Belçika, özellikle başkent Brüksel, Antwerpen, Liège gibi şehirlerdeki ana tren istasyonlarının birçoğunda, cihazlarla çantaların içini kontrol ederek, istasyonların içinde ki şüpheli davranış sergileyen şahıslarla deneyimli birimlerle ilişki kurmak gibi ek emniyet tedbirleri aldı.
Ek emniyet tedbirleri kararı, İçişler Bakanı Jan Jambon ve Ulaştırma bakanı Francois Pilote tarafından ortaklaşa alındı. Demir yolları özel korumadan Hendrik van der Kampen,” Kuşkusuz, demir yolları özel koruma ekipleri, uçaklarda kullanılan cihazlara benzeyen, çantanın içindekini ortaya çıkaran gelişmiş cihazlarla kontrol işlemi uygulamak için hızlı trenlere mahsus peronlara yönelen şahıslara yoğunlaşacaklar. Fakat bu cihazlar, tırnak makası v akıcı maddelere değil, silahlara ve patlayıcılara yoğunlaşıyor” dedi.
Brüksel’deki gözlemcilerin çoğu yetkililerin başlattığı bu adımların 130 kişinin ölümüyle sonuçlanan 2015 yılı Kasım ayındaki Paris Patlamaların akabinde atıldığı görüşünü taşımaktadır. Bu uygulamalar, havaalanı ve Brüksel’deki iç hatlar tren istasyonlarını hedef alan, 32 kişinin ölümü, 300 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan geçen yıl mart ayındaki Brüksel patlamalarından sonra daha büyük şekilde arttı.
Brüksel’de konuyla ilgili yapılan duyuruya göre, Güney Brüksel, Antwerpen, Liège istasyonlarındaki, Thales ve TGV hızlı demiryolları istasyonuna ek emniyet görevlileri tayin edilmesi kararlaştırıldı. Eşya teftiş işlemleri rastgele ve devamlı şekilde sürecek. Kuşkulu davranışları keşif emniyet görevlilerinin eğitimi tamamlanacak. İçişleri Bakanı Jan Jambon (Flaman Milliyetçi Partisi), Ulaştırma Francois Pilote Federal Bakan (Frankofon Liberal Parti) istasyonların güvenliği hususunda ek yatırım duyurusu yaptı.
Bu üç istasyondaki yüksek hızlı tren için bilet alan her hangi bir şahıs demir yollarındaki emniyet görevlileri tarafından rastgele teftiş işlemine tabi tutulacağının zorunlu belirtti. Hendrik van der Kampen Flaman Medya Ağı VRT’ye yaptığı açıklamada, “ Kontrol yolcuların yüzde onu veya daha fazlasını kapsayabilir. Bu da tamamen rastgele yapılacak. Kontrol için maden ve eşya izleyen cihazlara maruz kalanların bu uygulamaya boyun eğmeleri sağlanacaktır. Kullanılan aletler havaalanlarında kullanılan cihazların benzeri olacaktır. Biz burada akıcı madde veya tırnak makası aramayacağız. Biz silah ve patlayıcılara odaklanacağız.”
Hendrik van der Kampen’ın açıklamasına ve İçişleri Bakanı Jan Jambon söylediğine göre, bu uygulamanın amacı caydırıcı olmasıdır. Bakan sözlerini şöyle sürdürdü, “ Teröristler, daima en az dirençli yolu tercih ederler. Şu an hızlı trenleri seçtiklerinde her an bir kontrolle karşılaşacakların onlar da bilecekler. Güney Brüksel istasyonunda ilk on plisin eğitimi fiilen tamamlandı. Düşünce onların bunu arkadaşlarına aktarmalarıdır. Aynı şekilde davranış incelemesi uygulaması diğer istasyonlar kadar uzanacaktır.”
DAEŞ örgütü, hiçbir can kaybıyla sonuçlanmayan, eylemi gerçekleştiren Mağrip asıllı Üsame adlı şahsın ölümüyle sonuçlanan 20 Haziranda Brüksel tren istasyonunun ortasındaki başarısız saldırıyı üslendiğini ilan etmişti. Örgüt aynı şekilde bir gün önce Paris Champs-Elysees’in yakınında meydana gelen ve başarısızlıkla sonuçlanan benzer saldırıyı da üslenmişti. Orada içinde gaz silindiri bulunan bir arabayı süren bir şahıs(31) öldürülürken başka can kaybı olmadı. Belçika medyası DAEŞ’e ait olduğu kabul edilen İnternet dergisi, DAEŞ şehitler listesi içinde hücumu gerçekleştirenlerin isim listesini yayımladığına ve bunların İslam Hilafet Devletinin ordusu olduğunu söylediğine, Brüksel’deki başarısız girişimde öldürülen şahsın evine baskın düzenlendiğine, içlerinde 2015 yılı kasım ayında 2016 mart ayında Paris saldırılarında da kullanılan, patlayıcı yapımında kullanılan TNT maddesi gibi maddelere rastlandığına, işaret etti. Belçika Araştırma Bürosunun zikrettiğine göre polisin şahsın evinde DAEŞ örgütünden olduğunu destekleyen deliller buldu. O delillerden bazıları onun örgüte ait olduğun gösteren Emniyet görevlilerinin ulaştığı kitaplardır. Yine Medya, baskında bu adamın füze yaptığına dair delillerin bulunduğuna işaret etti. Fakat Kuzey Mağrip’teki ailesi onun radikalizmle hiç bir bağının olmadığını, onun teröre karşı olduğunu belirtti.