Brasília: Şarku’l Avsat
Brezilya halkı dün yeni bir devlet başkanı seçmek için sandık başına gitti. Yolsuzluk olaylarına karışmayan ve ülkedeki yüksek suç oranlarını azaltma vaadinde bulunan aşırı sağcı lider Jair Bolsonaro, ilk turdaki kamuoyu yoklamalarında ilk sırada yer alıyor.
Kamuoyu anketleri, 63 yaşındaki emekli Subay Bolsonaro’nun Güney Amerika ülkesinin oylarının üçte birinden fazlasını alabileceğine işaret ediyor.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre, Bolsonaro, artan kamu borcunu, geniş özelleştirme tedbirleri uygulayarak ve ABD ile İsrail’e daha da yaklaşarak azaltmak istiyor. Ayrıca, geleneksel aile değerlerini koruma sözü verirken, Brezilya’daki suç oranlarındaki yükselişi frenleme konusunda da güçlü bir tavır sergiliyor.
Bununla birlikte, nüfusu 147 milyona ulaşan pek çok seçmen, sürekli olarak kadınları, eşcinselleri ve yoksulları aşağılayıcı ifadeler kullanan ve askeri diktatörlük yönetiminden (1964-1985) çok etkilenen Bolsonaro’ya şiddetle karşı çıkıyor.
Bolsonaro, oyların yüzde 50’sinden fazlasını kazanırsa, 13 adayın yarıştığı devlet başkanlığını kazanacak. Aksi durumda ise, önümüzdeki 28 Ekim’de ikinci tur düzenlenecek. Analistler, Bolsonaro’nun ilk turda zafer kazanmasının mümkün görüldüğünü, ancak bunun olanaksız olduğunu belirtiyor.
Cumartesi akşamı yayınlanan son kamuoyu yoklamalarında, Bolsonaro oyların yüzde 36’sını kazanırken eski Sao Paulo valisi olan solcu aday Fernando Haddad ise yüzde 22’lik bir oy aldı. Adı geçen iki aday, oyların yüzde 11’ini alan orta solcu aday Ciro Gomes’i açık ara farkla geçtiler.
“Datavola” Enstitüsü tarafından yapılan ankete göre Bolsonaro, Lübnan asıllı Haddad’ın yüzde 25’lik oyu karşısında oyların yüzde 40 ila 41’ini kazanabilir.
Seçimlerin ikinci turda kesinleşmesi bekleniyor
Solcu İşçi Partisi’nden 55 yaşındaki Fernando Haddad, Nisan ayından bu yana yolsuzluk davasından hapis cezasına çarptırılan ve ülkedeki yüksek seçim mahkemesi tarafından adaylığı iptal edilen eski Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva’nın yerine aday olarak gösterildi.
Silva döneminde 2003-2013 yılları arasında daha önce görülmemiş bir ekonomik kalkınmaya şahit olan Brezilya, Silva tarafından halefi olarak gösterilen ve 2016 yılındaki mali bir skandaldan sonra parlamento tarafından azledilen Dilma Rousseff’in iktidarı boyunca oldukça kötü bir ekonomik durgunluğa maruz kaldı. Brezilya İşçi Partisi, Rousseff’in görevden alınması ve birçok Brezilyalının İşçi Partisi’ni ülkedeki mevcut ekonomik zorluklardan sorumlu tutmasıyla birlikte iktidarının aniden sona ermesi öncesinde, 2003’ten 2016’ya kadar iktidarda kalmıştı.
Siyasi kargaşa, ekonomi üzerinde ciddi bir etki yarattı. Nitekim Brezilya para birimi Real, 2018 başından bu yana dolar karşısında yüzde 20 oranında değer kaybetti.
