Başbakan Binali Yıldırım, Hatay il sınırına 150 kilometre uzaklıktaki İdlib kentinin Heyetu Tahriru’ş Şam tarafından ele geçirilmesinden sonra, gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirtti. Yıldırım, ülkesinin bölgede insani bir kriz yaratılmasına engel olup, Türkiye sınırlarını hedef alan herhangi bir tehdit unsuru oluşturmadan gelişmeleri takip ederek tedbir alacaklarını ekledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün İdlip’teki gelişmelerle ve ABD gerilimi ile ilgili gazetecilere verdiği açıklamada, “İdlip’e insani yardımların ulaştırılmasına devam edeceğiz; ancak oraya silahların girmesine izin vermeyeceğiz. Türkiye, insani yardımlar için Cilvegözü sınır kapısını açık bırakacak.” dedi.
Erdoğan, İdlip’te yaşanan ayrılığın sona ermesini arzu ettiğine işaret ederek; Türk istihbaratının Rusya ve İran ile İdlip konusunda görüşmelere devam ettiğine dikkat çekti.
Türkiye, Rusya ve İran, Astana’daki konferanslarda; Suriye rejimi ile muhalefet arasında bölgede artan gerilimi azaltmak için dört bölge kurma konusunda anlaşma sağlamak için garantör devlet olmayı sürdürmüştü. Dört bölgeden birinin, Rus ve Türk kuvvetlerin çoğunlukta olduğu İdlib bölgesinde olması bekleniyor; ancak şimdiye kadar uygulamaya konulmadı.
Türkiye, Cilvegözü sınır kapısının da içinde bulunduğu bölgenin Heyetu Tahriru’ş Şam’ın kontrolüne girdikten sonra, Hatay ile İdlib arasında sınır kapısında insani yardım ve gıda malzemeleri dağıtmaya başladı.
Türkiye Ticaret ve Gümrük Bakanı Bülent Tüfekçi, sınır kapısı üzerinden insani yardım dışında mal akışını da belirleyeceklerini; çünkü Suriye tarafının Heyetu Tahriru’ş Şam kontrolüne girdiğini açıkladı.
Türk yetkililer, sınır kapısının Türkiye’de yaşayan Suriyeliler ve Kurban Bayramı’nı Suriye topraklarında geçirmek isteyenler için açık olacağını bildirdi. Sınır kapısı idaresi, giriş talimatlarını yayınladı ve sınır kapısının 21 Ağustos-31 Ağustos tarihleri arasında açık olacağını belirtti.
Türkiye, yaklaşık 3,2 milyon Suriyeli’ye ev sahipliği yapıyor. Türkiye Göç İdaresi’nin yayınladığı istatiklerine göre; çoğunluğu büyük şehirlere yerleşen Suriyeliler’in, Suriye sınırına yakın güney bölgelere de yerleştiğini; Yüzde 10’unun ise mülteci kamplarında yaşadığını açıkladı.
Türk yetkililer, bir seneden fazladır kara sınır kapıları üzerinden topraklarına girmek isteyen Suriyeliler’i kısıtlamak için bir dizi kararlar uyguladı. Ayrıca ocak 2016’da hava ve kara yoluyla Türkiye topraklarına gelen Suriyeliler’e giriş vizesi uyguladı.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, AB devletlerinin, Türkiye’nin mülteci ve göçmenler karşında insanlık görevini yerine getirirken yanında olmadıklarını ifade etti.
Ayrıca Ankara, Suriyeli ve Iraklı mültecileri bağrına basarken İslam dünyasından da güçlü bir destek almadığını belirten Çelik, hükümetin mültecilere insanlık ilkesine ve mazlumları kucaklama görevine göre muamele ettiklerini vurguladı. Çelik, bütün Avrupa Birliği devletlerini mültecilerin ve sığınmacılar için güvenli geçişler bulmaya ve ülkelerine ulaşmasını kolaylaştırmaya çağırdı.
Diğer bir yandan Başbakan Yıldırım, ülke sınırlarında; özellikle Suriye ile Irak sınırında yapma bir devlet kurulmasına kesinlikle izin vermeyeceklerini açıkladı.
Yıldırım, Türkiye’nin çıkarlarını, egemenliğini ve ulusal güvenliğini hedef alanlara -daha önceden de yaptıkları gibi-, münasip bir şekilde cevap vermekte tereddüt etmeyeceklerini vurguladı.