BM’nin İran’da insan hakları konusundaki Özel Raportörü Cavid Rahman, Tahran’daki yetkililere, Aralık 2017 ve Ocak 2018’de İran şehirlerini kuşatan protestolar sırasında tutuklananlar arasında gerçekleşen ölüm vakaları hususunda “bağımsız ve şeffaf” bir soruşturma yürütmeleri çağrısında bulundu. BM yetkilisi ayrıca, ülkedeki genç suçluların infaz edilmesine ilişkin endişe duyduğunu söyledi.
Cavid Rahman, sürecin uygulanmasını kolaylaştırmak için İran hükümeti ile “yapıcı bir diyalog kurmayı planladığını” vurgulayarak, bunun insan hakları alanında İranlı yetkililerle iletişimi güçlendirmeyi mümkün kılacağını kaydetti.
Cavid Rahman, “yaşam hakkı ihlalleri, özellikle genç suçluların infaz edilmesi, işkence ve diğer kötü muamelenin yasaklanması, toplanma, fikir ve ifade özgürlüğü hakkı, kadınların ve genç kızların haklarının ihlal edilmesi, dini ve etnik azınlıkların hakları ve daha detaylı bilgi aramak niyetinde olduğu diğer alanlar” gibi sürekli olarak belgelenen bir dizi meselenin bulunduğunu vurgulayarak, bu meseleler hakkında duyduğu endişelerini dile getirdi.
Rahman, yaptığı ön analizlere dayanarak, ele almayı planladığı bir dizi başka alan belirledi. Bu alanlar arasında ekonomik, sosyal ve kültürel hakların ihlali ile birlikte insan hakları savunucularının durumu, yabancılar ve çifte vatandaşlık statüsü, 1988 yılında yaşanan idamlar gibi meselelerde yer alıyor.
Eski Özel Raportör ve BM Genel Sekreteri tarafından da tekrarlanan çağrılar, aralarında Aralık 2017 ve Ocak 2018’deki protestolar sırasında gözaltına alınanların da bulunduğu, düşünce ve ifade özgürlüğü hakları çerçevesinde barışçıl faaliyetlerde bulunan kimselerin serbest bırakılmasını da içeriyor.
Rahman, İran hükümetine, Aralık 2017 ve Ocak 2018’de İran şehirlerini kuşatan protestolar sırasında tutuklananlar arasında gerçekleşen ölüm vakaları hususunda “bağımsız ve şeffaf” bir soruşturma yürütmeleri çağrısında bulunarak, düşünce ve ifade özgürlüğü ile ilgili temel insan haklarını desteklemelerini ve elektronik ifade özgürlüğünü suç sayan veya kısıtlayan tüm yasaları ve politikaları yürürlükten kaldırmalarını talep etti.
İran’daki göstericilerin infaz edilmesine ilişkin “derin endişelerini” dile getiren Rahman, hükümete, 18 yaşın altında olan kimselerin işledikleri suçlar sebebiyle idam edilmelerinin derhal yasaklanması çağrısında bulundu. Ayrıca, hükümete “her durumda ölüm cezasını kaldırmasını ve durdurmasını” tavsiye etti.
Ayrıca Rahman, İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı BM Sözleşmesi’ni onaylaması çağrısında bulunarak, insanlık dışı veya aşağılayıcı cezalar olmaları ve BM Medenî ve Siyasî Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmesi’nin 7. ve 10. maddelerini ihlal etmeleri sebebiyle, bedene zarar verme ve organ kesme gibi cezaların kaldırılmasını teşvik etti.
Bunun yanı sıra, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi’ni (CEDAW) onaylamaları ve hem yasalarda hem de pratikte kadınlara karşı her türlü ayrımcılığı yasaklamaları çağrısında bulunan Rahman, dini ve etnik azınlıkların haklarına tam olarak saygı gösterilmesini talep etti.
Rahman, “ülkenin bütün sakinlerinin etnik köken, din veya inançtan bağımsız olarak, yasa önünde eşit bir şekilde korunmalarını sağlayın” diyerek sözlerini sürdürdü.