Cezayir hükümeti, ceza kanunundaki bir maddeyi, bir çocuğun kaçırılması ve öldürülmesiyle suçlanan ve cezası kanıtlanan kişiye ölüm cezasının uygulanmasını sağlayacak şekilde geliştirmeyi planlıyor.
Bu ciddi çaba, Cezayir’de çocuk kaçırılması olgusunun boyutunu yansıtıyor. Bağımsız uzman ekiplerin hazırladığı istatistiklere göre, 2017 yılında 52 çocuk kaçırma vakası oldu ve bu çocuklardan 7’si öldürüldü.
Adalet Bakanı Et-Tayyib Luh, başkentte yaptığı açıklamada, hükümetin yolsuzluk ve kara para aklama ile mücadeleye ilişkin hükümler dahil yasa paketi incelemek için hazırlandığını söyledi.
Adalet Bakanlığı’ndan bir kaynak, çocukların kaçırılıp öldürülmesine karşı ağır cezalar getiren çok önemli olan bu proje üzerinde hukuk, sosyoloji ve psikoloji alanındaki uzmanların çalıştığını söyledi. Aynı kaynağa göre, ceza kanunu çocukları kaçıranların idam edilmesini öngörüyor.
Çocuklara yönelik şiddete karşı durmasıyla bilinen en önemli sivil toplum kuruluşu olan Cezayir Çocuk Haklarını Savunma Ağı’da bu projeye katılım oldu. Kurumun müdürü Aldurrahman Arar, geçen yıl 220 çocuğun kaçırılmaya çalışıldığını, bunların 20’den fazlasının kaçırılıp öldürüldüğünü, kaçırmaların nedenlerinin genelde aile içi anlaşmazlıklara bağlı olarak çocuğun rehin alınması olduğunu söyledi. Arar, hükümete; toplumumuzda görülen bu kaçırılma olgusuna karşı titiz olmaları çağrısında bulundu.
90’lı yıllarda hükümet ve militan gruplar arasındaki ‘kara on yıl’ adıyla bilinen çatışma döneminde, hükümet raporlarına göre 200 bin kişi ölmüş ve 20 milyar dolar kaybedilmişti. Uzmanlar, bu dönemde şiddet olaylarını yaşayan insanlardan çoğunun Cezayir’deki bu eylemlere karışabileceğini söylüyorlar.
Psikoloji uzmanı ve İnsan Hakları Ulusal Konseyi üyesi Sabrina Kahar, “Haziran ayında Cumhurbaşkanı’na kaçırma olgusu odaklanarak çocuk istismarı ile ilgili ayrıntılı bir rapor ilettik. Biz, Cezayirli ailelerin endişe kaynağı olan bu kaçırılma olgusunu azaltmak için, kamusal kurumları ve diğer aktörleri çabalarını iki katına çıkarmaya davet ettik” dedi. Kahar, ‘Aile, toplum ve devlet ve çocuğun haklarını korur. Devlet terk edilmiş çocukları himaye eder’ diyen Anayasa’nın 72. maddesine dikkat çekti.
Kahar, bir çocuğun kaçırılmasının medyada yer almasından sonra, ailelerin arasında korku dalgasının yayıldığını, kaçırılmaları korkusuyla çocuklarını okullara kendileri götürmek ve dışarıda beklemek zorunda kaldıklarını söyledi.
Sağlığın Geliştirilmesi ve Araştırılması Ulusal Komisyonu Başkanı Mustafa Hayati, gazetecilere yakın zamana kadar Cezayir toplumunda merak konusu olan bu kaçırılma olgusunu açıkladı. Hayati, “Polis istatistiklerine göre, yılda 100 çocuk ailelerinin evinden kaçırılıyor. Bu olgu son birkaç yıl içinde kötüleşti ve endişe verici haline geldi” dedi.
Hükümetin 23 yıl önce uygulamadan kaldırdığı ölüm cezasının çocuk kaçırma olgusunun artması sebebiyle yeniden geri gelmesi için Cezayir’de sesler yükseldi. 1994 yılında, son idam cezası uygulanan kişiler, yetkililer tarafından 1992 yılında Cezayir havaalanını bombalamakla suçlanan dört aşırılık yanlısı şahıstı.
Hükümet, geçen yıl bir uyarı uygulaması başlattı. Kaçırılma olaylarını kısa zamanda sonlandırmayı istediklerini, ama çalışma başladıktan bir yıl sonra uygulamanın sonuçlarının ne olacağını bilmedikleri açıklandı.
Cezayir İnsan Haklarını Savunma Derneği Başkanı, “Kaçırma vakalarını bildirme konusunda hazırlanan ulusal uyarı şeması, kaçırılma olgusunu ortadan kaldırmaz ama bunu azaltacaktır” dedi. İnsan hakları aktivisti, prensipte ölüm cezasına karşı olduğunu ifade ederek, “Ama, masum bir çocuğun yaşam hakkına saldıranlara karşı uygulanması çağrısında bulunuyoruz” dedi.