Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Canbolat’ın Tweetleri ve Avn’ın dokunulmazlığı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Bu dönem Twitter dönemi. Donald Trump’tan Mukteda es-Sadr’a, Saad Hariri’den ve Enver Karkaş’a kadar herkes bu silahı kullanıyor. Politikacının artık uzun bir basın röportajına veya uzun bir televizyon demecine ihtiyacı yok. Birkaç dikkat çekici kelime yeterli.

Zamanlaması uygun düştüğünde, ormanda çıkan yangın gibidir. Dünyanın en ileri ekonomisinin lideri ve tarihin en güçlü ordusunun Başkomutanının dünyayı Twitter üzerinden yönlendirmeyi tercih etmesi basite alınacak bir hadise değildir. Birkaç kelime, müttefik ve rakipleri endişelendirebilir, piyasaları ve hisse senedi borsalarını sallayabilir. Trump, küresel köyde bu iletişim yöntemini uyguladı ve birçoğu da ona katıldı. “Twitter”, ifade etme, fikirleri yayma ve başkalarını karalama fırsatı verir. Özellikle ortalığın toz duman olduğu zamanlarda, iyi bir temizlik malzemesidir.

Bu zorlu mesleğe gelecek olursak, önceden yetkililer gazeteyi rehin alabilir ve haberlerin okuyucuya ulaşmasına mani olabilirdi. Bir cümle veya makale ya da kafa karışıklığına neden olabilecek bir kelime nedeniyle bir ülkeye girmesi engellenirdi. Teknolojik devrim oyunun kurallarını değiştirdi, sınırları, sansürleri ve kırmızı kalemleri zorunlu emekliliğe itti. Her vatandaş bir gazeteciye dönüştü, sosyal medya kuruluşları etkin hale geldi, doğru ve karşıt olan yani benzemeyen şeyler aynı mecrada akmaya başladı. Bu devrim, gazete sayfalarını, ekranları, ulaştırma bakanlarını ve editörleri silip süpürdü.

Velid Canbolat bu etkili silahın önemini erkenden fark etti. Onun geleneksel eğilimini yansıtan iğneleme ve az konuşma alışkanlığı, tweetlerini sevenleri ve karşı çıkanları nezdinde ilgi odağı haline getirdi. Twitter’ın bir füzeden daha yıkıcı ve hançerden daha fazla acıtıcı olabileceğini biliyordu. İşte size usta bir oyuncu… Bazen içine kapanık bazen de parlayan bir yıldız… Bazen sessiz kalır, bazen de ifşa eder. Velid Canbolat’ın, ziyaretçisini emekli olduğu veya olmak üzere olduğuna dair ikna çabası abesle iştigaldir. Parlamentodan oğlu Timur lehine ayrılması, siyasi arenadan ayrıldığı anlamına gelmez. Dilemiş olsa dahi dışarıda kalamaz. Siyasetle olan ilişkisi bir bağımlılık halidir. Canbolat kaygı ve rüzgâr yönlerini okuma uzmanıdır. Aşırı esnek ve aşırı sert olabilir. Ve bazen acılar onu cüretli davranmaya itebilmekte ve bu da kaybedeceği ve yenileceği bir savaşa girmesine neden olabilmektedir. Çatışmalar ve uzlaşmalarda uzmandır. Boksör sadece karşılıklı yumrukların ortasında rahat eder. Büyükler liginde oynamak onun alışkanlığıdır. Yeni bir boksör onu taciz ederse, oyunu düzeltmek ve onu büyük bir oyuncuya dönüştürme konusunda da hızlıdır.

Twitter kullanmak herkesin en doğal hakkıdır. Canpolat, Suriyeli mültecilerin, özellikle de Cibran Basil’in twitleri ve çıkışlarından sonra, içinde bulunduğu durumundan endişe duyduğuna dair birçok twit attı. Canpolat tweetlerini şu sözlerle tamamladı: “İlk andan itibaren başarısız olduğumuz bir dönemde yaşıyor olmamız talihsizliğimizdir.” Sosyal medya bir anda hareketlendi. Avn’ın destekçileri, sarayda oturan cumhurbaşkanını hedef alan bu ifadeden rahatsız oldular. Canbolat’a en sert suçlamalarla saldırdılar. Twitter dünyasında bu da onların hakkıdır. Fakat onlar, meseleyi daha da ileri seviyeye taşıdılar ve o eski dönemlerdeki “Dağ Savaşı”ndan bahsetmeye başladılar. Savaşçının en güçlü silahını en zorlu savaşlar için bekletmesi gerektiği gerçeğini görmezden geldiler ki gecikse dahi bu savaş kesinlikle gelecektir.