Sonuç olarak, devlet başkanlığı, valilik, milletvekilliği ve senato üyeliği seçimlerinin ilk turu, yoğun bir kutuplaşma atmosferinde ve Latin Amerika’nın en büyük ülkesinin büyük ve derin krizleri ortasında gerçekleşiyor. Seçmenlerin iki büyük adaya yönelik olumsuz tavrı, taraftarlarının iki adaya verilen destekten daha büyük.
Rio de Janeiro Üniversitesi Öğretim Görevlisi siyasi analist Geraldo Monteiro’da, konu hakkında şu ifadeleri kullandı: “Sağ ve sol arasında kararsız olan seçmenlerin, inançtan ziyade korku veya öfke temelinde oy kullanması muhtemel.”
Monteiro ayrıca, ikinci turda “daha fazla şiddet ve kutuplaşma yaşanabileceği” konusunda uyarıda bulundu. Kazanan aday, dünyanın sekizinci en büyük ekonomisini ve en büyük ticaret ortağı Çin olan ve zengin doğal kaynaklara sahip yaklaşık 210 milyon nüfuslu bir devleti yönetecek.
Bolsonaro cumhurbaşkanı seçilirse, yasama koalisyonları oluşturması gerekecek. Bolsonaro’nun muhafazakar Liberal Sosyal Parti’sinin, 513 koltuğa sahip olan Temsilciler Meclisi’nde sadece 8 milletvekili bulunuyor.
Partinin genel seçimlerde çok sayıda koltuk kazanması beklenmiyor. Ancak Katolik Bolsonaro, birçok milletvekili tarafından desteklenen Evanjelik lobisine yakın ve Brezilya’nın güçlü tarım lobisi ile bağlantısı olan milletvekilleri onu destekliyor.
Yüksek suç oranlarını düşürmeyi vaat eden Bolsonaro, polisin siyasi nedenlerle yaptığını söylediği bir saldırgan tarafından bıçaklanmasından sonra, geçtiğimiz ay beklenmedik bir ilerleme kaydetti. Aşırı Sağcı aday, genel seçim kampanyasına katılmayı bırakmaya zorlanması nedeniyle, Brezilyalılara ulaşmak için “Facebook”, “Twitter” ve “Instagram” gibi sosyal medya platformlarındaki faaliyetlerine ağırlık verdi.
Oylamadan bir hafta önce Bolsonaro’nun oyları yükseldi. Bolsonaro’nun muhalifleri bile, onu ülkedeki pek çok politikacının karıştığı yolsuzluk skandallarıyla lekelenmemiş “temiz” bir aday olarak kabul ediyorlar. Bolsonaro geçtiğimiz Cumartesi günü Twitter’dan şöyle yazdı: “Brezilya’yı seviyoruz, aileyi ve çocukların masumiyetini savunuyoruz, suçlulara gerektiği gibi muamele ediyoruz ve yolsuzluk skandallarına karışmıyoruz.”
Taraftarları, Brezilya’nın başkentinde onu desteklemek için düzenlenen bir mitingde Bolsonaro’yu Brezilya için bir kurtarıcı olarak gördüklerini söylediler. Mitinge katılan devlet çalışanı Casio de Oliveira, şiddetli siyasi ve ekonomik krizlere maruz kalan komşu ülkeye işaret ederek şu ifadeleri kullandı: “Bolsonaro, ülkenin en güzel günü… O, daha iyi bir ülke için umudumuz. Bolsonaro seçilmezse, Venezuela’ya dönüşeceğiz.”
Lübnan asıllı mevcut Başkan Michel Temer seçimlere katılmıyor. Temer, 13 milyon işsizin, artan kamu borcunun, yüksek enflasyonun ve rekor suç oranlarının olduğu bir ülkede sevilmeyen bir politikacı olarak görevden ayrılacak. Büyük bölünmeler yaşayan ve gergin bir atmosfere sahip olan ülkede, yetkililer 83 bin oy verme merkezindeki ilk turun güvenliğini sağlamak için 280 bin güvenlik personeli ile olağanüstü güvenlik önlemleri aldılar.