Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Benim tanıdığım arkadaşım Kaşıkçı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Yazacağım ifadeler, 25 yıldan fazla süredir tanıdığım dostumla ilgili.

Bu süreçte O’nun fikir ve görüş yolcuğuna iştirak ettim.

Fikirsel ihtilaflarımıza rağmen birbirimize olan saygı devam etti.

Cemal Medine’den cömert bir ailenin çocuğuydu.

Harika cömertliğiyle bilinen bu köklü aile, Suudi Arabistan’ın kalkınması için farklı alanlarda katkıda bulundu.

Bu aileden tıp, ticaret, avukatlık, medya ve mühendislik gibi alanlarda kaliteli nesiller ortaya çıktı.

Hatta Mescid-i Nebevî’deki müezzinler başkanı bile bu cömert ailedendir.

Kendisiyle yurt içinde ve yurt dışında farklı medya etkinliklerine ve konferanslara katıldım. Birlikte çeşitli anılarımız oldu.

11 Eylül saldırılarında yöneltilen ithamlara karşı ülkemizi savunma görevini birlikte üstlenmiştik.

Çalıştığı her alanda harika bir iz bırakan profesyonel bir gazeteciydi.

Gazetecilik mesajına inanıyor, kendini geliştirmenin önemli ve gerekli olduğunu düşünüyordu.

İtalya’da birlikte Suudi Arabistan-ABD ilişkileri konulu kapalı bir sempozyuma katıldık. Başına gelen istisnai bir duruma rağmen sempozyumun yapılacağı yere geldi. Buna karşın sempozyuma katılma konusunda ısrarlıydı. Onun varlığı, sempozyuma ayrı bir değer katmıştı.

Gazeteci İmaduddin Edib ve eski Dışişleri Bakanı Prens Suud el-Faysal’ın da olduğu başka bir toplantıda yine birlikteydik.

Bu toplantıda merhum Prens’in önemli tutum ve politikalarını analiz ettik.

Cidde’de periyodik olarak düzenlenen sosyal ve kültürel sohbetlerde kendisiyle sık sık görüşüyordum.

Çevresinde ayrı bir saygınlık uyandırırdı. Cidde’deki ünlü Al Nakheel Kafe’de sohbet ederdik. Kafe’ye de devamlı şık bir şekilde gelirdi.

Cidde’de olduğu zamanlarda her fırsatta muhabbet eder ve görüş alışverişinde bulunurduk.

Son zamanlarda Müslüman Kardeşler’i (İhvan) destekleyerek siyasal İslam çizgisini desteklemeye başlamıştı.

İhvan’ın tehlikeli olduğunu düşünmüyordu.

Katar’daki darbe rejiminin amacının bölgeyi tahrip etmek gibi tehlikeli bir projeye sahip olduğuna inanmıyordu.

Görüşlerini takip etmekle birlikte bir daha düşünce açısından aynı noktada buluşmadık.

Ülkesi, Cemal’in akıbeti hakkındaki hakikatleri araştırmak ve ortaya çıkartmak için adımlar atmaya başladı.

Bu araştırma çerçevesinde bazı yetkililer serbest bırakılıp bazıları da tutuklanarak başsavcılığa gönderildi.

Fakat Katar’daki darbe rejimi ve Lübnan’daki Hizbullah terör örgütü tarafından Cemal Kaşıkçı’yı savunma bahanesiyle bir medya sirkinin kurulduğunu da söylemek gerekiyor.

Suudi Arabistan ve Türkiye, olayla ilgilenen iki ülke.

Soruşturma açılıp adli işlemler başlatıldı.

Sonuç olarak bir dostumu kaybettim…

Değerli Kaşıkçı ailesinin başı sağ olsun ve mekânı cennet olsun…

“Şüphesiz ki Allah’a aidiz yine yine Allah’a döneceğiz.” (Bakara Suresi, 2/156. ayet)