Belçika’nın aşırı sağcı Mülteci ve Göç Bakanı Theo Francken, yurt dışındaki imamlar tarafından yapılan vize başvurularının 2017 yılına oranla önemli ölçüde azaldığını belirtti. Francken, bu azalmanın, ülkedeki camilerde hizmet etmek üzere başvuruda bulunan birçok imamın talebinin, 2016 yılında reddedilmesinin ardından yaşandığını vurguladı.
Belçika medyasına açıklamada bulunan Bakan, geçtiğimiz yıl vize başvurularının reddedilmesinin, yalnızca radikalizm veya varlıklarının kamu güvenliğine tehdit oluşturması dolayısıyla olmadığını ifade etti. Bu kişilerin vize almak için gerekli dosyaları tamamlayamadığını söyleyen Theo Francken, geçtiğimiz yıl reddedilen başvuruların, radikalizm düşüncesini yaymak için İran’dan gelen imamlarla ilgili olduğunun altını çizdi. Bu bağlamda Francken, yetkililerin, Fas ve Mısır da dahil olmak üzere diğer milletlerden gelen bir dizi imama vize vermeyi kabul ettiğini söyledi. Belçikalı yetkililer, yurtdışından imamların işe alımını sınırlandırmaya çalışıyor. Aynı zamanda dini söylemlerinde şüpheli ifadeler kullanan bazı imamları da görevlerinden uzaklaştırmayı amaçlıyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Francken de bazı durumlarda başarılı olunduğunu ifade etti.
Aralık ayının gelmesiyle Brüksel’de yabancı mevzulara bakmakla sorumlu yargı komitesi, Mülteci ve Göç Bakanı Theo Francken’ın Mısırlı Şeyh Abdul Hadi Suveyf’in Büyük Brüksel Camii’nden uzaklaştırılması kararının iptalini onayladı. İmamın avukatı Hişam Şibani yaptığı açıklamada, dosyayı değerlendiren yetkili komitenin, bakanın talebini iptal etmeye karar verdiğini belirtti. İmamın uzaklaştırılması kararının hipotez ve spekülasyona dayanan bazı ifadeler içerdiğini söyleyen avukat, belgede imamın, bazıları tarafından radikal olarak nitelenen görüşlerinden dolayı güvenlik veya topluma dair bir tehdit oluşturduğunu gösteren açık kanıtlar sunulmadığına dikkati çekti. Aynı şekilde avukat, yetkililerin Mart 2017’den bu yana Mısırlı imamın oturma iznini yenilemeyi reddettiğini söyledi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Belçika’daki İmamlar Birliği Başkanı Şeyh Muhammed el-Tuckani, Avrupa’daki imamların, camilerin ve Müslüman azınlığın durumları konusundaki üzüntüsünü dile getirdi. Brüksel, geçtiğimiz haftalarda, imamların Avrupa’daki oluşumu üzerine bir konferansa ev sahipliği yaptı. Bu çerçevede el-Tuckani, Şarku’l Avsat’ın, imamların eğitim ihtiyacı ve sorunlarının çözülmesine dair bir sorusuna, “Çeşitli alanlarda yetenekli ve başarılı imamlar olmasına rağmen, imamların oluşumu hakkında çok şey duyuyoruz. İmamlar, bütün ilimlerin toplayıcısı olamaz. Çünkü bu durum, imkansız olarak düşünülebilir. Durumun doğası gereği, imamların kendilerini her zaman geliştirmeye istekli olması, bu yönde bir çaba göstermesi ve başkalarıyla iş birliği yapması gerekiyor. Aynı şekilde bu imamlardan faydalanmak isteyen kurumların yolu açılmalıdır” şeklinde yanıt verdi. “Dikkatleri üzerinde toplayan bu imamların hakları nerede? Onlardan bir şey talep etmek veya onlara bir şey sunmak nerede?” diyen Şeyh Muhammed el-Tuckani, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Aslında imamların ve camilerin durumuna, Avrupa’daki Müslüman cemaatin azınlığına genel olarak çok üzülüyoruz. Çünkü bu tür nefretin büyümesi göz önüne alındığında bir tür üzüntü ve pişmanlık duygusu hissetmeye başlıyoruz. Eşitliğin, hakların sağlanmasını ve imamların rolünü yerine getirmesini sağlayacak sosyal hizmetlerin gerçekleştirilmesini istiyoruz. Aynı zamanda toplumun tüm çıkarları ile hoşgörü ve iş birliği çağrısında bulunuyoruz”.