Bağdat, Kürt Peşmerge güçlerinin geçen ekim ayında federal güçler tarafından ele geçirilen Kerkük de dâhil olmak üzere tartışmalı bölgelere dönmesini kabul etmediğini duyurdu.
Ortak Operasyonlar Genel Müdür Yardımcısı Korgeneral Abdul Amir Yarallah, “Peşmerge güçleri ve Asayiş Kürtleri tartışmalı bölgelere geri dönemeyecek” açıklamasında bulundu.
Terörle Mücadele Bürosunun İkinci Bölük Komutanı Yüzbaşı Maan el-Saadi, çekilen bölgelerde Peşmerge güçlerinin yeniden konuşlandırılmaması için ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon denetiminde herhangi bir anlaşmanın olmadığını vurguladı. Irak İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Saad Maan, Irak İçişleri Bakanı Kasım Muhammed Araci’nin Peşmerge’nin Kerkük’e iade edilmesi ile ilgili arabuluculuğa liderlik ettiği hakkındaki iddiaları da reddetti.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Peşmerge Genelkurmay Başkanı Cemal Eminki, Uluslararası Koalisyon’un Bağdat’la tartışmalı bölgelerde yeniden konuşlandırma önerisi verdiğini açıkladı. Peşmerge Bakanlığı, tartışmalı bölgelerde yeniden konuşlandırma için verilen “uluslararası öneriyi” memnuniyetle karşıladığını ancak bu dosyanın Irak hükümeti ile çözüleceği görüşünde olduğunu belirtti.
Bakanlık danışmanı Tuğgeneral Bahtiyar Muhammed, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Uluslararası Koalisyon’un tartışmalı bölgelerdeki Peşmerge unsurlarını yeniden konuşlandırmasını bu konuda koordinasyon önerisine açık mekanizmalara sahip olunmamasına rağmen olumlu karşılıyoruz. Top şimdi federal hükümettedir. Federal hükümetin bu mekanizmayı nasıl uygulayacağını ele alması gerek” dedi.
Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) milletvekili Taha Ribvar, tartışmalı bölgelerin yönetimi konusundaki anlaşmaların varlığının reddedilmesindeki ve yalanlanmasındaki söz konusu aşırılıktan şaşkınlık duyduğunu dile getirdi. Taha Şarku’l Avsat’a askeri liderler ve güvenlik yetkililerinin tartışmalı alanların yönetimine dair aynı fikirde olmadıkları hakkındaki açıklamalarının sıklığı nedeniyle şaşkın olduğunu söyledi. Kerkük’ü parlamentoda temsil eden Taha, asıl garip olan durumun federal askeri kurumlardaki bu kardeşlerin, Peşmerge’nin Irak askeri kurumundaki güvenlik ve savunma sisteminin ayrılmaz bir parçası olduğunu diğerlerinden önce bilmelerine rağmen 3 yıl boyunca DEAŞ’a karşı binlerce şehit vererek çatıştığı bu bölgelerdeki kontrolün ortak olmasını engellediğini kaydetti. Kerkük ve tartışmalı bölgeler üzerindeki yasayı uygulamak istedikleri hakkında ise kanunun doğru bir şekilde var olduğunu belirterek bugün olan yasal sorunların ise bir gücün farklı bir hesabı yönetmeye çalıştığından kaynaklandığını ifade etti. Taha bu durumun askeri sonuçlar doğurabileceğini işaret etti.
Kerkük’ün güney ve güneybatı bölgelerinde DEAŞ örgütünün saldırılarda bulunabileceğine dikkati çeken Taha, bu durumu Kerkük’te federal polis güçlerinin korumasıyla ilişkilendirdi. Polislerin yeterli olmadığını vurgulayan Taha söz konusu güçlerin bölgeye hâkim olmadıklarına işaret etti.
Bütün milletlerden, dinlerden ve mezheplerden olan Kerkük vatandaşlarının huzur içinde yaşadığına dikkati çeken Taha, kardeşlik hukuku açısından önceden Peşmerge’ye duydukları güvenin tam olduğunu, şimdi ise bu güvenin kaybedildiğini belirtti. Taha, doğru çözümün bu alanları yönetmek için taraflar arasında işbirliği sağlamaktan geçtiğini kaydetti.
Türkmen Cephesi ise Peşmerge güçlerini Kerkük’e ve tartışmalı bölgelere geri göndermeyi reddettiğini açıkladı. Irak Türkmen Cephesi (ITC) Genel Başkanı Erşat Salihi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Türkmen Cephesi’ndeki durumumuz açık. Kerkük dosyasının herhangi bir kesim tarafından tek taraflı olarak ele alınmasının reddedildiği herkes tarafından bilinir. Çünkü devlet egemenliğinin anayasaya uygun olarak ülkenin her yerinde uygulanması gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle Peşmerge’nin geri dönüşünü reddediyoruz. Daha önce Irak parlamentosu Kerkük’te ya da diğer bölgelerde federal hükümet güçleri dışındaki herhangi karargâh veya güvenlik varlığı açılmayacağı hakkında açık bir karar almıştı.”