Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Binlerce İsrailli skandal yasayı protesto için Arapça öğreniyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İsrail’in başkenti Tel Aviv’de binlerce kişi İsrail Parlamentosu Knesset’in geçtiğimiz haftalarda onayladığı “Yahudi Ulus Devlet” yasasını protesto etmek için Habima Ulusal Tiyatro Meydanı’nda bir araya geldi.

Arapçanın ikinci resmi bir dil olarak ayırt edici statüsünü ortadan kaldıran kanunu protesto etmek amacıyla yapılan Arapça dersi eylemine Yahudi ve Araplardan oluşan binlerce kişi öncülük ederken, göstericilerin protesto amaçlı Arapça öğrendikleri ifade edildi.

“Araplara doğrudan eziyet veriyor”

Protesto gösterilerinde Arapça dersi veren öğretmenlerden biri olan Mi Aro, “Yahudi Ulus Devlet yasası kapsamında Arapçanın tecrit edilmesi, İsrail’de yaşan Araplara doğrudan eziyet veriyor. Eğer ortak bir gelecek kurmakla ilgileniyorsak konuşmaya ihtiyacımız var. Konuşmak için de birbirimizin dilini anlamak zorundayız” dedi.

Şarku’l Avsat’ın bölgeden edindiği bilgiye göre, 50 kadar üyesiyle gösteriye katılan Arap Gençlik Hareketi lideri Firas Halid, “Öğrenciler, İsrail’de ikinci sınıf muamele gördüklerini düşünüyorlar” dedi.

Her kesimden tepkiler yükseliyor

Sanatçı Danny Caravan ise, konuşması sırasında, yeni çıkan yasayı ve hükümeti “faşist” olarak tanımladı. Milletvekillerinin parlamentonun dört duvar arasında oturup karar aldığını söyleyen sanatçı, “Kudüs içi oyulmuş bir daire içine kazınmış ve bölünmüş durumda. Bunu bilin, görün ve cehenneme gidin” diye konuştu.

Dil alanında uzman 130 civarında akademisyen, ulusal yasa ile artık resmi bir dil olarak kabul edilmeyecek olan Arapçanın statüsünün düşüşü hakkındaki kaygılarını dile getirdikleri bir dilekçeye imza attılar. Dil alanındaki uzmanlar olarak, her halkı kendi diline bağlayan psikolojik ilişkileri anladıklarını ifade eden akademisyenler, “Yahudi halkının kalkınması ve modern tarihi ile ilgili olarak İbranicenin oynadığı önemli rolü herkes bilir. Yahudi halkı, İsrail’deki Arap azınlığı kendi dillerine bağlayan bağlara ve Arap dilinin statüsüne dokunmamalı” açıklamasında bulundular.

İsrail’de geniş çaplı protesto kampanyası

Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ulusal yasa üzerinde ısrar etmesi ve herhangi bir düzenlemeyi kabul etmemesine yönelik İsrail’de geniş çaplı bir protesto kampanyası yürütülüyor.

Yaşanan gelişmeler ve itirazlar üzerine Knesset Başkanı Yuli Edelstein, milletvekillerini, ulusal kanunun etkileri ile demokrasi ve eşitlik değerlerinin zedelenmesi hakkında görüşmek için özel bir oturuma davet etmek zorunda kaldı.

Skandal yasada düzenlemeler yapılması çağrısı

Öte yandan, Salı günü düzenlenen protesto kampanyasına katılan 78 civarında emekli İsrailli polis komiseri, yasanın, orduya ve güvenliğe hizmet eden Dürzilere ve Yahudi olmayan diğer topluluklara verdiği zararın durdurulması için Netanyahu’ya, ulusal yasada düzenlemeler yapılması çağrısında bulundular.

Yeni ulusal yasaya tepki olarak İsrail ordusundaki hizmetine son verdiğini açıklayan Dürzi bir ordu subayı, Dürzi askerlerinin geri kalanından, şu andan itibaren zorunlu askerlik hizmetini yerine getirmemeleri çağrısında bulundu.

Dürziler yasadan şikayetçi

İsrailli Dürzi Yüzbaşı Amir Cemal, Facebook üzerinden yaptığı bir paylaşımda, Dürzilerin Gazze Şeridi’ndeki bütün savaşların yanı sıra birçok İsrail savaşında ülkeye hizmet ettiğini belirtti. Cemal, Başbakan Netanyahu’ya hitaben yayınladığı açık bir mektupta, “Babam, iki erkek kardeşim ve ben kendimizi adayarak, görev bilinciyle ve vatan sevgisiyle hizmet ettik. Sonunda ne elde ettik? İkinci sınıf vatandaşlık” ifadelerini kullandı.

Cemal, “Bu sabah hizmet ettiğim askeri üsse gitmek üzereyken kendime sordum: Neden İsrail Devletine hizmet etmeye devam etmeliyim? Askerlik hizmetime devam etmek istemiyorum. Dürzi liderlere, Dürzilerin zorunlu askerlik hizmetlerini yerine getirmelerini öngören yasanın iptal edilmesi için çalışmalar yapmaları çağrısında bulunuyorum” diyerek sözlerini sürdürdü.

Netanyahu, Dürzilere söz verdi

Dürzi topluluğunun mensupları ve liderlerinin tepkileri ve öfkeleri karşısında şaşkınlığa uğrayan Netanyahu, onlardan 3 heyetle bir araya gelerek, ilgili kanun sebebiyle hissettikleri adaletsizliği telafi edecek yasal bir formül bulmaya söz verdi.

Netanyahu, konuyu tartışmak üzere ofis müdürünün başkanlık ettiği bir komite kursa da yasada herhangi bir değişiklik yapmayı reddettiğini açıkladı.

Dün Dürzi topluluğundan bir heyetle bir araya gelen komite, Dürziler için haklarını garanti altına alan bir yasanın yürürlüğe konması önerisinde bulunsa da heyet önerileri reddetti.

Yasanın iptali için İsrail Yüksek Adalet Mahkemesi’ne başvurdular

Öte yandan, solcu Meretz partisi, İsrail Yüksek Adalet Mahkemesi’ne, farklı etnik kökenleri barındıran İsrail toplumunun geniş kesimlerine aykırı ve ırkçı bir yasa olduğu gerekçesiyle söz konusu kanunun iptal edilmesine yönelik dava açtı.

Parti Başkanı Tamar Zanberg, “Başbakan Netanyahu, İsrail vatandaşlarını çeşitli kategorilere ayırmaya karar verdi: Yahudiler (A), Dürziler (B), Araplar (C). Netanyahu, yapmış olduğu bu küstah ırkçılığından utanmıyor. Bu kanun tüm değerlere aykırıdır. Biz bu yasayı derinden okuyoruz ve onu düzeltmek veya değiştirmek isteyenlerin hikayeyi anlamadıklarını düşünüyoruz. Bu kötü ve utanç verici bir yasadır ve düzeltilecek bir yanı yoktur. Sadece kaldırılmalıdır ve tamamen iptal edilmelidir” açıklamasında bulundu.

İsrailliler, Yahudi Ulus Devlet yasasına karşı yapılan protestolar sırasında sokaklarda Netanyahu’yu “Suç Bakanı” olarak lanse eden pankartlar açtılar.