Ali Abdullah Salih, Yemen siyaset kazanına ‘sayaçların sıfırlanması’ ve ‘yılanlarla dans etmek’ gibi iki siyasi kavram kazandırdı. Kaderin dağlarda ve dolambaçlı yollardaki gezilerde kendine göre bir mantığı var; çoğunlukla ikincisi birincisinin olmasına yol açar.
30 yıldır Yemen’in siyasi yüzü haline gelen adamın, bu tip suikast girişimlerinden kaç kez kurtulduğu bilinmiyor. Kendisinden öncekilerin geldiği gibi sayaçları sıfırlayarak Sana’da yönetime geldi. Yönetimde kalmanın karışık, bırakmanın ise tehlikeli olduğunu anladı. Fakat O, daha önce yapıldığı gibi, sloganı hep “Yolculuk uzun sürse de Sana gereklidir” oldu.
Yolculuk da konaklama da uzadı. Salih yönetimde kaldığı süre boyunca, birlik savaşından ayrılık savaşına, Husiler’e karşı olandan onlarla birlikte olana kadar birçok savaş başlattı ve birçok savaş kazandı. Nihayet, yaptığı ittifakın ve müttefiklerinin aslında kim olduğuna uyandığı zaman, kan duvarına çarptı.
Öldükten sonra, adamın ihanete uğradığını söylemenin bir anlamı yok. Savaşların hepsi birer ihanettir ve güvencesi de zayıftır. Her iki yöndeki tecrübeleri nedeniyle bu hastalıklı gerçeği en iyi o biliyordu. Ne Husilere karşı iken ne de onlarla müttefik iken doya doya uyuyamadı. Müttefikin sonu belki de buraya ulaşmayacaktı. Fakat işbirliğinin sonucu bir zaman meselesiydi. Her ikisi de ‘Sana gereklidir’ sloganını attı. Ya da ‘Sana’nın ağırlığı gereklidir’ sloganı. Şiddet dolu uzun senelere rağmen, Ali Abdullah Salih’in sonu korkunç, hüzünlü ve şaşırtıcı kalacak. Çok kısa bir süre içerisinde tüm dünya televizyonlarında bir Arap liderin cesedi gösterildi. Sürekli haykıran, sesi hiç kesilmeyen bir insan, bir anda hareketsiz bir cesede dönüştü.
Devleti nasıl aldığın değil, nasıl bıraktığın önemlidir. Muammer Kaddafi, Libya’yı ateşi dinmeyen bir kabileler ocağında bıraktı. Ülkede öyle bir kuyu bıraktı ki, içine kovasını atmayan kalmadı. Yukarıda bahsettiğimiz üzücü resmin sahibi de, ipleri herkese dağıttı ve en uzun ipi en azılı düşmanlarının eline verdi.
Müttefik seçimi bir sanattır. Çünkü çoğunluğu rehine ile müttefik arasındaki ayrımı yapamamakta. Salih, ittifaktan ayrıldığını açıkladığı an, bu ayrılık anına hazırlanılmıştı. Dün ayrıldı ve bugün cezalandırıldı. Ali Salih’in partisinin ihanet olarak gördüğü şeyi Husiler kahramanlık olarak görmekte. Planları onunla ittifak kurmak değil, Yemen’i ele geçirmekti.