Bahreyn’in başkenti Manama’da düzenlenen, ‘Al Halife ailesinin Katar Yarımadası’ndaki yönetimi’ başlıklı konferansta, ilk kez Al Halife ailesinin Katar’daki yönetim tarihine dair belgeler paylaşıldı.
Konferansta paylaşılan belgeler, Bahreyn’deki Al Halife ailesinin, 1762 yılında kurulan Al Halife devletinden bu yana Katar üzerinde hakkı olduğunu ortaya koyuyor.
Üç ana başlıkta sunumların yapıldığı konferansın ilk başlığında, el-Zubara kentinin, Al Halife devletinin Katar ve Bahreyn adalarındaki yönetiminin başkenti olduğuna değinilirken, ikinci başlığında, Katar’da, Al Halife ailesine karşı isyan hareketi, üçüncü başlıkta ise Katar’ın 1986 yılındaki Dibel Adası’na yönelik saldırısı ele alındı.
Konferansta bir sunum gerçekleştiren Bahreyn Uluslararası, Stratejik ve Enerji Araştırmaları Merkezi Sekreterliği Başkanı Dr. Abdullah bin Ahmed Al Halife, el-Zubara kentinde, Al Halife devletinin kurulmasının 1762 yılına tekabül ettiğine işaret ederek, bu devletin kurulmasıyla birlikte Al Halife ailesinin bölgede önemli bir siyasi güç haline geldiğini ifade etti. Al Halife yönetiminin, bölgedeki tüccarları ve ticaret yollarını koruduğunu belirten Dr Abdullah bin Ahmed, bunun sonucunda Katar Yarımadası ve başkent el-Zubara’nın ticaret merkezine dönüştüğünü vurguladı.
El-Zubara kentinin, Al Halife ailesi yönetiminde Katar ve Bahreyn adalarının ortak bir değeri haline geldiğine işaret eden Ahmed, Bahreyn Kralı Hammad bin İsa Al Halife’nin, yaptığı bir konuşmada sarf ettiği, “Katar halkını en iyi tanıyanlar bizleriz. Onlar bizim akrabalarımız. Al Sani yönetiminden önce onlar da bizim halkımızdı” şeklindeki cümlelerinin, Al Halife ailesinin Katar’daki hakimiyetine dikkat çektiğini vurguladı.
Konuşmasında, Bahreyn yönetiminin hiçbir zaman el-Zubara kentinden vazgeçmediğini ve bu kentin uluslararası adalet mahkemesinde gündemde olduğunu belirten Ahmed, “Bu kent, Bahreyn’in tarihsel hinterlandının bir parçasıdır. Yeni sınırlar yabancı güçlerin etkisiyle çizildiğinde bu bölge dış güçlerin çıkarlarına göre dizayn edilmişti” ifadelerini kullandı.
Ahmed, konuşmasında söyle devam etti;
“Al Sani ailesi ise sürekli olarak Katar’da isyan ve bozgunculuğun adresi oldu. Silahlı mücadele, tehcir ve diğer gayrı meşru yollarla bölgeye tahakküm kurmaya çalıştı. 1937 yılında el-Zubara’ya saldıran Al Sani ailesi, 1986 yılında da Dibel Adası’na saldırarak, düşmanca tutumuna devam etti. Bugün de, terörist ve radikal örgütlere destek olarak saldırganlıklarını sürdürüyorlar.”
Konferansta bir konuşma gerçekleştiren Kral Faysal İslami Araştırmalar Merkezi Genel Sekreteri Suud el-Serhan ise konferansın Al Halife ailesi ile el-Zubara bölgesi arasındaki tarihsel bağlara dair Körfez ülkelerinin oldukça önem verdiği belgelerin ilk kez yayınlanmasına vesile olması açısından büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
El-Serhan, konuşmasında, söz konusu belgelerin, Körfez bölgesindeki demografik, coğrafi ve siyasi yapıyı açıkça ortaya koyduğunu sözlerine ekledi.