Uluslararası Polis Teşkilatı’nın (İnterpol) daha önce duyurduğu 173 kişilik DAEŞ unsurlarından oluşan liste içinde, terör saldırısı düzenlemek için Avrupa’ya giden Belçikalı Ebu Ömer’in ismi ortaya çıktı. Liste Irak ve diğer milletlerden yaşları küçük birçok kişiden oluşuyor. Belçika kaynakları, Ebu Ömer’in daha önce Anvers kentinde ve Brüksel’de yaşadığını, Belçika ve Fas kimliği taşıdığını, yakın zamana kadar Irak ordusunun eline düşmeden önce Irak’ın Musul kentinde bulunduğunu söylediler.
Latest News gazetesi, Ebu Ömer’in kayıtlı hiçbir görüntüsünün olmadığını ancak Belçika Emniyet Teşkilatı tarafından tanındığını yazdı. Ebu Ömer’in, kardeşiyle birlikte 2015 yılında Irak ve Suriye’deki çatışma bölgelerine gittiği bilgisi de paylaşıldı.
Medya kaynakları, bir süredir Brüksel’de yaşamaya başlayan Ebu Ömer’in, Molenbeek beldesinde oturan Abdülhamit Abaud ile görüştükleri bilgisini paylaştı. Bazı güvenlik ve medya çevreleri, Abaud’ın 2015 kasım ayındaki Paris ve 2016 mart ayındaki Brüksel saldırılarının baş aktörü olabileceğini düşünüyor. Abaud, Paris saldırılarından birkaç gün sonra polisin Saint-Denis mahallesine yaptığı baskın esnasında ölmüştü.
İngiliz gazetesi Guardian, haftalar önce İnterpol’ün 173 kişilik terörist listesini yayınlamıştı. Listedekilerin 2013 yılında DEAŞ eğitim kamplarına katılmak için Irak ve Suriye’ye gittiklerini de eklemişti.
İnterpol, Suriye ve Irak’taki istihbarat birimlerinden bilgi toplayarak, terör saldırılarında bulunabilecek kişilerin isimlerinin belirlenmesini sağladı. Guardian’ın verdiği bilgiye göre, bu kişilerin Ortadoğu’da örgütün maruz kaldığı hezimetlerin intikamını almak için Avrupa’da saldırı yapma planı hazırlıyor.
Avrupa devletleri, sayı bakımından DAEŞ’in Irak’ta ve Suriye’de gerilediğine ve özellikle Avrupalı bazı radikallerin Orta doğu’daki çatışma bölgelerinden ülkelerine dönmekle birlikte, örgüt militanlarının düzenleyeceği saldırı tehlikelerinin Kıta’da artacağına inanıyor. İşin kötü tarafı Liste içinde olan ve Avrupa’ya giriş yapan şahsiyetlerle ilgili bir delil olmamasıdır. Çünkü korkuların sebebi Interpol’in Kıta devletlerine uyarı için verdiği liste içinde muhtemel Avrupalı radikallerin dönüşünün olmasıdır. Interpol’e göre listede yer alan radikaller saldırılar da ölüm ve yaralanmalara sebebiyet verecek patlayıcı cihazlar hazırlama eğitimleri almış olabilirler. Onların terör faaliyetlerine katılmak için ülkeler arasında yolculuklar yapabilme imkânına sahip olduklarına da inanılıyor.
DEAŞ’a Irak’ın Musul kentinde ve radikalleri kovmak için haftalardan beri savaşın sürdüğü Suriye’nin Rakka kentinde çok büyük darbe vuruldu. Son birkaç yılda Avrupa şehirleri DEAŞ’ın üstlendiği birçok kanlı saldırılara şahit oldu.
Avrupa ve ABD’deki saldırıları gerçekleştirenlerin büyük çoğunluğu yirmili yaşlarda ve sabıkalı kişiler. Bu suçları DEAŞ ile koordine olmadan işlemişlerdir.
ABD George Washington Üniversitesi, İtalya Uluslararası Siyasi Çalışmalar Enstitüsü ve Lahey’deki ICC T Terörle Mücadele Merkezi’ndeki uzmanların hazırladığı, ‘Batıdaki Radikalizm ve Terör Saldırıları’ adlı incelemede; ‘DEAŞ, Fransa’da 17, ABD’de 16, Almanya’da 7 ve diğer ülkelerde 35 saldırı düzenlemiş. Yapılan 65 terör saldırısında 395 kişi ölmüş, en az 1549 kişi yaralanmıştır’ bilgileri yer aldı.
Araştırmaya göre, saldırıları gerçekleştirmeden önce emniyet makamları tarafından tanınan kişilerin oranı yüzde 82 ‘dir. Bunların yüzde 57’nin sabıkası var. Bugüne kadar 43 saldırgan öldürüldü. 21 tutuklanırken, birisi de hala kaçak. Saldırganların yaş ortalaması 27. En küçükleri 15, en büyükleri ise 52 yaşında. Saldırganların arasında iki de kadın var. Saldırganların yüzde 73’ü saldırıyı kendi ülkelerinde yapmış. Yüzde 14’ü yasal oturma hakkına sahip, yüzde 5 sığınmacı, yüzde 6’sı saldırıyı gerçekleştirdikleri ülkelerde kanunsuz ikamet ediyor.