Cezayirli bir aile, 20 yıl boyunca ülkenin doğusundaki silahlı bir grubun saflarında faaliyet gösterdikten sonra hükümet tarafından başlatılan ve ‘teröristlerin tövbesi’ adı verilen uzlaşı politikası kapsamında silah bırakmaya ikna edildi.
Yetkililer, ‘teröristlerin tövbesi’ adını verdikleri bu gelişme ile ilgili haberleri, 12 yıldır yürürlükte olan ‘uzlaşı politikasının başarılı modelleri’ olarak örnek gösteriyordu. Ancak Cezayir’in yaşadığı iç savaşta ortaya çıkan bazı kökten dinci gruplar, bu politikayı, ‘çoğunluğun mantığını kutsallaştırdığı’ gerekçesiyle reddediyorlar.
Cezayir Savunma Bakanlığı kendi internet sitesinden bir açıklama yayınlarken “Silahlı kuvvetlerimizin çeşitli birimlerinin, terörle mücadele bağlamında gösterdiği çabalar, teröristlerin silahlarını bırakmasını sağladı. ‘Ebu Usame’ lakaplı F. Salih isimli teröristte silahını bırakanlar arasına katıldı. Ebu Usame’nin ailesinden 10 kişi, 26 Nisan’da ülkenin doğusundaki Cicel vilayetinde askeri makamlara teslim olmuşlardır” denildi.
En büyük örnek Ebu Usame
Ebu Usame 1998 yılında ülkede faaliyet gösteren radikalizm yanlılarına katılırken Cezayir Savunma Bakanlığı açıklamasında, “Ordu liderliğince benimsenen yaklaşım çerçevesinde birimlerimizin ülkemizi terörist grupların kalıntılarından arındırmaya yönelik kararlılığı ve azmi bir kez daha vurgulandı” ifadelerine yer verdi.
Teröristlere silah bırakma çağrısı
Öte yandan uzlaşı politikası çerçevesinde kalan teröristlere, operasyon yapılmasına gerek kalmadan silahlarını kendilerinin teslim etmesi için sık sık çağrılarda bulunuluyor. Gözlemcilere göre, bu politika Cezayirlilerin 2005 referandumunda desteklediği uzlaşı vaadini kapsamında gerçekleşiyor. Uzlaşı politikası, teröristlerin silahlarıyla birlikte teslim olmaları koşuluyla, yüzlerce radikalizm yanlısına yönelik hapis cezasının kaldırılmasını içeriyor.
Ordu bu açıklamanın ardından kendi internet sitesinde yüzleri kapalı kadın ve çocukların bulunduğu üç fotoğraf yayınlandı.
Teslim olan teröristlerin sayısı açıklanmıyor
Cezayir’de uzlaşı politikasına benzer bir girişim ile İslami Kurtuluş Cephesi (FIS) 2000 yılında kendisini feshetmiş 6 bin üyesi silahlarını bırakıp sivil uyum yasalarından faydalanmıştı. Daha sonra uzlaşı politikası geride kalan aktif terörist gruplara bir ‘hediye’ olarak sunuldu. Bundan yararlanan grupların en bilineni 2007 yılında silah bırakan Mağrib bölgesinin El Kaide’si olarak tanınan Selefi Vaaz ve Savaş Grubu (GSPC) oldu.
Uzlaşı politikası çerçevesinde teslim olan teröristlerin sayısı bilinmezken yetkililer onları ‘terörizmi nihayet ortadan kaldıran çözüm’ olarak görüyor. Bununla birlikte bu politika kapsamında silahlarını teslim etmiş olan teröristler siyasi partilerde yer alma veya seçimlere katılma haklarına sahip değiller.
Gelişmeler askeri tatbikatın sonra ermesiyle yaşandı
‘Teröristlerin tövbesi’ çerçevesindeki gelişmeler, Sahara’nın en büyük petrol sahası olan Ouargla’daki askeri tatbikatların sona ermesiyle eş zamanlı yaşandı. Tatbikatlar sırasında bir konuşma yapan Cezayir Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı Ahmed Gaid Salih, “Ordumuzun günümüz teknoloji ve modernliğine ulaşamadığını biliyoruz. Ancak tüm ordu kadrolarının, sorumluluk, dürüstlük, doğruluk ve güvenilirlik özelliklerine sahip olduğuna da eminiz. Silahlarını bırakan militanların, samimi niyetlerinin kalıcı olmasını umuyorum. Bu gelişmelerle birlikte, ordumuz, en meşru hedeflerimize ulaşabilmek adına başarıya giden yolda azim ve irade ile yürümeye devam edecektir. Her zaman üzerinizdeki sorumluluğu hatırlayın. Hangi rütbede olursanız olun sorumluluklarınızı bilin” ifadelerini kullandı.