Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

BM’siz dünya | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Medyanın gücü olmasaydı ve dünya liderleri başarısızlıklarını başarı olarak gördükleri politikalarını pazarlama ihtiyacı hissetmeseydi kürenin sakinleri BM toplantılarını takip etmezdi. Bununla birlikte dünya liderlerinin konuşmaları, halkların kaderi için bir gösterge niteliğinde olabilir. New York’ta düzenlenen yıllık Dünya Kupası ile dört yılda bir yapılan Riyad Dünya Kupası arasında basit bir karşılaştırma yapacak olursak siyasi Dünya Kupası yüzde 1 bile olsa daha şanslı olacaktır.

Konuşması, bir ölüm ilanına dönüşmesin diye dilsel kozmetik kırıntılardan faydalanmasına rağmen Genel Sekreter Guterres’in sunduğu genel bakış, bu büyük yapıyı korumakla yükümlü olan bu adamın Saad Zaglul’dan ilhamla söylediği ‘Fayda yok’ sözünü doğruladı.

Sayın Guterres kararsız bir kültürel konum işgal etmiş olsa da BM’nin en birinci finansörünün uzatması, bu uluslararası kuruluşun ölüm haberinden daha geniş yer tuttu. Yani bu kuruluş Trump’ın artık bölgesel, küresel, ekonomik ve askeri topluluklara ihtiyaç olmadığı şeklindeki anlatımına göre neredeyse uluslararası sistemin ölüm haberini verecekti. ABD Başkanı’na göre ‘Önce Amerika’ başlığıyla yeni bir aşamaya geçilmeli. Başkan Trump’ın yaklaşımına göre buradaki ‘önce’ kelimesi aynı zamanda ‘son’ anlamını da taşıyor.

Yıkılmak üzere olan mevcut uluslararası sistemin kadim işleyişine çamur atmaya çalışan Amerika Başkanı, ‘önce ve sonra’ Amerika’nın sistemi ve işleyişine uygun alternatif bir sistemin temellerini atamaz. Her ne kadar ekonomik, askeri ve teknolojik üstünlükle övünse de Amerika Başkanı, devin ayakları altındaki halıyı yerinden oynatmaya başlayacak ciddi etkenlerin üzerine yeteri kadar eğilmedi.

Zira dünyanın on yıllar boyunca kabullendiği Amerikan ihtişamının bazı unsurları etkisini yitirmeye başladı. Bunlardan ilki Amerika’nın içerideki vaziyetidir. Büyük devletin kuruluşundan bu yana görülmemiş ve her geçen gün daha da kızışan bir çatışma, Başkan’ı görev süresinin henüz yarısındayken görevden alma ile tehdit ediyor.

ABD dışında Amerika’nın otomatik müttefikleri, Trump’ın onlarla ilişkisini yürütme biçimine ve onların çıkarlarını küçümsemesine karşı duydukları öfkelerini saklı tutuyor. Bu, geçmişte küçük bir ölçekte meydana gelmiş olsa da şimdi gizli kapaklı olmadan gerçekleşecek.

Aynı şekilde geçmişte genellikle insani ve medeni sloganlar eşliğinde dünya ülkelerinin çoğuyla stratejik bir işbirliği olarak nitelenen şey bugün ‘yer altı’ dünyası olarak adlandırılan ilişkilere dönüşüyor.

Trump’ın dün dünya temsilcileri önünde oynadığı uzatmalarda Amerika’nın ödeme yapanlara açık, az da olsa muhalif olanlara ise kapalı olduğunu söylemekten başka bir şeyi kalmadı.

Tüm konuşmacılar, uluslararası örgütün değersizliğini göstererek Trump’ın konuşmasına katkıda bulundu. Bu, bu adamın Örgüt’ten memnun olmamak için gerçek ve etkin bir gücü elinde bulundurmasından kaynaklanmaktadır. Her ne kadar Örgüt onun doğrusundan önce yanlışına da mutlak bir sadakat göstermese de kendisi sonunda bu sonuca götürecek bir yolda yürüyor. Mesela Filistinliler onun UNWRA’dan, hastanelerden ve aynı şekilde UNESCO’dan kestiği büyük meblağları telafi edemezlerse BM ve kurumlarının bütçesi olan milyarların kesilmesini kim telafi edebilir…

Dünya bir gün uyanıp da BM’nin ortadan kaybolduğunu görse hiç üzülmez. Ancak sınırlı da olsa yeni bir sistemin doğuşuna yönelik girişimleri görmeden kadim uluslararası sistemin hızlı çöküşünden haklı olarak endişe duyar.

On yıllar sürebilecek bu geçiş dönemi kaos, savaşlar ve egemenlik kayıpları ile dolu olacak. Beklememize de gerek yok; zira dünya bu sakıncalı duruma doğru ilerliyor. Şu ana kadar tutuşan Ortadoğu’da bunun erken etkilerine tanıklık ettik. Trump’ın Çin’e karşı başlattığı ağır ekonomik savaşı da görüyoruz. Sığınmacılar savaşı olarak adlandırmayı hak eden varoluş mücadelesindeki toplu ölüm ve göçlere de şahit olduk, oluyoruz.

Dünya şimdi Suriye modeli üzerinden son olduğunu zannettiği özetleri izliyor. Durum öyle bir haldeki dosyalar kapansa, kapalı dosyalar içerisinde daha tehlikeli ve zorlu dosyalar barındırır. Önceden savaşları tutuşturan ve dindiren birkaç ülke arasında bir anlaşma olurdu ama şimdi bir savaşı başlatmak ne kadar kolaysa, kimi içine aldığını anlamak ve ona bir son vermek de bir o kadar zor.