Cumhurbaşkanı Mişel Avn ve Başbakan Saad Hariri hükümeti tarafından 1994 yılında mezun olan subaylara kıdem verilmesi hakkında imzalanan kararname sonrası anayasa uyarınca Sünni bir Başbakan ve Hristiyan bir Cumhurbaşkanı’nın kararnamelere Şii toplumunun önde gelen isimlerinden Maliye Bakanı Ali Hasan Halil’i dâhil etmesiyle ‘Şii imzası’ tartışması gündeme gelmişti. Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri’nin Halil’in imzasının görmezden geldiği iddiası tartışmaları alevlendirmişti.
Kararnamenin imzalanmasının ardından Berri, yasal normların ihlal edildiğini bu tür bir kararnameyi Maliye Bakanı’nın imzalamasının, devlete mali yükler getirdiğini ifade etmiş, böylece Avn ile arasındaki anlaşmazlık geçtiğimiz hafta başında başlamıştı.
Berri, geçtiğimiz günlerde Avn’nın itiraz edenleri yargıya başvurmaya davet etmesiyle, krizle başa çıkma konusunu Avn’a bırakmadan siyasi muamele içerisinde anlaşmazlığın çözümüne yönelik kapıyı araladı.
Berri, mahkmeye gitme konusunda kendisine yöneltilen soruya cevaben, “Adalet Bakanlığı bağımsız olduğunda, giderim” dedi. Ve “Mahkemeye başvuran zayıftır” ifadesini kullandı.
Yargı kaynakları, Maliye Bakanı’nın iki lider ile birlikte herhangi bir kararname imzalamasındaki tek ölçütün bu uygulamanın gerektirdiği mali yükümlülükler olduğunu belirtti. Şarku’l Avsat’a yapılan açıklamada, “Bu karar mali bir yük gerektiriyor ve Maliye Bakanı olmaksızın imzalanırsa anayasal bir ihlal yapıldığı anlamına gelir” dendi.
Merkezi Haber Ajansı, Cumhurbaşkanı Mişel Avn ve Meclis Başkanı Nebih Berri’yi bir araya getiren olumlu ilişkilere değinirken, “Bir proje ya da konuyla ilgili iki takım arasında oluşan anlaşmazlık, konunun samimiyetini bozmamalıdır” ifadelerini kullandı.
Ajans, konunun farklılıkların büyümesini ve anlaşmazlığa dönüşmesini isteyenler tarafından sömürülmesini engellemek için meseleyi hükümet oturumuna sunmayı önerdi.