Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Belçika’da Müslümanlara yönelik ırkçılık artıyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Merkezi Brüksel’de bulunan Belçika Fırsat Eşitliği ve Irkçılığa Karşı Mücadele Merkezi’nin (CEOOR) Müdürü Els Kitzman, merkez tarafından dini temele dayalı ırkçılık nedeniyle alınan şikayetlerin yüzde 90’ının kurbanının Müslümanlar olduğunu açıkladı.

Kitzman, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, örgütün “tehlike alarmını çaldığını ve Müslümanlara yapılan ırkçılığın artmasına karşı uyardığını” belirtti. Ayrıca, bu uyarının sadece CEOOR tarafından değil, aynı zamanda bu durumu doğrulayan Avrupa raporlarında da yapıldığını ifade etti. Anketlerin ve bilimsel çalışmaların, Müslümanların ırkçılığa maruz kaldıklarını ve günlük hayatta zorluklarla karşılaştıklarını doğruladığını da sözlerine ekledi.

Els Kitzman, örgütün ırkçılık hakkındaki son raporunda yer alan rakamlarla ilgili olarak, “Rapora baktığımızda, örgütün, ırkçılıkla ilgili şikâyetlerde bulunan şahısların sayısının bu kadar arttığına hiç şahit olmadığı görülüyor. Şikayette bulunanların sayısı 6 bini geçince örgüt, ırkçı eylemlerin varlığını kanıtlamak için iki bin dosya açmaya karar verdi” açıklamalarını yaptı.

Mağdurları bu şikayetlerde bulunmaya sevk eden en önemli nedenler hakkında, “Bunlardan en önemlileri, düzenlemelere ve yasalara uygun olarak istihdama erişimi olmayan engelli insanlar da dahil olmak üzere, iş piyasasında veya konutta ırkçılığa dair şikayetlerdir. Ayrıca ten rengine veya inanca bağlı şikayetler de bunlar arasında. İşe alınmamaktan, başörtüsü ya da Müslüman olduklarını kanıtlayan herhangi bir emare nedeniyle ev kiralama fırsatı bulamamaktan şikayetçi olanlar var” açıklamasında bulundu. CEOOR Örgütü yıllık raporunda, geçen yıl, ırkçılık ve ayrımcılık konusunda 2 binden fazla dosya açtığını, bunlardan yaklaşık 600’ünün iş piyasasındaki ayrımcılık ve ırkçılıkla ilgili olduğunu ve geçen yılla oranla bu dosyaların sayısında yüzde 6’lık bir artış olduğunu belirtti.

Söz konusu raporda, şu açıklamalar yer aldı: “Irkçılıkla ilgili dosyalar 2016’ya göre yüzde 13,5 oranında arttı. Bu dosyaların çoğunluğu (yüzde 27) etnik temele dayalı ırkçılık, yaklaşık yüzde 21’i sakatlık ve yaklaşık yüzde 16’sı yaş nedeniyle ilgilidir. Bu durum toplumda gerilimli bir atmosfer yaratıyor. İş piyasası hala, 25 ila 45 yaşları arasında olan ve sağlığı iyi olan beyaz adam standardı etrafında dönüyor. Bu koşulları taşımayan şahıs, ırkçılık ve ayrımcılığa maruz kalıyor ve istihdam sağlayamıyor.”

Pek çok sivil ve partici faaliyetler ve farklı etnik kökene mensup bazı vatandaşlar, ırkçılığın varlığını doğruluyor. Ancak bazılarının bakış açısına göre bu salgının tedavisi “zaman alabilir ve davranış ve politikalarda bir değişikliği ve ilgili tüm tarafların taviz vermesini gerekli kılabilir.”

Brüksel belediyelerinin birinde yerel meclis üyesi olan Analisa Gadlita Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “İş piyasasında ve konutta ırkçılığın olduğunu inkar edemem. Bu bir gerçek, ancak bu sorun çözülmesi amacıyla sadece yerel düzeyde değil, aynı zamanda federal düzeyde de yapılan çalışmalar var ” ifadelerini kullandı.

Bir ankete göre, Belçikalı Müslümanlar diğerlerinin kendilerini sevmediğini hissediyor. Yüzde 63’ü mülteci akınından çok korktuğunu belirtirken yüzde 70’inden fazlası diğerlerinin kendilerini “potansiyel teröristler” olarak gördüğünü düşünüyor. Sadece Müslüman oldukları için hedef alındıklarını hissettiklerini söyleyenler var. Yüzde 70’i, geçmişte olduğu üzere ülkelerindeymiş gibi hissetmediklerini söylüyor.

Bu rakamlar Belçikalı günlük Le Soir gazetesi ve Fransızca yayın yapan Belçika televizyon kanalı RTVF’in yönetiminde geçen yıl yapılan anketin sonuçlarının bir parçasıydı. Sonuçlar, geçen yıl Mart ayında Brüksel’de meydana gelen bombalı saldırıların ardından, pek çok Belçikalı Müslüman gencin terörist militanlarla kendileri arasında bağlantı kurulmasından korkmaya başladığını gösteriyor. Bu sonuçlar, Belçika Fırsat Eşitliği ve Irkçılığa Karşı Mücadele Merkezi’nin (CEOOR), siyasi kargaşa durumunda, Müslümanlara karşı tehlikelerin çoğaldığını ve “İslamofobi” nin arttığını açıklamasıyla eş zamanlı olarak geldi. Merkez, “Hepimiz olanların sorumluluğunu paylaşıyoruz” ifadelerini kullandı.