Birleşmiş Milletler’in (BM) Ortadoğu’yla ilgili raporları tarafsız mı? BM, Obama ve Humeyni-İhvan tarafından işlenen ihlallerden dolayı masum mu?

Tam olarak Yemen meselesinden bahsediyoruz. Söz konusu bu kurumun Suriye felaketine karşı tutumlarını, raporlarını ve yaklaşımlarını yayınlamayacağız. Allah, stratejist ve müzakereci De Mistura’yı korusun!

Son zamanlarda BM’nin Yemen ile ilgili bir raporu yayınlandı. Rapordaki garip durum ise, meşru olanla meşru olmayanın eşit gösterilmesidir. Raporda Salih ve Husiler, Yemen’deki meşru hükümeti destekleyenlerle aynı kefeye konuyor. Veyahut yaklaşım bu şekilde görülüyor.

Rapor, çocuk haklarının ihlal edildiğiyle ilgili hususlara yoğunlaşıyor. Ayrıca rapor, insanlık meselesi çerçevesinde Husilerin yanıltıcı propagandalarının pek çoğunu ve tabi devrik lider Salih’in medyasını sindirmiş bulunuyor.

Yemenli gazeteci Hamdan el Ali’nin, Husi yanlısı aktivistlerin, Husilere sempati duyan batı sürgünü Humeynicilerin ve Suudi Arabistan’dan nefret eden sol kalıntıların işlediği ihlaller hakkında birçok şeyler yazdığını biliyoruz. Diğer yandan Hamdan el Ali’nin insan hakları fikrine sahip kurumların ihlal şekilleriyle ilgili pek çok şeyi kaleme aldığını biliyoruz.

Bu tür raporlar, genelde Yemen hikâyesini Husi ve Salih zihniyetinin görüş ve bakış açısına göre baz aldığından dolayı, tehlikelidir. Bu konuda birçok kanıt bulunuyor. Bu tür raporların bir diğer tehlikesi ise alınacak uluslararası siyasi kararlar için hazırlık mahiyetinde olmasıdır.

Bunun için her şeyden önce, bu tür propagandalarla mücadele etmek gerekiyor. Tabi meşru hükümetin medyası ve batıdaki sivil aktivistler bu konuda hoş karşılanmıyorlar.

Körfez İşbirliği Genel Sekreteri ve İslam İşbirliği Sekreteri, Husilerin raporlarının temel alınarak hazırlanmasından dolayı BM’nin Yemen ile ilgili son raporunu kınadı.

Meşru Yemen hükümeti, darbecilerin egemenliği altına giren sağlık bakanlığı ile sağlık merkezlerinin defterlerini ve kayıtlarını Husilerin taklit etmesine işaret ederek savaş cephelerinde ölen çocukların getirilip koalisyonun hava saldırıları sonucu öldürülen sivil çocuklarmış gibi kaydedildiğini ifade etti.

Bu konuda uluslararası kuruntuları besleyen taraflara örnek verelim. İngiltere Oxfam Örgütü’nün bu yılın başında yürüttüğü politik faaliyetlerden birisi de BM’nin resmi konuğu adı altında İngiltere Avam Kamarası’na bir üye sokmuş olmasıdır. Hamdan el Ali’nin bu gazetede yayınlanan önceki gözlemlerine göre, Oxfam Örgütü’nün söz konusu üyenin ziyaretini desteklemesinin en önemli hedefi, politik olarak Husi cemaatinin imajını Avrupa Birliği’nde (AB) güzel göstermektir. Ziyaretten sonra İngiliz milletvekili bir makale yayınlayarak bu makalede “İsyancı Husilere olumsuz bir şekilde bakılmamalı ve Husiler, İran’ın ajanları olarak görülmemelidir” ifadelerini kullandı.

Uluslararası toplumun kabul ettiği BM’nin 2216 numaralı kararıyla ilgili olarak ise İngiliz milletvekili, ateşkes ve müzakerelerin zorunlu olduğunu belirterek BM’nin 2216 numaralı kararına alternatif bir kararın bulunması gerektiğini söyledi. Yemen’deki meşru hükümet, Güvenlik Konseyi’nin Yemen ile ilgili 2216 numaralı kararının temel alınması konusunda ısrar ediyor. Söz konusu kararın dayanak alınması hususunda BM nezdinde de ısrar edilmesi gerekmiyor mu?