Beni hayrete düşüren şeylerden biri de 7 rakamı. Bu rakam üzerinde biraz derin düşündükten sonra fark ettim ki; dünyanın 7 harikası var. Çocuğa 7 yaşında namaz kılması emredilmekte. Kâbe etrafındaki tavaf  7 şavttan oluşuyor. Sa’y  7 kez yapılır. Fatiha Suresi’nin ayetlerinin sayısı 7’dir. Şeytan taşlama cemrelerinin her birine  7 taş atılmakta. Secde etmesi gereken uzuvların sayısı da 7. İki bayramda getirilen tekbirlerin toplamı da 7’ye ulaşmakta. Gökkuşağı 7 renkten oluşuyor. Hafta 7 günden oluşur. Dünya 7 kıtaya ayrılmış durumda. Müzikte 7 nota var. Gök 7 katmandan oluşuyor. Kur’an-ı Kerim’de zikredilen başakların sayısı ve ayrıca ineklerin sayısı 7’şer adet. 7 tane mineral tuz var. Kelime-i Tevhid 7 harften oluşuyor. Kıyamet günü Allah’ın gölgesi altında 7 grup insan gölgelenecek. Onlardan biri olmayı diliyorum. Bedevi bir adamın bu sayı hakkındaki iyimser tavrını hatırlıyorum. Oğlu ve kızına Arapça’da 7 anlamına gelen Seb’ ve Seb’a isimlerini vermişti. Bir başka adam ise, çocuğu doğduğunda elinde 7 parmak olduğunu görünce şoka uğramıştı. Ona, oğlun Allah’ın izniyle ‘mübarek’ dediğimde içi biraz rahatlamıştı. Ne yazık ki sonuç beklediğim gibi olmadı. Oğlu büyüdüğünde yedi boynuzlu bir şeytani insana dönüştü.

Birine bu olayı anlattığımda, bana “Bir şeyi unutmuşsun” dedi. Neyi unuttuğumu sorduğumda, “Real Madrid’de oynayan Ronaldo’nun forma numarası da 7”dedi. Bu aptalca değerlendirmesinden rahatsız oldum. Çünkü ben Barcelona’yı tutuyorum. Bu nedenle ona, “Laf söyledin balkabağı. Bir daha da benle konuşma” dedim.

Erkek kuşlardan dişisi için birden çok yuva yapan bir tür olduğunu biliyor muydunuz? Dişi kuş gelir ve beğenmediği yuvaları bozarak hoşuna giden ve yumurtlayabileceği bir yuvayı seçerek yerleşir. Bu dişinin, kainattaki dişilerin en şımarığı olduğunu düşünüyorum.

Ayrıca kumrunun, öldüğünde eşinin başkasıyla ilişki kurmadığı söylenir. Aptal kuş, kendisi de ölene kadar eşinin başında inler durur.

Aynı şekilde erkek tilkinin de hayatı boyunca sadece bir dişi tilki ile ilişki kurduğu söylenir. Fakat erkek öldüğünde dul kalan eşi başka bir erkekle ilişki kurmaktan çekinmez ve sanki lisan-ı haliyle ‘Hayatta olan, ölüden daha kalıcıdır’ der.

Birisi bana cevaplayamayacağım bir soru sordu: “Issız bir adada biri kör diğeri dilsiz olmak üzere iki adam var. Dilsiz köre, babasının öldüğünü nasıl söyler?”

Ben bu zor sorunun cevabını kıymetli okuyucularıma bırakıyorum.

Sırt üstü uyuyan tek canlının insan olduğunu duymuştum. Ben bu şekilde krallar gibi uyuyorum. Fakat evcil kedimin de bazen aynı şekilde uyuduğunu fark ettim. Bunu garipsemiyorum. Çünkü bunun, bana olan sevgisinden kaynaklandığını ve beni taklit ettiğini biliyorum. Hepimiz aynı yolun yolcusuyuz.