Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Çeçen asıllı Aslan S., Almanya’da DEAŞ’a üye olmaktan yargılanıyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

29 yaşındaki Alman DEAŞ üyesi “Aslan S.”, yabancı bir terör örgütüne üye olma suçlamasından dolayı Hamburg’da duruşmaya çıktı. Sanığın, Çeçen asıllı olduğu ve 14 yıl önce Almanya’ya göç ettiği belirtildi.

Hamburg başsavcısı, söz konusu sanığı “askeri eğitim amaçlı olarak Suriye’de terör örgütüne katılma ve Suriye’deki Kürt bölgelerinde DEAŞ saflarında savaşmakla” suçladı. Sanık, Bremen şehrinin terör meselelerine dair yaptığı bir anlaşma nedeniyle Hamburg’da yargılanıyor.

Kobani’de savaş alanlarında görüntülendi

Çeçen asıllı Aslan S., geçtiğimiz Eylül ayında Bremen’de polis ve terörle mücadele birimleri tarafından tutuklandı. Sanık, DEAŞ tarafından internet aracılığıyla yayınlanan bir videoda Hamburg savcılığı tarafından tespit edildi. Aslan S., videoda 2014 yılının Eylül ayında Kürt güçlerin kontrolündeki Kobani’de savaş alanlarında görüntülendi.

Sanık videoda, yüzünü bir örtü ile kapatmış ve görünmemek amacıyla bir duvarın arkasına gizlenmişti. Ancak savcılık tarafından yapılan açıklamada, video analiz edilirken sanığın kolay bir şekilde tespit edildiği belirtildi. Bu çerçevede savcılık, yargılama sırasında mahkemeye, Aslan S. aleyhinde bir video da sundu.

Sanığın duruşması, yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleşti. Gazeteciler, davaya yoğun katılım gösterdi. Gazetecilerin yanlarında yalnızca defter ve kalem bulundurulmalarına izin verildi.

Sanık Aslan S., suçlamaları reddediyor

İddianameye göre, 2014 yılının Mart ayında Aslan S., çoğunluğunu Çeçenlerin oluşturduğu bir grup ile DEAŞ’a katılmak üzere Türkiye üzerinden Suriye’ye gitti. Gerekli eğitimi aldıktan sonra Kobani’de silahlı çatışmalara katıldı. Aslan S., Ocak ayında Almanya’ya, Bremen’deki ailesinin yanına geri döndü.

Sanık, duruşma sırasında DEAŞ’a mensup olduğu iddialarını reddederken, Çeçenya yakınlarındaki bir eğitim kampına katıldığını savundu. Kendisine yöneltilen tüm sorulara ise “Çeçenler, Çeçenlere karşı savaşmaz” şeklinde yanıt verdi. Sanık ayrıca, videoda görünenin kendisi olmadığını ve Kobani’de hiç bulunmadığını iddia etti.

Savcılık tarafından elde edilen delillere göre Aslan S., bir bacağından yaralı durumda. Yaralanma olayı Kobani’deki çatışmalar sırasında meydana geldi.

Bu bağlamda savcılık, Aslan S.’nin yabancı bir terör örgütüne üye olma suçlamasıyla dört yıl hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.

Aslan S. ile iki kez görüşen sanık itirafçı oldu

Öte yandan Hamburg mahkemesi, Gana asıllı DEAŞ’lı Hari S.’yi de terör suçlamasıyla üç buçuk yıl hapis cezasına çarptırdı. Hari S., Suriye’de terör örgütü faaliyetleri çerçevesinde Aslan S. ile iki kez görüştüğünü itiraf etti. Aynı şekilde mahkeme, bu itirafı “savaş ve cinayet eylemlerine katılmanın bir delili” olarak nitelendirdi.

Almanya’nın Bremen şehri, radikalizm yanlısı unsurların en yoğun olduğu alanlardan biri. Nüfusu 700 binden az olmasına rağmen Anayasayı Koruma Dairesi tarafından şehirde 500’den fazla radikalizm yanlısı aranmakta.

Dernek üyelerinin çoğu sabıkalı

Öte yandan Aslan S., “Kültür ve Aile Derneği” yasağına karşı olanlar arasında yer alıyor. Dernek, Bremen’de 12 adresi (daire ve dükkan) kapsayan ve 200 polisin katıldığı bir baskın sonrasında 2015 yılında İçişleri Bakanlığı tarafından yasaklamıştı. Bremen Eyaleti’nin İçişleri Bakanı Ulrich Maurer, o dönemde bir basın açıklamasında dernek üyelerinin çoğunun sabıkalı olduğunu ifade etmişti. Bakan, üyelerin en az dörtte birinin terör örgütü destekçisi olduğunun ve örgütler için para topladığının tahmin edildiğini duyurmuştu.

Güvenlik makamları telefon takiplerini artırdı

Diğer taraftan Almanya güvenlik makamları, terörle mücadele ve terör eylemlerini önlemek için yüksek güvenlik planları bağlamında cep telefonlarını takip uygulamalarını artırdı. Almanya hükümeti, istihbaratın bu yılın ilk yarısında cep telefonlarının konumlarını belirlemek üzere 103 binden fazla sessiz mesaj gönderdiğini ve bu oranın geçtiğimiz yıla göre iki kat arttığını ifade etti.

64 dava açıldı

Handelsblatt gazetesi tarafından 7 Ağustos’ta yayınlanan bir haberde, telefonların yerinin tespit edilmesi amacıyla Alman hükümeti tarafından geçtiğimiz yıl yaklaşık 29 bin mesaj gönderildiği belirtildi. Aktarılana göre federal polis de 20 vakada hücresel ağ hakkında bilgi talep ederken, konuya dair 64 dava açıldı.

Federal Asayiş Dairesi Başkanı Holger Münch gazeteye yaptığı açıklamada, “İnternet, yasalarla kontrol edilmeyen bir alan olamaz. Halkı ve şirketleri korumak zorundayız” ifadelerini kullandı.