Diyanet İşleri ve Vakıflar Bakanı Muhammed İsa, Cezayir toplumunun dini kimliğine etki etmek için faaliyet yürüten bazı dini akımlar konusunda uyarıda bulundu. İsa, devletin ‘mezhep değiştirmeye çalışan Cezayirlileri’ cezalandıracak yeni yasalar çıkarma kararı aldığına işarette bulundu.
Bakan İsa, dün ülkenin doğusunda cami imamları ve din görevlilerine verdiği bir konferansta, “Cezayir 90’lı yıllarda radikalizm yanlıları ve güvenlik güçleri arasında yaşanan ve 150 bin kişinin hayatını kaybetmesine neden olan terör olaylarına neden olan ve halk arasında nefret ortaya çıkartan ithal fikirlere maruz kaldı. Cezayirli gençlerin geleneksel din anlayışından farklı fikirlere sahip olmak için ithal görüşlere ihtiyaç yok” ifadelerini kullandı.
Muhammed İsa, ne demek istediğini açıklamasa da, sözlerinden yurtdışındaki radikalizm yanlısı gruplara katılıp bir süre sonra şiddet olaylarına karışan yüzlerce gence atıfta bulunduğu anlaşıldı.
İsa, konuşmasında Cezayir’in bu kaosun ve nefret söylemlerinin üstesinden gelmeyi başardığını vurguladı. Ülkedeki dini geleneğin altını çizen İsa, bu zamana kadar Cezayir halkını, ülkeyi bölmek isteyen ve devlet gözetiminde bulunan mezhepçi aşırılıklardan koruyanın bu gelenek olduğuna vurgu yaparak, söz konusu mezhebin güvenlik görevlilerince takip edilen Şiiler olduğuna işaret etti.
Diyanet İşleri ve Vakıflar Bakanı, 2014 yılında göreve geldiğinden beri, hükümetin Cezayirli meşhur din adamlarının çalışmalarını ve eserlerini ortaya koyarak ‘yerel dini otoriteyi’ koruma çabalarına atıfta bulundu. Bu çabalar gençleri aşırılık yanlısı şeyhlerden ve Cezayirli olmayan dini otoritelerden uzaklaşmaya ikna etmek için bir yöntem.
Bakan İsa, imamları ve eğitimcileri Kur’ani eğitim vermeye ve yerel dini otoriteye dayanarak ülkeyi bu tarz tehlikelere karşı korumaya çağırdı. Bakan İsa ayrıca, ‘devletin inançları koruyacak, mehzepçilikle mücadele edecek ve Cezayirlilerin dini inançlarını değiştirmek isteyenleri cezalandıracak’ yeni yasalar çıkarmak konusunda karar aldığına da vurgu yaptı. Camilerin işlerini düzenlemek için kanunların yakında yayımlanacağını duyurdu.
Bakan İsa konferansta yaptığı konuşmasında, “Camilerde imamlar ellerinde bulunan müfredatın dışına çıkamayacak. 2008 yılından beri, hiçbir imam eğitim programa aykırı hareket etmedi. Hatta cami imamları yüksek eğitim düzeyine sahip ve Kur’an hafızıdırlar. Çünkü, eğitim müfredatı Diyanet İşleri ve Vakıflar Bakanlığı tarafından bir strateji olarak kabul edilmekte. Bu nedenle cami hatipleri vatana hizmet etmekte” dedi.
İki Tehdit: Kadıyanilik ve Şia
Muhammed İsa, kendisi ülkede bulunan Ahmediye (Kadıyanilik) ve Şia mezheplerine karşı savaş açmakta. İsa, devlet radyosuna verdiği son demeçte, “Cezayir kültüründen ve geleneğinden devraldığı dini değerler dışındaki akımları hedef aldı” ifade etti.
Ülkenin birçok camisinde toplumda bilinmeyen mezhepçiliğin yayıldığına vurgu yapan Bakan İsa, “Fikirleri çoğu Cezayirlinin inandığı merkezi İslam ile bağdaşmayan Ahmediye tarikatı ve Şia mezhebi gibi akımlar Cezayir toplumunu bozmaya çalışıyor” dedi. Cezayir’i kendi özünden uzaklaştırmaya, bölmeye ve mezhepçiliği yaymayı amaçlayan bu aşırılık yanlısı mezhepler konusunda uyarıda bulundu.
Bakan Muhammed İsa, “Peygamberimizin getirdiği dinimiz İslami ideolojilerden veya siyasi sömürüden etkilenmez” ifadelerini kullandı.
Cezayir’in 41 Milyonluk nüfusunun %0,1’ini 12 İmamcı Şii mezhebine bağlıların oluşturduğu tahmin edilmekle beraber, İran finansmanı ile ülkede mezhep propagandası yapılıyor. Ülke nüfusunun % 95,5’ini oluşturan Müslümanların % 99’u Sünni-Maliki mezhebine, %1’i ise İbâdi mezhebine mensup.
1880 yılında Hindistan’da, kurulan Ahmedilik (Kadıyanilik) tarikatı mensupları, kurucuları Mirza Gulam Ahmed’in Mesih ve Mehdi olduğuna ve vahiy aldığına inanıyorlar. Hindistan-Pakistan uleması bu inançları sebebiyle tarikatı İslam dışı ilan etti.
Bugün Hindistan, Pakistan, Afrika, Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’nin de dahil olduğu 207 ülkede faaliyetlerini sürdüren Kadıyânîler’in sayısının yaklaşık 10 milyondan fazla olduğu söylenmektedir.
Geçtiğimiz Şubat ayında Cezayir’de güvenlik güçlerince, aralarında ülkedeki Kadiyani tarikatı sorumlusunun da bulunduğu 12 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan kişilerden 5’i tutuklanmış, 4’ü göz hapsine alınmış ve 3’ü serbest bırakılmıştı.
Zanlılara, “yasal izin olmadan dernek kurmak, dinde kesin bir şekilde bilineni aşağılamak ve amacı ülkenin yüksek çıkarlarını tehlikeye atmak olan yabancı kaynaklı broşürün propagandasını yapmak için yayın ve dağıtım faaliyetlerinde bulunmak” suçları yöneltilmişti.