Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Casusların piri Fransız Philippe Rondot öldü | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

General Philippe Marie Louis Rondot, birkaç gün önce, 81 yaşında öldü. Rondot, sıradan bir asker değildi. 2. Dünya Savaşı’nın ardından Fransa’nın en şöhretli ajanıydı.

Rondot’un hayatını yazmak isteyen biri onu nasıl tanıtmalı? O sadece 1960-1964 yılları arasında Cezayir İç Savaşı’nda büyük bir rol oynayan ve “İslam ve Müslümanların Bugünü” adlı kitabın yazarı eski Fransız Casus General Pierre Rondot’un oğlu mu? Yoksa Fransız istihbaratının “Max” kod adlı, sadece ülkesinin çıkarları için çalışan bir ajan mıydı? Kendisinden bu şekilde bahsettiğimizde Fransız istihbaratına çalışan babasının başarısını genç yaşta yakaladığını söyleyebiliriz. Belki de onun hayatını kaleme almak isteyen bir yazar, Fransız istihbaratında gösterdiği başarı nedeniyle kazandığı, Arapların, Türk idaresine karşı gerçekleştirdiği isyanda büyük rol oynayan Lawrence’a takılan “Colonial” lakabıyla anabilir.

İşin gerçeği Rondot, bütün bu vasıfları bir arada bulunduran hatta daha fazlasına sahip bir casustu. Çünkü hem büyük bir entelektüel hem de en üst seviyede bir akademisyendi. Siyasi bilimler alanında doktora yapan Rondot’un yazdığı kitaplar Arap dünyasındaki şöhreti nedeniyle kendisinin de çok iyi konuştuğu Arapça dilinde yayınlanmıştı. Rondot, 1978 yılında “Suriye”, 1979 yılında “Irak”, 1980 yılında “Ürdün” ve yine 1980 yılında çok sayıda üniversitede ders kitabı olarak okutulan “Arap-İsrail Barış Duyguları” adlı kitapları yazdı. 1982 yılında “Ortadoğu ve Barış Arayışları” adlı bir kitap daha yazan Rondot son kitabını Baas Partisi’ne ayırdı.

Rondot’un Arap dünyası hakkındaki bilgisi sadece teoriden ibaret değildi. 1965 yılında Fransız istihbaratına katılan Rondot, ardı ardına üstlendiği görevler nedeniyle birçok Arap başkentinde bulunmuş, Arap dünyasını içerden tanımıştı.

Hayatının o dönemiyle ilgili bilgiler, onun Fransız devlet başkanlarının beğenisini kazanmasını sağlayan çok sayıda askeri faaliyete katıldığını gösteriyor.
Binbaşı olduğu dönemde Arap dünyası dışındaki başkentlerde de görev yapan Rondot, Soğuk Savaş döneminde Romanya’nın başkenti Bükreş’te Fransa’nın İstihbarat Ofisi Müdür Yardımcılığı’nı yürüttü. Hakkında halen söz konusu döneme ilişkin birçok soru işareti var. Bükreş günlerinde 3 gün boyunca gözden kaybolan Rondot’un aklının Romanya istihbaratı tarafından çelindiği de bu iddialardan biri. Döndüğünde yanında daha sonra eşi olacak Rumen bir kadın olması nedeniyle Fransız istihbaratı tarafından sorgulandı. Sonuçta Bükreş’ten geri çağrılarak bir süre Dışişleri Bakanlığı bünyesindeki “Araştırma ve Tahmin Merkezi”nde kızağa çekildi. Burada, Jacques Chirac döneminde Dışişleri Bakanlığı yapan Dominique de Villepin ile tanıştı.

