Almanya’nın başkenti Berlin’de ırkçılık karşıtı gösteriye yoğun bir katılım gerçekleşti. Bugüne kadar ki en fazla katılımın olduğu gösteriye, 40 bin kişi kayıt yaptırmıştı. Ancak organizatörlerin verdiği bilgiye göre, yaklaşık 150 bin kişi katıldı.
Berlin Alexanderplatz’da (Alexander Meydanı) bir araya gelen göstericiler, buradan meydana yaklaşık iki kilometre uzaklıkta bulunan tarihi Brandenburg Kapısı’na yürüdü. Çok sayıda kişinin destek verdiği gösteri, ‘Parçalanamayız’ adlı girişim tarafından, başkent Berlin’de ‘Açık ve özgür bir toplum için dışlama yerine dayanışma’ sloganı altında gerçekleştirildi.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da göstericilere destek verdi. Funke Medya Yayın Grubu’na ait gazetelere dün verdiği röportajda Maas, “Sağcı popülistler tarafından bölünmemize asla izin vermeyeceğiz. Bu gösteri, bu yönde büyük bir mesajı temsil ediyor” ifadelerini kullandı.
Sosyal Demokrat Partili (SPD) Maas, Almanya’daki vatandaşların çoğunluğunun hoşgörüyü ve dünyaya açıklığı desteklediklerini söylerken, yeni milliyetçiliğin hiç bir sorunu çözmediğini de sözlerine ekledi. Alman Haber Ajansı’nın (DPA) aktardığı bilgilere göre, Dışişleri Bakanı Maas, “İzolasyona değil, uluslararası işbirliğine ihtiyacımız var. Çeşitlilik, farklı ten renkleri, dinler ve yaşam tarzları bizi zenginleştiriyor. Bu bir tehdit değil” şeklinde konuştu.
Mass, yabancı düşmanlığı ve anti-Semitizmin‘ ne Almanya’da ne de dünyanın herhangi bir köşesinde’ yeri olmadığını söyledi.
Parçalanamayız İnisiyatifi, bu gösteri ile aşırı sağın kışkırtmalarına, ayrımcılığa, Akdeniz’de mültecilerin boğulmasına ve yardımların azalmasına dikkati çekmeyi hedefliyor.
Parçalanamayız İnisiyatifi’nden Felix Mueller, DPA’ya yaptığı açıklamada, “Gösteriye olan ilgiden çok memnunuz. 10 binlerce insan aşırı sağcılığa karşı dayanışma mesajı gönderdi” şeklinde konuştu. Göstericiler yürüyüş sırasında ellerinde ‘Müslümanlara karşı ayrımcılığa hayır’ ve ‘Irkçılık bir alternatif değildir’ yazılı pankartlar ve balonlar taşıdılar.
Buna karşılık sağ popülist Almanya için Alternatif Partisi’nin (AfD) liderlerinden Alexander Gauland, parti ile aşırı sağcılar arasında net bir ayrım yapılmasını desteklediğini ifade etti. Almanya’nın Brandenburg kentinde düzenlenen partinin yerel konferansında konuşan Gauland, “AfD, Nazilerin yeri değil” ifadelerini kullandı.
Almanya İç İstihbarat Dairesi olan Anayasayı Koruma Dairesi tarafından partinin potansiyel sansüre uğradığına işaret eden Gauland, “Bunu Anayasayı Koruma Dairesi yüzünden söylemiyorum. Bu parti ruhuyla ilgili. Bunu ‘AfD’ içinde bir geleceğe sahip olmak isteyenler için söylüyorum” dedi.
Parti üzerindeki baskının büyüdüğünü vurgulayan AfD liderlerinden Gauland, “Çünkü Anayasayı Koruma Dairesi personeli, istihbarat araçlarını kullanarak parti üzerinde sansür uygulanmasını kararlaştırmaya yardımcı olacak materyaller topluyorlar. Partiye bu yıl sansür uygulanması ihtimali var” şeklinde konuştu. AfD’ye muhalif olanlar partiyi birçok kez aşırı sağcılıkla suçladı. Bununla birlikte parti liderleri, Chemnitz’de radikal sağcıların yaptığı gösterilerde boy göstermişlerdi.
Partinin gerçek bir alternatifi temsil ettiğini vurgulayan Gauland, “Fakat tamda demokrasi için çalışırken ve özellikle de halkımızın geleceği için alternatif bir politika için mücadele ederken, kendimizi bu tür insanlardan uzak tutmamız çok önemli. Evet, doğrudan söylüyorum, bize Nazi milliyetçisi sosyalist bir ideoloji getirmek istiyorlar” ifadelerini kullandı.
Açıklamalarını sürdüren Gauland, “Nazi sloganlarını gündeme getiren hainlerin AfD ile hiçbir alakası yok ve bunun olmaması için elimizden geleni yapacağız” dedi.
Hain tanımı için ‘Quisling’ ifadesini kullanan Gauland, bu ifadeyle Norveç Faşist Partisi Genel Başkanı olan ve 1940’lı yıllarda ülkesini işgal eden Nazi işgalcileriyle iş birliği yapan Vidkun Quisling’e atıfta bulunarak, ülkesini düşmanlarının eline bırakan hainler imasında bulundu. Norveç Başbakanı Quisling, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra idam edilmişti.