Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilciliği görevini 4 yıl 4 aydır yürüten Staffan de Mistura, ‘tamamen kişisel sebeplerden’ dolayı Kasım ayı sonunda görevi bırakacağına dair BM Güvenlik Konseyi’ni bilgilendirdi.
De Mistura, Cenevre Bildirgesi ve 2254 sayılı karar doğrultusunda, Suriye için yeni bir anayasa hazırlamak üzere Anayasa Komitesi’nin oluşturulmasına yönelik anlaşmaya varılması için Kasım ayı sonuna kadar yoğun çaba göstereceğini söyledi.
Bununla birlikte, Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya ve Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Beşşar el Caferi, komitenin toplanması veya oluşumu için bir zaman çizelgesinin belirlenmesinde ‘herhangi bir müdahale’de bulunulmasını reddetti.
Görevi bırakmadan önce, Suriye için yeni anayasa taslağı hazırlayacak komite konusunda uzlaşı sağlamak istediğini belirten Mistura, Suriye hükümetinden gelen itirazların, Rusya, Türkiye ve İran gibi garantör ülkelerin himayesinde Astana süreci çerçevesinde kararlaştırılan Anayasa Komisyonu’nun oluşturulmasını engellemeye devam ettiğini söyledi.
Suriye hükümetinin itirazları var
Komitenin oluşumuyla ilgili, Suriye hükümetinin itirazları olduğunu aktaran Mistura, hükümet ve muhalefetin 50’şer kişilik heyetleriyle Suriye Anayasa Komitesi’nde yer almaları konusunda anlaşma olduğunu belirterek, hükümetin, BM’nin oluşturduğu, Suriyeli uzmanlar, sivil toplum, bağımsızlar, aşiret liderleri ve kadınları içeren 50 kişilik heyetteki temsilcilere itirazı olduğunu dile getirdi.
Suriye hükümetinden davet aldığını açıklayan De Mistura, Suriye Anayasa Komitesi meselesini görüşmek üzere gelecek hafta Şam’a gideceğini de duyurdu.
“Küçük grubun Mistura üzerinde olumsuz etkisi oldu”
Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, BM Genel Kurulu’nda, geçtiğimiz ay düzenlenen üst düzey toplantılarda, ABD, İngiltere, Fransa’dan oluşan ‘küçük grubun’ Mistura üzerindeki olumsuz etkisi nedeniyle, Suriye Anayasa Komisyonunun çalışmalarına henüz başlamadığını belirtti. Muallim, “Suriye’ye karşı komploya uzun yıllar katılanlar Suriye halkının çıkarlarını düşünür mü? Bundan şüphe duyuyorum” demişti.
De Mistura ise, Beşşar Esed’e destek veren Rusya ve İran’ın, listeyi ‘sorgulanabilir’ olarak nitelendirdiğini dile getirdi.
Rus-Türk anlaşması İdlib’de felaketi önledi
Suriye durumunu daha geniş olarak değerlendiren Mistura, Rus-Türk anlaşmasından sonra, ‘terörizmi yenmek için’ büyük adımlar atıldığını söyleyerek, muhaliflerin son kalesi olarak görülen İdlib’de bir felaketin önlendiğine dikkati çekti.
“Bu fırsatı kaçırırsak tarih affetmeyecek”
ABD’nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Jonathan Cohen, Staffan de Mistura’nın Anayasa Komisyonu’nun ilk toplantısının tarihini belirlemesi gerektiğini söyleyerek, “Gecikmeden bunu yapmalı” dedi.
Cohen, Soçi mutabakatı ile Suriye’de siyasi çözümü ilerletmeye yönelik kısa süreli bir fırsat penceresi açıldığını belirterek, “Bu fırsatı kaçırırsak tarih affetmeyecek” dedi.
