Belçika Yabancılarla İlişkiler ve Göç Bakanı Theo Francken, Brüksel’de Büyük Camii adıyla bilinen İslam Merkezi Camii imamının yasal ikamet belgelerinin feshedilmesine karar verdi. Mısırlı imam, bakanın kararını temyize götürdü.
Konuyla ilgili imamla görüşmek isteyen Şarku’l Avsat’ın iletişim kurma çabaları başarısız oldu. Bakan’ın ‘RTL’ televizyon kanalına yaptığı açıklamaya göre, Brüksel’deki basın araçları dün, Francken’in, imamı, radikal bir selefi olarak görmekte olduğunu ve toplumun güvenliği için tehdit oluşturduğunu düşündüğünü bildirdi. Bakan, “Brüksel’deki Büyük Cami’de bir sorun olduğunu herkes bilir. Söz konusu imamın radikal biri olduğuna dair açık işaretler gördükten sonra, ikametini feshetme kararı aldım” şeklinde konuştu.
Belçikalı Bakan, oturum izninin feshedilmesinin etkisi olarak, İslam ülkeleri ile gerginliğin tırmanması ihtimali konusunda konuşarak, “İslam ülkeleriyle, mesela Türkiye ile aramızda zaten gerginlik bulunmakta. Fakat aynı zamanda Belçika sorumluluklarını da yerine getirmeli” dedi. Bakan, aldığı karara yönelik imamın temyiz mahkemesine başvurduğuna dikkat çekerek, “İnanıyorum ki nihayetinde benim kararım geçerli olacak” ifadelerini kullandı.
Francken, “Onun radikal bir adam olduğuna ve bunda ısrarlı olduğunu gösterten birçok delil bulduk. Toplumumuz ve ulusal güvenliğimiz için tehdit oluşturuyor” dedi.
Bakanlığın aktardığı bilgiye göre Mısırlı imamın adı Abdulhadi es-Sevif.
Yabancılarla ilişkiler ofisi sözcüsü, “Temyiz kararı ilgilendirmiyor, es-Sevif’in hala 2018 yılının mayıs ayı sonunda Belçika topraklarını terk etmesi gerekiyor” açıklamasında bulundu.
Radio Télévision Belge Francophone (RTBF) televizyon kanalının bildirdiğine göre, Mısırlı imam, 13 yıldır Belçika’nın Brüksel şehrinde yaşamaktaydı.
Brüksel’deki İslam Merkezi İmamının Şarku’l- Avsat’a daha önce, Suudi Arabistan’da terör eylemlerine karışan kişilere karşı verilen ölüm cezaları hakkında yaptığı yorumda, “İnsanları öldüren, parasına, namusuna ve özel mülklerine saldıran kişi teröristtir; çünkü bunlar Allah’ın haram kıldığı şeylerdir. Gerçekten cezalandırılması gerekir, çünkü yaratıcı dışında hiç kimse kimseyi öldürme hakkına sahip değildir. Bu tür suçları işleyen kişi Allah’ın sınırlarını aşmış olur. Mutlaka kısas uygulanmalı. Her devletin kendine göre bir kanunu, ayrı bir sistemi var. Her devletin içişlerine saygı duyulmalıdır. Yargının kararlarını içeride veya dışarıda yorumlamamalı, eleştirmemeliyiz” ifadelerini kullanmıştı.
Geçtiğimiz ay, Belçika Yabancılarla İlişkiler ve Göç Bakanı Theo Francken, kamu güvenliğine tehdit oluşturan kişilerin sınır dışı edilmesine izin veren kanunlarda yapılan son değişiklikler uyarınca, 18 yaşında Müslüman bir gencin ikametgahını feshetmişti. İkamet hakkı feshedilen genç, İmam el- İlmi Amuş’un oğlu ki Belçika makamları, onu da Hollanda yakınlarındaki Fervier sınır camilerinde nefret ve radikalizm konuşmaları nedeniyle sınır dışı etmişti. Söz konusu kişinin nefret konuşmaları yapmakta olduğu ve iki yıl önce Cezayirli Muhammed Murah’ın gerçekleştirdiği saldırıyla ilgisi ortaya çıkmıştı.