Velid Canbolat, Mişel Avn’ın ülkenin meşru cumhurbaşkanı olduğunu ve Hıristiyanların en az yarısını -son parlamento seçimlerine göre biraz daha fazla- temsil ettiğini inkâr edemez. Buna karşılık Avn, Canbolat’ın Dürzîlerin ezici çoğunluğunun lideri olduğunu görmezden gelemez. Ülke, öldürücü darbelere izin vermeyen bileşenlerin bir çadırı gibidir. Bu durum zehir içme, ardından dans etmeyi gerekli kılsa da, bu iki adamın birlikte yaşaması zorunludur. Gerçek şu ki, iki adam arasındaki hesap eskidir. 1980’lerde Batı Pazarının tepelerinde karşı karşıya geldiler ve çok fazla kan döküldü. Canbolat, politik hayatının çoğunu, Beşir Cemil’in geride bıraktığı savaş ortamında, toplumu, bölgesi için savaşarak geçirdi ve bu savaştığı aktörler arasında Emin Cemil, Semir Caca, Elie Hobeyka ve Mişel Avn vardır. Canbolat, Beşir’in İsrail işgalinin yarattığı iklimde saraya ulaştığına, Mişel Avn’ın da direnişin fırtınasının yarattığı iklimden beslenerek oraya ulaştığına inanıyor. Canbolat, son on yılda Lübnan’ı vuran suikastlar sonrasında Avn’ın muğlâk tutumunu ve mezhep Anlaşmasının getirdiği güçler dengesini manipüle etme konusundaki rolünü dillendirme konusunda tereddüt etmedi. Canpolat, Avn’ın kendisini engellemek için gizli bir proje yürüttüğünden şüpheleniyor. Bir başka General Emil Lahud’un da bir zamanlar kendisini engellemeye çalıştığına, ancak rüzgârın ona yardım etmediğine inanıyor.

Avn’ın başkan olarak seçilmesinden bir ay önce, başkan Canbolat açık bir tutum ortaya koymuştu. Semir Caca, Avn’ın Cumhurbaşkanlığına gelişini desteklediğinde Hıristiyan bloğu ile aralarındaki çatışmayı engellemek için onu desteklemekten başka alternatifi yoktu. Bu tavrın nedeni Avn’ın sürgünü ve Caca’nın hapis cezası sırasında gerçekleştirilen dağ uzlaşması arzusundan dolayıdır. Saraya ulaşma en büyük düşman ve rakiple bile uzlaşmayı gerektirmektedir. Avn “Ma’rab anlaşması” zehrini içti ve Caca’nın desteğini kazandı ve sonra Saad Hariri’nin ve Canpolat’ın desteğini aldı. Fakat Lübnan’da saray zor bir meseledir. Mekanizma zaten devre dışıdır. Ne yolsuzluk ortadan kalktı ne de devlet olma hayali ilerledi. Sözleşmelerin felaketi, muhaliflerden önce, o makama ulaşmaya çalışanların gölgesinde başlıyor. Lübnan’da bulunuyorsan Lübnan’da olduğunu hatırlamak zorundasınız. Mişel Avn, Lübnan parlamentosunun çekicinin Nebih Berri’nin elinden çıkmasının hayalini hep görmüştür. Saray dâhil hediyeler veren Hizbullah’ın bu büyüklükte bir hediye vermeye hazır olmadığı kısa bir süre sonra anlaşıldı. Avn’ı sarayda görmemeyi hayal eden Berri, bu büyüklükteki bir hediyeyi partiden alamadı. Mevsim zehir yutma mevsimidir ve Canbolat, özellikle 7 Mayıs 2008’de Hizbullah eliyle bunu yutmuştur.

Eski Lübnan siyaset mutfağının temel bileşeni zehirdir. Anlaşmazlık bileşenlerinde bu zehir daha fazla alınmak zorundadır. Avn’ın saltanatının dokunulmazlığı, her zamankinden daha fazla, son parlamento seçimlerinde desteğini iki katına çıkarmış olan Semir Caca ile anlaşmasını sürdürmeye bağlı olduğu görülüyor. İki adam arasında bir ayrılık meydana geldiğinde, bu dönemi sınırlayacak bir savaşın eşiğine gelinmiş olacak ve bu durum kendi topluluklarında dahi olumlu karşılanmayacaktır. Berri zamanlama seçimi uzmanıdır ve Canbolat Tweet atma konusunda tereddüt etmeyecektir.