Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

BM’den İran’a çocuk idamlarını durdurma çağrısı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Birleşmiş Milletler İran İnsan Hakları Özel Raportörü Cavid Rahman, Tahran’a ülkedeki çocuklara karşı idam cezasını kaldırma çağrısında bulundu.

Geçtiğimiz yılın sonundan beri İran’ın çeşitli bölgelerinde düzenlenen geniş çaplı protestolar sırasında tutuklananların akıbetinden “endişe” duyulduğunu dile getirdi.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu İnsan Hakları Komitesi’ne konuşan Cavid Rahman şu açıklamalarda bulundu: “İranlı yetkililere çocuklara karşı idam cezası uygulamasının kaldırılması ve uluslararası hukuka uygun olarak çocuklara yönelik tüm idam cezalarının hafifletilmesi için çağrıda bulunuyorum. Suçlu çocukların idamı, uluslararası hukuku ihlal ediyor ve Çocuk Hakları Sözleşmesi ile Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’yle çelişiyor. İran’da bu yıl çocukları öldürmekten suçlu bulunan beş kişi öldürüldü. Onların sonuncusu 17 yaşındayken 2012 yılında kocasını öldürmekle suçlanan ve üç hafta önce idam edilen Zeynep Sikanfand idi.”

Cavid Rahman sözlerine şöyle devam etti: “Öldürdüğünü ve tutuklandıktan sonra dövüldüğünü itiraf etmek zorunda kaldığı ve aile içi şiddet kurbanı olduğu yönündeki iddialar, duruşma sırasında yeterince araştırılmadı. İran’ın idam operasyonları, hâkimlere belirli durumlarda çocuk suçlulara alternatif cezalar verme izni veren ceza kanununda 2013 yılında yapılan değişikliklere rağmen devam ediyor.” İran hükümetinin, çocukların ve ergenlerin haklarının korunmasıyla ilgili bir çalışma grubu oluşturduğunu duyurmasına rağmen, İran’da idam edilmeyi bekleyen “çok sayıda” çocuğun olduğunu açıkladı.

Bu, Londra’daki Brunel Üniversitesi’nde hukuk profesörü olan Rahman’ın Temmuz ayında göreve başlamasında bu yana hazırladığı ilk rapor. Rahman, henüz İran’ı ziyaret etmedi ancak yetkililerden kendisine ülkeye engelsiz giriş yapma izni vermelerini istedi.

Rahman, yaklaşık bir yıldır kötüleşen ekonomik durum, yüksek işsizlik oranları, artan yaşam masrafları ve sosyal öfke nedeniyle artan protestolara şahit olan İran’daki insan hakları konusundaki endişelerini dile getirdi.

Aralık ayında protesto gösterilerinin başlangıcında, bir güvenlik kampanyası sırasında pek çok kişi tutuklanmış ve en az 22 kişi öldürülmüştü. Basın mensupları da korkutulmuş ve baskıya maruz kalmıştı. Rahman, protestolar sırasında tutuklanan kişilerin akıbeti hakkındaki endişeleri dile getirdi ve şöyle dedi: “Hükümeti, barışçıl bir şekilde düşünce ve ifade özgürlüğünü kullanmaları sebebiyle tutuklanan tüm mahkumları serbest bırakmaya çağırıyorum.”

Başörtüsü zorunluluğu uygulaması

Rahman, kadınların ve genç kızların durumunun iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. “Kadınların herhangi bir şekilde zorlanması onların haklarını ihlal ediyor” diyerek kadınlar için zorunlu başörtüsü konusuna ışık tuttu. “İnfaz kanunu ve zorunlu güç uluslararası insan hakları hukukuna aykırıdır” dedi.

İran Hükümeti Özel Raportör’ün ülkede faaliyet göstermesine izin vermiyor ancak Raportör ofisi ile bazı işbirlikleri yapıyor.

Özel Raportör, uyuşturucu ticareti davalarında idam cezası verilmesinin azaldığını ifade etti. Kanunda meydana gelen bir değişikliğin, uyuşturucu suçlarıyla ilgili bazı cezaları idam cezasından hapis cezasına kadar hafiflettiğine dikkat çekti. Bu yıl uyuşturucuyla ilgili sadece iki durum, idam hükmünün uygulanmasına yol açtı. 213 kişinin infaz edildiği 2017’den bu yana önemli bir düşüş yaşandı.

Avrupa Birliği temsilcisi, gençler için idam cezasının verilmesi konusundaki endişelerini dile getirdi. İran’ı idam cezasını kaldırmaya teşvik etmek için neler yapılabileceğini sordu. Norveç temsilcisi, 18 yaşın altındaki çocukların idam edilmesini ve çok sayıda idam operasyonu yapılmasını kınadığını belirtti. Gazetecilerin tutuklanmasından ve insan hakları savunucularının keyfi olarak gözaltına alınmasından endişe duyduğunu söyledi.

BM Temsilcisi, Tahran’dan Özel Raportörün kısıtlama olmaksızın erişimine izin vermesini istedi. Ülke genelinde protestolara karşı yapılan kampanyayı kınadı. Haklarını kullanan 800 kişinin tutuklanmasıyla ilgili endişelerini dile getirdi.