General Philippe Marie Louis Rondot’un hayatında üç dönüm noktası vardı. 1981 yılında Dışişleri Bakanlığı’ndan ayrılarak Fransız istihbaratına katılması ve Arap dünyasının çeşitli başkentlerinde görev almasıyla Arap dünyasında büyük bir şöhret kazanacağı bir dönem başlamıştı. Lübnan’daki savaşın gölgesinde geçen 1986 yılında Fransız hükümeti Rondot’a aylarca Beyrut’ta rehin olarak tutulan Fransızları kurtarma görevi verdi. Ancak bu görevine gölge düştü. Fransız istihbaratının rehineleri kurtarmak için onları kaçıranlara para verip vermediği tartışması hep karanlıkta kaldı. Bilinen yenge şey ise Rondot’un rehineleri kurtarmak için Beyrut, Şam ve Tahran’daki bağlantılarıyla irtibat kurarak kaçıranları ikna etmeyi başarmasıydı.

Rondot, Lübnan’ı sorunları ve çıkmazlarıyla seviyordu. Fransa’ya döndüğünde evinin bahçesinde Lübnan sediri yaptırdı. Suriye’nin Baabda Sarayı’nı bombalaması üzerine Fransa Büyükelçiliği’ne sığınan Lübnan Askeri Yönetimi’nin Başbakanı General Mişel Avn’a yardım etmek için görevlendirildiğinde Lübnan’a geri dönme fırsatı yakaladı. Rondot, Avn’dan Lübnan Ordusu’nun bütün mevzilerini öğrenmişti. O döneme ait bilgiler, Mişel Avn’ın Fransa’ya götürülmesi operasyonunu planlayan ve yöneten kişinin Rondot olduğuna işaret ediyor. Rondot, Ağustos 1991’de Avn’ı Beyrut’taki Fransız Büyükelçiliği’nden çıkararak önce Kıbrıs’a, daha sonra da Marsilya sahili üzerinden Fransa’ya ulaştırmış ve Paris’in 50 kilometre doğusundaki bir eve yerleştirmişti.

Ancak Rondot’un en meşhur operasyonu Çakal Carlos lakabıyla meşhur Venezuelalı uluslararası terörist İlich Ramirez Sanchez’in yakalandığı operasyondu. 1994 yılında Sudan’ın başkenti Hartum’da düzenlenen operasyon sonucunda Çakal Carlos’u yakalamayı başaran Fransız istihbaratı, Carlos’u halen hapiste tutulduğu Fransa’ya göndermişti. Bu operasyon, Paris’te bazı Fransız istihbaratçıları öldüren Carlos’un takip edilmesi ve Sudan yönetimini Carlos’un yakalanması için Fransız istihbaratına yardım etmeye ikna edilmesi çalışmalarını da içeren zorlu bir süreç sonucunda gerçekleştirilmişti.

Birçok kişi Paris’te 80li yılların ortalarında yaşanan ve kentteki Yahudi mahallesinde bulunan Goldenberg adlı restoranın saldırıya uğradığı terör olayını hatırlar. Fransız istihbaratı, bu saldırının faillerinin Avrupa’da faaliyet gösteren Ebu Nidal adlı çeteyle bağlantısı olduğunu keşfetmişti.

Fransız istihbaratı, olay sonrasında bir kez daha Rondot’a başvurdu. Birçok kez çetenin başı olan Ebu Nidal ile görüştüğünü ve bundan utanmadığını itiraf eden Rondot, Ebu Nidal’dan çetesine dokunmama karşılığında Fransa’da eylem yapmama sözü almıştı. 2002 yılında Bağdat’ta karanlık bir olay sonucunda ölen Ebu Nidal ile yaptığı bu anlaşmanın meyvelerini 1990 yılındaki Fransız ve Belçikalı rehinelerin serbest bırakılmasıyla toplamıştı.

Rondot’un en bilinen özelliği gerçekçiliği ve ikna kabiliyetiydi. Onun hayatı, sağcı ya da solcu birçok hükümet ile kurduğu başarılı ilişkilerle doludur. 90lı yılların başında bir askeri istihbarat birimi kuran Rondot, 1997 yılından emekliliğe ayrıldığı 2005 yılına kadar bu birimin başkanlığını ve Fransız istihbaratıyla koordinasyonunu üstlendi. Bu görevinin ardından da Paris’in renklerinden uzak bir kasabada yaşamını sürdürerek ölümüne kadar burada kaldı.