Cezayir’deki ilk ve orta dereceli okulların öğretmenlerin maaşlarının artırılması talebiyle başlattıkları grev ikinci günüde son buldu. Milli Eğitim Bakanlığı. grevin etkilerini hafifletirken, öğrenci ve velilerin rahat bir nefes almalarını sağladı. Eğitim, bugün normale döndü.
Cezayir resmi haber ajansı APS’nin haberine göre, Cezayir Eğitim Bakanı Nuriye bin Gabrit, yaptığı açıklamada, “Eğitim kurumlarındaki greve gitme oranı yüzde 12.45’i geçmemiştir. Derslerin devam etmesi için gerekli tüm önlemler alınmıştır. Tüm öğrenci ve velileri, çocuklarımızın yaşadığı tüm koşulların dikkate alındığı ve okul müfredatının zamanında tamamlanması için gerekli çalışmaların yapıldığına temin ederim” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Cezayir eski Enerji ve Madenler Bakanı Şekib Halil hakkındaki Cezayir’de doğal gaz çalışması yapmak isteyen bir İtalyan şirketin yapacağı anlaşmaların kolaylaştırılması için rüşvet aldığı ve komisyonlara müdahale ettiği iddia edilen davada, 2013 yılında çıkarılan tutuklama kararı yinelendi.
İtalya’nın Milan şehrinde önceki gün yapılan mahkemede, savcılık, İtalyan şirket ENI ve yan kuruluşu Saipem yetkililerinin 2007-2010 yılları arasında Cezayir’de anlaşma imzalanması karşılığında rüşvet verdiklerini ortaya koyan kanıtları açıkladı. Savcılar 2012’de aynı suçlamaları reddetmiş, dosyalar yeterli kanıt bulunmaması nedeniyle geçici olarak kapatılmıştı.
Reuters’ın haberine göre, Milan Mahkemesi iddia makamı, ENI yetkililerinin duruşmasında bu rüşvetin amacının rakip firmaları saf dışı edip Cezayir Enerji Bakanı’nın desteğini kazanmak olduğunu belirtti.
Milan Mahkemesi Başkanı, Cezayir hükümetine bağlı Sonatrach Şirketi ile ENI bünyesindeki Saipem şirketi davasının 12 Temmuz’daki duruşmasında sanıkların itirazları üzerine duruşmayı aynı ayın 19 ve 26’sına ertelemişti.
Hükümet karşıtı siyasi tutumları nedeniyle 2003 yılında görevinden alınan başkent Cezayir Mahkemesi eski Başkanı Muhammed Ras el-Ayn, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “İtalya’da görülen mahkemede eski bakan Halil’in yolsuzluk ve rüşvete karıştığını ispatlayan yeni delillerin ortaya çıkmasının ardından, Cezayirli savcının şüpheli bir şekilde kapanan dosyayı yeniden açması, yargının yürütme makamına tabi olduğunun bir kanıtıdır” ifadelerini kullandı.
Hakkında çıkarılan tutuklama kararı sırasında ABD’de bulunan eski Enerji Bakanı Halil, 2016 yılında Cezayir’e geri döndü. Halil’in üst düzey bir devlet görevlisi tarafından karşılanması, Cezayir yargısının Halil hakkındaki tutuklama emrini, ilan edilmemiş bir siyasi kararla askıya alındığı izlenimini bırakmıştı.
Davada yolsuzlukla suçlanan diğer kişiler arasında Halil’in Filistin asıllı ABD vatandaşı eşi ve oğlu ile Cezayir Dışişleri eski Bakanı Muhammed Becavi’nin yeğeni Ferid Becavi olduğu iddia edilen ve Cezayir eski Başsavcısı Bilkasem Zağmati’ye göre yaklaşık 200 milyon dolar tutarındaki rüşvet ve komisyon ödemelerine arabuluculuk eden diğer bir kişi daha bulunuyor. İtalya yargısı değeri 8 milyar euroyu bulan anlaşmalar için eski Enerji Bakanı Halil’in himayesindeki Sonatrach şirketi ile anlaşmalar yapan İtalyan şirketi yetkililerine aynı suçlamalarda bulundu.
İtalyan firması Saipem, ‘Sonatrach’ adlı şirkete Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan uluslararası mahkemelerde birkaç dava açtı. Soruşturmanın konusu olan projelerde, İtalyan tarafın kendilerini nasıl elde ettiğine ilişkin olarak, şirket, Cezayir ve İtalya’da sürdürülen 7 soruşturmadan 6’sının Cezayir’de tamamlandığını belirtti. 200 milyon dolarlık rüşvet skandalı olarak bilinen dava çerçevesinde Saipem, Sonatrach şirketinden 1 milyar euroluk tazminat talebinde bulundu.
Cezayir İstihbarat Servisi’ne bağlı adli polislerinin Sonatrach’taki yolsuzluk davaları ile ilgili eski Enerji Bakanı Halil hakkında iddianame hazırlamaları 2013 baharında o dönemde Paris’te tedavi gören Cezayir Cumhurbaşkanı Bouteflika’yı oldukça kızdırdığı biliniyor. 1939 yılında Fas’ta dünyaya gelen Halil, Bouteflika’nın çocukluk arkadaşı.
1999 yılında iktidara gelen Bouteflika, o dönem Dünya Bankası’nda çalışan Halil’i bakanlığa getirme konusunda oldukça ısrarcı davrandı. Tedavisinin ardından ülkesine dönen cumhurbaşkanı aldığı ilk kararla, İstihbarat Servisi’ne bağlı adli polislerin dağıtılması ve Adalet Bakanı Muhammed Şerefi’nin görevinden azledilmesi oldu. Tüm yetkileri elinden alınan istihbarat şefi 13 Eylül 2015’te görevden alındı.
Cezayir Başbakanı Ahmed Uyahya, geçtiğimiz ekim ayında yaptığı bir açıklamada, Sayın Halil, ciddi bir şekilde haksızlığa uğradı. Şunu açıkça söyleyebilirim ki, çok fazla sıkıntıya maruz kaldı” ifadelerini kullandı. Başbakan, taraf, şahıs veya şahıslara yönelik isim vermedi ve ülkede görev yapmış bir bakana yönelik yapılan ‘adaletsizliğin’ ardında kimlerin olduğuna ise değinmedi. Ancak Uyahya’nın açıklamalarından Halil hakkında soruşturma başlatan savcı anlaşıldı.