Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Batı Şeria ve Gazze’de Trump karşıtı protestolar hız kazandı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

ABD Başkanı Donald Trump’ın Birleşmiş Milletler 73. Genel Kurulu’ndaki konuşması Filistin halkının öfkesine ve sert eleştirilerine neden oldu.

Filistinli yetkililer, Trump’ı tutumundan dolayı eleştirerek barış kapısını kapattığını bildirdi. Gazze ve Batı Şeria’daki Filistin halkı da dün Trump karşıtı protestolar düzenledi.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Konseyi Genel Sekreteri Saib Erekat yaptığı açıklamada “Başkan Trump yönetimi kapıları barışa kapatmakta ısrar ediyor. Filistinliler ile İsrailliler arasında barışın sağlanmasında rol oynayamaz” dedi.

Erekat, Trump’ın konuşmasına yönelik yaptığı değerlendirmenin devamında şu ifadeleri kullandı:

“Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma ve Tel Aviv’deki ABD Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıma konusundaki ısrarı uluslararası hukuk ve Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 478 sayılı kararına aykırıdır. ABD yönetimi işgalci İsrail yönetimi tarafından gerçekleştirilen savaş suçları, ırkçı yerleşim politikaları ve Apartheid’i ödüllendirmeyi tercih etti. Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni (UCM) kabul etmemek, uluslararası hukuku tanımamak demektir. İsrail’in işgalle var olan bir hükümet olduğunu, Filistin meselesine ilişkin BMGK ve BM Genel Kurulu kararlarından herhangi birini uygulamadığını hatırlatmak gerek. Bugünkü gerçek, tamamen İsrail yandaşı olan ABD yönetiminin kararlarından oluşuyor. Barış süreci rayından çıktı.”

Erekat açıklamasında ‘barışın bir ihtiyaç’ olduğunu vurguladı. FKÖ Yürütme Konseyi Genel Sekreteri işgalin sona erdirilerek iki devletli çözümün hayata geçmesi, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devleti kurulması ile 1967 sınırları çerçevesinde barış ve güven içerisinde yaşamın gerçekleşebileceğini ifade etti.

Trump ise Kudüs hakkındaki kararlarının altını çizerek barışın sağlanmasına katkıda bulunduğunu savundu. Şüpheli ideoloji ve inançların ipoteği olmadığını belirten Trump ayrıca UCM’yi de yasadışı olarak niteledi.

Filistin’de Trump’a tepki artıyor

Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Trump’ın konuşması, çatışmaları artırarak barış fırsatlarını azalttı. Kudüs, 1967 sınırlarına göre Filistin devletinin başkenti olarak kalacaktır. Buna muhalefet eden yönetime karşı. Onlara rağmen…”

FKÖ Yürütme Konseyi Üyesi Hanan Aşravi de ABD Başkanı’nı tek taraflı, üstünlük taslayan, tecrit politikası güden, uluslararası siteme küstahça saldıran bir konuşma yapmakla suçladı. Bütün

Filistinli gruplar Trump’ın konuşmasına gösterilen tepkide ortak bir tavır benimsedi. Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi ve Filistin İslami Cihat Örgütü, Trump’ın konuşmasını kınadı. Halk Kurtuluş Cephesi, Trump’ın konuşmasının dünyayı kan, yıkım ve bozguna doğru sürüklemeye devam eden ABD emperyalizminin ve yoksul halklar üzerindeki zorbalığının gerçek yüzünü yansıttığını duyurdu.

Cephe tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Trump yaptığı konuşmada öldürmeye, düşmanlığa ve terörizme, özellikle de Arap bölgemizde halkın seçenek ve kaynaklarını işgal etmeye dayanan ABD politikasının özünü terk etmedi. Ayrıca konuşmasında terörizm ve radikalizmin resmi gözeticisi, bölgede ABD’nin ahlaksızlığından en fazla faydalanan Siyonist varlığın güvenliğini ve sürdürülebilirliğini korumaya devam etti.”

Halk Kurtuluş Cephesi, Trump’ın yaptığı konuşmadaki barış sürecinin içeriğinin İsrail vizyonuna tamamen uyduğunu ve 25 yıl boyunca ABD yönetimine duyulan güveni bir kez daha kanıtladığını belirtti. Cephe’nin açıklamasında “Konuşma bir hileydi. Oslo Anlaşması politik bir hataydı. Halkımıza her anlamda felaketten başka bir şey getirmedi” denildi.

Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi de Trump’ın konuşmasını ‘saldırgan ve kibirli’ olarak niteledi. Konuşmanın, uluslararası siyaseti yeni bir dünya düzeni oluşturmak için uyarlama arzusunu yansıttığı kaydedildi.
FKÖ Yürütme Kurulu üyesi Teysir Halid de konuşmaya verdiği tepkide şunları söyledi:

“Donald Trump kullandığı dilde adalet, erdem, demokrasi, ortaklık ve ulusal değerlerin savunucusu olarak ABD’ye yeniden itibarını kazandırmaya çalıştı. Ancak bu dil, ABD Başkanı’nın kuzu postu giyen bir kuzu gibi davranan ‘Yankee’ imajını değiştirme konusunda başarılı olamadığını gizleyemedi.”

Halid, yönetim tarafından çağrıda bulunulan ve ‘Yüzyılın Anlaşması’ olarak adlandırılan çözüm başlıklarının yanı sıra ABD’nin tutumunun, Filistin ve Arap-İsrail çatışmasının siyasi bir çözümde ilerleme kaydetmesini imkansız kıldığını söyledi.

Filistin İslami Cihat Örgütü de Amerikan Siyonizm politikaları ile mücadele etmek için ABD’nin rolüne karşı safları birleştirme çağrısında bulundu.

Örgüt tarafından yapılan açıklamada “Bizimle savaşan ve bizi işgalci İsrail silahıyla öldüren ABD üzerinden oynanan bahis, kaybedilmeye mahkumdur” ifadeleri kullanıldı. Filistin halkının iradesine ve direnişine güvenilmesi gerektiğinin altı çizildi. Örgüt açıklamasında ayrıca Trump’ın konuşmasını kibirli ve saldırgan olarak niteledi.

Filistin Halk Mücadelesi Cephesi de Trump’ın konuşmasını hedef aldığı açıklamasında yönetimin ABD- Filistin ilişkilerini 1988 öncesine götürdüğünü, konuşmasının hükümetinin işgalin tek ortağı olduğuna dair açık bir mesaj niteliği taşıdığını belirtti.
Dün Birleşmiş Milletler Yakındoğu Filistin Mültecilerine Yardım Ajansı (UNRWA) okullarında ders gören Batı Şeira’daki binlerce öğrenci, siyasi tutumu desteklemek için ABD Başkanı karşıtı protestolar düzenledi. Sloganlar atan öğrenciler UNRWA ve Filistinli mülteci meselesini hedef alan “komployu” reddettiklerini duyurdu.

Öğrenciler, ABD Başkanı’nın UNRWA’nın bütçesini kısıtlama kararını reddettiklerini vurgulayan sloganlar attı. Gösteride uluslararası kararlar ışığında UNRWA’nın mülteci sorunu çözülmeden tasfiye edilmesine karşı da sloganlar yükseldi.

Gazze’de de onlarca mülteci şehirdeki BM genel merkezinin önünde ABD Başkanı’nın konuşmasını protesto etti.