Filistinli mültecilerin geri dönme haklarını savunmak ve 70 yıldır devam eden Nekbe’ye son vermek için Filistin ulusal güçleri tarafından Gazze Şeridi’nde başlatılan ‘Büyük Dönüş Yürüyüşü’ protestolarına geçtiğimiz 2 gün boyunca Batı Şeria ve 1948’de işgal edilen Filistin topraklarından yüzlerce Filistinli katıldı.
Bu bağlamda Filistinli gençler ve işgal güçleri arasında Batı Şeria’nın farklı bölgelerinde çatışmalar yaşandı. İşgal güçleri, göstericileri dağıtmak için çatışmalar sırasında gerçek mermi ve göz yaşartıcı gaz kullandı.
Filistin yönetimi tarafından dün yaşanan olaylardan sonra yayınlanan bildiride, İsrail işgal ordusunun ve Yahudi yerleşimcilerin Gazze Şeridi ve Batı Şeria’da yaşayan Filistin halkına karşı yürüttüğü uygulamalar kınandı. Bildiride, “İşgal ordusu, Gazze Şeridi’ndeki barışçıl halk gösterilerine gerçek mermilerle saldırdı. Yahudi yerleşimciler ise Burin köyündeki tarım arazilere saldırdı ve Burka köyünde de ırkçı sloganlar atarak 100 zeytin ağacını kesti. Filistin’deki araçlara ve Filistin köylerine saldırmak, halkımızın yalnızca meşru haklarına olan bağlılığını artıracaktır” ifadelerine yer verildi.
Bildiride, ayrıca İsrail hükümetinin ‘işgal ordusunun soğukkanlı bir şekilde vatandaşları öldürme ve terörist yerleşimcilerin topraklara, halka ve kutsal yerlere yönelik saldırılarını koruma sorumluluğunu’ taşıdığı vurgulandı. Aynı şekilde başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) olmak üzere uluslararası toplumdan savunmasız Filistin halkına uluslararası koruma sağlanması ve İsrail hükümetine ‘Filistin halkına ve topraklarına karşı işlediği suçları durdurması için’ baskı yapılması çağrısında bulundu.
1948’de işgal edilen Filistin toprakları
İsrail’deki (1948’de işgal edilen topraklar) Arap vatandaşları liderliği, İsrail’in bağımsızlık yıl dönümünde yıllık düzenlenen Büyük Dönüş Yürüyüşü için sahil kenti Atlit’i (Hayfa’nın kuzeyi) tercih etti. Filistinli şehitlerin anısına 1 dakikalık saygı duruşuyla başlanan ve Mawtini marşıyla sona eren yürüyüşün kapanış törenine el-Celil, el-Muselles ve el-Nakab’dan yaklaşık 20 bin kişi katıldı. Yerlerinden Edilmiş Hakların Savunulması Komitesi’nin Başkanı Süleyman Fahmavi, Gazze ve diğer bölgelerdeki geri dönüş yürüyüşlerinin organizatörlerine övgüde bulundu. Fahmavi, “Büyük Dönüş Yürüyüşü öncülerine selam, Batı Şeria’daki mülteci kamplarına selam! Geri dönüş gününün yapımcıları sizlersiniz” açıklamasında bulundu.
Yüksek Arap Takip Komitesi Başkanı Muhammed Bereket de yaptığı açıklamada, “Biz, dünyanın her yerinden dönüşünüz için geri dönüşün muhafızlarıyız. Gazze halkını geri dönüş yürüyüşleriyle selamlıyoruz. Kudüs’ün bağımsız bir Filistin devletinin başkenti olduğunu onaylıyoruz. Bizler, bu günlerde, anavatan kimliğini ve tarihin gerçeklerini tahrif etmek istedikleri için buradayız. Filistin olarak adlandırılan ve öyle kalacak olan anavatan kimliğini yaymaya geldik” ifadelerini kullandı. Bereket, ayrıca “Nekbe’nin acı verici bir anı olduğunu biliyoruz. O an, sadece bir halk anısı değil, evlerinden, topraklarından ve köylerinden koparılan mülteciler için kişisel bir konudur. Nekbe’nin anısı acı verici, ama 70 yıllık Nekbe’deki konumlarını ilan etmeye gelen bu kalabalıklar, bu toprakların kimliğine ve aidiyetine sahip olduklarını gösterecek ümit ve hak şelalesidir. Bu halk, toprak ve vatandır. Biz, her yerdeki halkımıza, Ürdün, Lübnan ve Suriye’deki mülteci kamplarındaki insanlara, ‘geri dönüşlerini beklediğimizi, toprakların, mekanların ve geri dönüşün muhafızları olduğumuzu’ anlatmak için buradayız. Sufiyye’den, Atlit’ten, İczem’den, el-Bassa’dan, el-Abusiyye’den, el-Tantura’dan ve 530 köyden ailem, kardeşlerim, halkım! Sizin geri dönüşünüzü bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Filistin halkını destekleyen birçok Yahudi solcu da gösterilere katılırken, Zohrot derneğinin kurucusu ve yöneticisi Eitan Bronstein, Yahudiler adına bir konuşma yaptı.
Çok sayıda Filistinli Cuma namazı sonrasında barışçıl yürüyüşler düzenledi. İsrail işgal güçlerinin bastırmaya çalıştığı yürüyüşlerde, çatışmalar patlak verdi. Bu bağlamda el-Halil şehrinde, Nablus şehrindeki Kafr Kaddum ve Beyta beldelerinde, Ramallah’taki Nebi Salih, Bil’in, Ni’lin ve Mazraa el-Ğarbiyye beldelerinde çatışmalar yaşandı. Filistinli gençler, Batı Şeria’nın merkezindeki Ramallah ve el-Bire’nin girişlerini kapatırken, İsrail ordusunun Gazze’deki geri dönüş yürüyüşüne müdahalelerini protesto etmek için araç lastiklerini ateşe verdi.
Radikalizm yanlısı Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere karşı saldırılarda bulunurken, Nablus’un güneyindeki Burin köyünde bulunan 100 zeytin ağacını kesti. Batı Şeria’nın kuzey yerleşim dosyası sorumlusu Ghassan Douglas, zeytin ağaçlarının Filistin vatandaşı Muhammed Reca’ya ait olduğunu belirtti. Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilerin arazilerine saldırdığını söyleyen Douglas, bazıları 60 yıllık olan zeytin ağaçlarının ve birkaç badem ağacının kesildiğini vurguladı. Ghassan Douglas, Yahudi yerleşimcilerin kaçmadan önce kayalık alanlara ırkçı ve düşmanca söylemler içeren bazı yazılar yazdığını söyledi. Aynı şekilde Burin köy konseyi başkanı Yahya Kaddus da saldırıları ‘katliam’ olarak nitelendirirken, köyün ilk kez saldırıya uğramadığına dikkati çekti. Yahudi yerleşimcilerin dün sabah köy sakinlerinin topraklarına saldırıp onlarca zeytin ağacını kestiğini belirten Kaddus, yerleşimcilerin saldırdığı arazinin Reca ailesinin tek geçim kaynağı olduğunu vurguladı. Yahya Kaddus, ayrıca yerleşimcilerin Arapların öldürülmesi yönünde ırkçı sloganlar attıklarının da altını çizdi.
Öte yandan 20 Nisan sabahı bir grup Yahudi yerleşimci, Ramallah’ın doğusundaki Burka köyüne saldırarak, ırkçı söylemlerde bulundu. Yahudi yerleşimciler duvarlara da ‘Burası bizim ülkemiz, buradan defolun teröristler!’ yazdı.