‘İhvanı Müslimin’ cemaatini savunan şahısla yapılan bir tartışma olduğu zaman, dikkat ve hayreti celbeden değerlendirmelerin en çoğu, cemaatin tarihi, şahsiyetleri ve olayları hakkındaki korkunç cehalettir.
Bir cemaati, bir partiyi, grubu ve tarafı savunmaya, veya kusurlarını görmemeye direnen bir kimse farz edelim. Onun savunduğu cihetin hakikati nedir?
Bununla ilgili şunu hatırlıyorum, bir toplulukta cemaate fanatik bağlı, meraklılardan biriyle karşılaştım. Şiddetle cemaatinin temiz olduğunu savunuyor, yani suç ve terör tarihini, bunların büyük bir iftira olduğunu söyleyerek inkâr ediyordu. Ona şunu dedim: Yargıç Ahmet El-Haznedar, Hükümet Başkanı Ahmet Mahir, Mahmut Nakraşi, Kahire Polisi Selim Zeki, sinema merkezinin bombalanması, Metro ve diğer sinemanın bombalanması, Groppi, Shecoril işyerlerinin yakılması….vs. Bu sadece Subayların yönetiminden önce 1952 Haziran ayında kral zamanında yapılanlardır.
Bütün bunları ilk defa duyduğundan direndi. Hele bomba yüklü araç yapan, özel suikast eylemleri düzenleyen ‘özel teşkilat’ hikayesinden hiç bahsetme! Patlayıcı kemer icadında onların üstüne yoktur. Bu konuda emsallerinden üstündürler. Ki, bu patlayıcı kemer 1954 yılında Başkan Abdunnasır’e karşı meşhur ‘menşiye’ eyleminde ortaya konulmuş şekillerden biriydi.
Ya, Seyit Kutub’un kontrolünde yönetimi ele geçirme hedefiyle en tehlikeli askeri terör eylemi düzenlenmesine ne diyeceksin? Daha bunda bir problem yok. Asıl ona giden yol. Trafonun bombalanması, köprülerin ve Nil sularının taşmasına sebep olacak barajların hedef alınması, Mısır deltasında oturan ve sele kapılma ihtimali olan Mısırlı halkın toplu ölümleri!
65 örgütü olarak bilinen örgütün de, bu örgütün bir üyesi olduğu tespit edilmiştir. 65 örgütünün yöneticilerinden biri de Ali Aşmavi’dir. Onun bir kitabı var. Bu kitapta örgütün hikâyesini detaylı olarak anlatıyor. Cemaati hamasetle savunan arkadaşım, kesin bu kitabı okumamıştır. Belki de İhvan’ın propagandasıyla lider Ali Aşmavi’nin sözlerini, sadece bir iftira olduğuyla yetinecektir.
Benim mükemmel bir kütüphanem var. Büyük kısmı İhvan’ın kendisinin yazdığı ihtilalcı tekfiri fikirlerini ortaya çıkaran telif eserler. Gizemli fiil, cinayet, casusluk gibi eylemleri detaylı olarak anlatıyor. Mesela onlardan biri İhvan’ın içindeki ‘özel teşkilat’ın liderlerinden biri olan, Salah Şadi’nin hatıralarıdır. Daha pek çok kimsenin hatıra kitapları vardır kütüphanemde.
Bu kütüphanenin içinde geçen asırda ellili yılardan seksenli yıllara kadar ‘İhvan Cemaati’ ile karşılaşan subayların kitapları da vardır. Eski Devlet Güvenlik Teşkilatı Başkan Vekili General Fuat Allam’ın kitabı bu konu ile ilgili gelir bana. O bulunduğu hapishaneden idam hükmünün uygulanacağı hapishaneye giderken, Seyit Kutup’a eşlik eden kimsedir. Maalesef Fuat Allam’ın kitabının başka baskısı yok. Kitabının adı: “Menşiye’den Mınassa’ya… İhvan ve Ben” Menşiye 1954 yılındaki Nasır suikast eyleminin yapıldığı yer, Mınassa 1981 yılında Kahire’de askeri şeref tribününde Başkan Enver Sadat cinayetinin olduğu platformdur.