Irak hükümeti, 2018-2023 dönemi için Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile kapsamlı bir stratejik diyalog planı başlatıldığını duyurdu. Irak Bakanlar Kurulu Genel Sekreteri tarafından dün yapılan bir açıklamaya göre, ilgili Dışişleri Bakanlığı mevzuatında belirtilen bölümlere uygun olarak, ortak eylem alanlarında, işbirliği olanaklarını etkinleştirmek için yeni pratik görüşler sunmak amacıyla düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısında, Irak ile KİK arasında, 2018-2023 döneminde işbirliği için yapılacak olan ortak çalışma planı onaylandı. Açıklamada, kararın, Irak ile bölge ülkeleri arasındaki çalışma ve işbirliği bağlarını güçlendirme amacıyla alındığı belirtildi.
Son dönemlerde Irak-Körfez arasında KİK ülkeleri ile büyük bir yakınlaşma yaşandı. Bu yakınlaşmalardan biri de, Suudi Arabistan ile iki ülke arasında ortak bir koordinasyon konseyi kurulmasıyla gerçekleşti.
Başbakan Haydar İbadi’nin Ofis Sözcüsü Saad Hadisi, Şarku’l Avsat’ta yaptığı açıklamada, “Plan geçtiğimiz hafta yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında onaylandı. Bu, Irak ve KİK ülkeleri sistemi arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için yapılan kapsamlı bir plan. Politika, ekonomi, güvenlik, yatırım, kültür ve bu ilişkinin alan ve alanlarının geliştirilmesinde gerekli ve önemli olduğunu düşündüğümüz diğer alanları kapsıyor” ifadelerini kullandı.
Planın pratik ve uygulamada sağlam bağlar oluşturması için belirli bir zamanla sınırlandırıldığını belirten Hadisi, bu sürenin 2018-2023 yılları arasında olduğunu, Irak ve tüm KİK ülkeleri arasındaki ilişkilerin büyümesi ve geliştirilmesinin hedeflendiğini kaydetti.
Saad Hadisi, kendisine yöneltilen Irak ve KİK ülkeleri arasındaki ilişkilerinde netliği ile ilgili bir soruyu, “Irak ile KİK ülkelerinin her biri arasındaki ilişkiler birbirinden farklı ve iyi. Devlet olarak Irak’ı temsil eden Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği ile örgüt olarak KİK tarafından temsil edilen Körfez ülkeleri arasındaki ilişkilerde, ilgi duydukları ortak alanlarda çalışma amacıyla önemli gelişmeler yaşandığını görüyoruz” şeklinde yanıtladı.
Sonuç itibariyle ortak çıkarlar için, ister kapsamlı işbirliği düzeyinde olsun ister ikili ilişkiler çerçevesinde olsun, Irak ile bu ülkeler arasında kapsamlı bir stratejik diyalog planı geliştirilmeye başlandığını açıklayan Hadisi, planın uygulanması amacıyla başta ekonomik ve yatırım alanları olmak üzere önemli alanlardan her birinde, tarafların bağlı bulunduğu belirli süre içerisinde ilgili alt komisyonların oluşturulmasına dikkat çekti.
“Irak, büyük bir fırsat teşkil ediyor”
Konuyla ilgili Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan Iraklı Ekonomi Uzmanı Basim Cemil Anton, “Uzun yıllar boyunca bu devletlerden uzak kaldıktan ve bu ülkelerin yokluğundaki boşluğu dolduran İran’a yöneldikten sonra, siyasi önemden dolayı bu ilişkinin gelişmesine bağlı olarak Irak, Körfez ülkelerine gitmeye ve onlarla ilişkiler geliştirmeye başladı. Tek başına bir ülke ile ya da bir örgüt şeklinde veya çok yüksek meblağlara mal olacak olan Irak’ın yeniden imarı ve altyapı planları için yapılan Davos ve Kuveyt Konferansları’nın ardından bu ilişkilerde gelişmeler yaşandı. Irak’taki yatırım fırsatlarına baktığımızda, yeterli garantilerin sağlanması koşuluyla, yatırım yapmak isteyenler için Irak, büyük bir fırsat teşkil ediyor” ifadelerini kullandı.
Ekonomi Uzmanı Anton, “Irak, bu plan aracılığıyla, Körfez Devletleri ile kapsamlı bir stratejik diyalog başlatacak. Ancak, bu ülkelerin Irak pazarına girme arzusunu, tüm alanlara doğru yönlendirmelidir” şeklinde konuştu.
Irak hükümetinin, özel sektöre bağlı 30 binden fazla askıda bulunan sanayi projesine ek olarak, büyük bir kısmını kısmen aktif durumdaki yaklaşık 250 sanayi projesi için sermayeye ihtiyacı olduğunu söyleyen Anton, “Irak bankacılık sisteminin de, tarım ve konut sektörü kadar kalkınmaya ihtiyacı var. Yaklaşık 4 milyon adet konuta ihtiyacı olan Irak, bu pazarda herkesin bildiği gibi büyük bir tüketici konumunda. Bu stratejik diyalog, hem ekonomik, gelişimsel hem de yatırım boyutlarında ve politik düzeyde tarafların yararına olacak. Bu, Irak ile Körfez arasındaki ilişkileri geliştirmek istemeyen herhangi bir tarafı engellemede önemli bir faktör. Fakat bunun temeli olan ekonomik gelişme, bu durumun kökünü kazımak veya azaltmayı zorlaştırıyor” dedi.