Yemen Başbakanı Ahmed bin Dağr, terörizmin peşinde olmayı ve hizmetlerini iyileştirmeyi taahhüt etti.

Dağr, “Son iki yılda kötüleşen durumu durdurmak, elde ettiğimiz başarıları sürdürmek için geri döndük. Halkımızın çıkarlarına, yaşamlarına ve güvenliğine daha fazla zarar verilmesini önlemek için çabalıyoruz” dedi.

Devletin çöküşüne neden olan sebepleri başkent Sana’da neler olup bittiğini analiz ederek görebiliriz. Kuzey bölgelerinde ve genel olarak Yemen’de Eylül devriminin değerleri ve ilkelerine bakmalıyız. Ayrılıkçı güney hareketi Husilerin ortaya çıkmasının sonucuydu. 14 Ekim Devrimi’nin değerlerinin, ilkelerinin ve hedeflerinin geri çekilmesine neden olan nedenleri dikkate almalıyız.”

Bin Dağr Yemen’e, halka ve yatırımcılara yönelik saldırıları önleme sözü verdi. Dağr “Güvenlik hizmetlerini meşruiyet bayrağı altında tekrar yapacağız. Ocak ayındaki olaylardan etkilenen polis ve sorgulama araçlarını yeniden inşa edeceğiz” dedi.

Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın yaşandığı Yemen’de meşru yönetime darbe yapan Husiler, Eylül 2014’ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde tutuyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015’ten bu yana Yemen hükümetine destek veriyor.

BAE tarafından desteklenen ve “Hizam Emni” adıyla bilinen güçler, 2015’te Aden ve çevre vilayetlerde görev yapmak üzere kurulmuştu. Söz konusu güvenlik güçleri Güney Geçiş Konseyi olarak bilinen ve Yemen’in bölünmesini isteyen yapının idarecileri tarafından yönetiliyor.

Yemen’in başkenti Sana’nın Husiler tarafından işgalinin ardından ülkenin geçici başkenti konumuna gelen Aden’de ocak ayında meşru hükümete bağlı Cumhurbaşkanlığı koruma güçleri ile Geçici Konseye bağlı BAE tarafından desteklenen “Hizam Emni” güçleri arasında şiddetli çatışmalar yaşanmıştı. Çatışmalar, Hizam Emni’nin bazı kışlaları ele geçirmesiyle sonuçlanmıştı.