Rejimi ve Rusya’yı anayasa komitesinin oluşturulmasını geciktirmekle suçlayan Cohen, ”Komitenin oluşturulması geciktirilirse Suriye anayasası, özgür ve adil seçimler ve siyasi süreçte ilerleme tehlikeye düşecek. Siyasi süreç için zaman ve mekan yaratan bu fırsat kaçabilir. Bu odadakilerin bazılarının siyasi sürece devam etmek için aceleleri yok. 2254 sayılı kararda ilerleme kaydedilmeden 6 milyon mülteci evlerine geri dönemez. İdlib’deki ateşkes bize bir şans verdi, ancak bu pencere her an kapanabilir” dedi.
“Bu yol çalışmazsa, ilk başa döneceğiz”
Fransa’nın BM Daimi Temsilcisi François Delattre ise, bir Anayasa Komitesi oluşturma kararını açan ‘dar fırsat penceresini’ kapatmama çağrısında bulunarak, “Bu yol çalışmazsa, ilk başa döneceğiz” şeklinde uyarıda bulundu.
“Bundan sonra hangi alternatif seçenekler olacak?” diye soran Delattre, “Kimse buna ulaşmak istemiyor. Buna, mülteci dönüşü ve yeniden yapılanma krizinin sona ermesi eşlik etmelidir. Anayasa Komitesi’nin ilk toplantısını yapmak için önümüzdeki birkaç haftayı kullanmanın zamanı geldi” yorumunda bulundu.
Uluslararası toplum Suriye savaşı için ‘bir kavşakta’
Kuveyt’in BM Daimi Temsilcisi Mansur el-Uteybi de, uluslararası toplumun Suriye savaşı için ‘bir kavşakta’ olduğunu söyleyerek, “Parlak ve aydınlık bir yol var ve bunun tüm özellikleri net olarak çizildi. Bu yolun sonunda, Suriye’de 8 yıldır yaşanan krizin sonuna gelmeyi umuyoruz. Öte yandan, bizi sıfır noktasına geri döndüren engeller dolu karanlık ve çirkin bir yol var” ifadelerini kullandı.
“Bu fırsatı kaçırmayalım”
İsveç’in BM Daimi Temsilcisi Olog Skoog, İdlib’deki ateşkesin siyasi süreci yeniden aktive etmek için bir fırsat sunduğuna işaret ederek, bu fırsatı kaçırmama çağrısında bulundu.
Skoog, 2254 sayılı karar doğrultusunda, Anayasa Komisyonu’nun kurulmasının, sürdürülebilir bir siyasi çözüme doğru ilk adım olduğunu ifade ederek, “Artık Anayasa Komisyonu’nun hızla kurulmasını desteklemek için yürütülen çabalara katılmalıyız” dedi.
Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi’nden eleştiri
Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, Suriye’ye uygulanan tek taraflı tedbirlerin, uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve krize karşı siyasi bir çözüm getirilmesini engellediğini dile getirdi.
Suudi Arabistan’dan İran’a: Suriye’den çekil
Suudi Arabistan’ın BM Daimi Temsilcisi Abdullah el-Muallimi ise, İran’ın Suriye’deki müdahalesine değinerek, demografik değişim operasyonlarının yanı sıra Suriye halkına karşı etnik ve mezhepçi temizlenme uygulamalarında Esed rejimine destek verdiğini söyleyerek, İran’a, Devrim Muhafızları ve mezhepçi milislerini ‘şimdi ve hemen’ Suriye’den çekerek, Suriye’yi Suriyelilere bırakması çağrısında bulundu.
Siyasi çözümün Suriye krizinin tek çözümü olduğunu aktaran el-Muallimi, Suriye rejiminin uzlaşmazlığı ve ertelemesinin, uluslararası tarafların bu çözüme gerekli ciddiyetle devam etme çabalarını engellemesine neden olduğunu da dile getirdi. Muallimi son olarak, Suriye’nin yeni anayasasını yazmaya başlamak için Anayasa Komitesi’nin kurulmasının hızlandırılması gerektiğini ifade etti.