altındaki adaları kendi istekleri doğrultusunda ya da uluslararası Adalet Divanı da dahil olmak üzere uluslararası anlaşmazlıkları çözmek için barışçıl yöntemlerle meşru sahiplerine iade etme talebimizde ısrar edeceğiz. Bölgedeki bütün krizlerde ve çözümün önündeki asıl engel İran’ın düşmanca ve genişleme politikası siyasetidir” dedi.
BAE Dışişleri Bakanı, “İran’ın nükleer anlaşmasının üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, İran’ın düşmanca davranışını değiştirmediğini ve nükleer hırslarını bırakmaya yanaşmadığına” işaret etti. “İran, nükleer anlaşmanın ruhunu kasten ihlal ederek daha fazla balistik füze testi yapmaya devam ediyor” ifadelerini kullanan Şeyh Abdullah bin Zayed, İran’ın nükleer programı üzerindeki kontrollerin artırılması çağrısında bulundu.