Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Cezayirli bakanı gerçekten Saddam mı öldürttü? | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Irak, İran ve Türkiye arasındaki Kürt bölgesinde 36 yıl önce uçağı düşürülen Cezayir Dışişleri Bakanı Muhammed Sıddık Bin Yahya’nın öldürülmesi, birkaç yıl önce tekrar gündeme geldi. Olayın kasıtlı olduğu ve failinin Irak’ın eski devrik lideri Saddam Hüseyin olduğu söylendi. Bu bilgilerin kaynağı eski Cezayir Ulaştırma Bakanı Salih Kucil’di. Kucil’in kaynak olarak bu denli ses getirmesinin nedeni ise Cezayir tarafından kurulan olayı inceleme heyetinin başkanı olması.

Ama birkaç gün önce eski Savunma Bakanı ve uzun yıllar ordunun güçlü bir adamı olan Halid Nizar’ın da bu bilgileri doğrulaması daha büyük bir şaşkınlık yarattı. Kazanın üzerinden 30 yıldan uzun bir süre geçti ve ilgisi olabilecek tarafların neredeyse tamamı hayat sahnesini terketti. Yani kazanın bu yeni yorumu hakkında şüphe etmemizi gerektirecek hiçbir neden bulunmuyor. Emekli General Nizar sadece Saddam’ı uçağı düşürme emrini vermekle suçlamıyor, devrin Cezayir Cumhurbaşkanı Şazeli Bin Cedid’i de Irak makamlarının işin içinde parmağı olduğunu ortaya çıkaran ciddi bilgilerin gizlenmesi ve açıklanmamasını emretmekle suçluyor.

Bin Cedid ordu tarafından sevilmiyordu. Ordu onu kaos ve istikrarsızlığın sorumlusu olarak görüyordu. Aşırıcı İslamcıların siyaset sahasına girmelerinin önünü açtığı ve Belhah gibi cihatçılara olan desteğin artmasını sağladığı için 90’lı yılların başlarında ordu tarafından görevinden uzaklaştırıldı.

Bin Yahya’nın uçağı kendisi ile birlikte 14 kişiyi daha taşıyordu. Hepsi de kazada hayatlarını kaybettiler. Bakanın uçağı Irak sınırını geçmesinden kısa bir süre sonra hedef alındı. Cezayir inceleme heyeti başkanına göre uçağın enkazı arasında uçağı düşüren roketin parçaları bulunmuş. Bu roket Rus yapımıymış ve seri numarası Irak ordusu envanteri arasında bulunuyormuş. Elde edilen bilgiler roketin Irak tarafından ateşlendiği ve uçağı hedef aldığını söylemek için yeterliymiş. Tabi ki olayın bir kazadan ibaret olduğunu ve roketin yanlışlıkla ateşlendiği yönünde teorilerde bulunuyor. Ama Saddam’ın kabalığı Cezayirlilere sorgulama ve araştırma fırsatı vermemiş. Olaydan kısa bir süre sonra Saddam Cezayir’i ziyareti sırasında da Cezayir makamları, ülkelerinde misafir olduğu gerekçesiyle bu konuyu açmaya cesaret edememiş. Ardından Bağdat’a gönderdikleri Ulaştırma Bakanı da Saddam ile bu konuyu görüşmek istese de başarılı olamamış ve Irak’ın bakanın ölümünden sorumlu olduğuna işaret eden olay inceleme raporunu kendisine teslim etmekle yetinmiş. Saddam’ın buna karşılığı ise, ”Irak’la ilişkilerinizi geliştirmeniz gerekiyor” olmuş. Sanki tehditkâr bir şekilde “evet ben öldürdüm!” der gibi.

Bu konuda cevabı verilmesi gereken en önemli soru şu, 1982 yılında başlayan ve sekiz yıl süren Irak-İran savaşının üzerinden iki yıldan kısa bir süre geçmişken savaşı durdurmak için arabuluculuk yapmasını kabul ettiği birini Saddam neden öldürdü? Çünkü Saddam’ın Cezayir’e karşı şüpheleri vardı. Yetmişli yıllarda Irak’ın Şah yönetimi ile yaşadığı sınır sorununu çözen anlaşma Cezayir’in arabuluculuğu ile imzalanmıştı. Ahmed Hasan Bekir’e karşı darbe girişiminde başarılı olup yönetime geçtiğinde Saddam bu anlaşmayı yırtıp atarak İran’a savaş ilan etti. İran’da zaten Şah yönetimi yıkılıp Humeyni iktidara gelmişti. Yine Saddam, Cezayir’in ABD’li rehinlerin serbest bırakılması konusunda İranlıları ikna etmeyi başaran tek taraf olduklarını biliyordu. Tüm bunlara rağmen Saddam, Bin Yahya’yı öldürmek zorunda değildi ve arabuluculuk teklifini reddetmekle yetinebilirdi. Ama Irak’ın eski devrik liderini tanıyanlar, rakiplerine mesaj gönderme yönteminin ve şeklinin bu olduğunu çok iyi bilirler.

Saddam Hüseyin, şiddete olan tutkusuyla tanınırdı. Yüzlerce yoldaşını, akrabasını, aşiretinin ve doğduğu kent Tikrit’in halkını öldürdü. Savunma Bakanı Adnan Hayrullah ve dayısının oğlunu bir uçak kazasında öldürdü. İki damadını ve Rafideyn nişanı ile ödüllendirdikten sadece birkaç ay sonra Bağdat valisini öldürdü. Birçok bakanı ve partiden yoldaşlarını farklı suçlamalarla öldürdü. Kısacası hükümetler ve bireyler için korkunç biriydi.

Ama yine de olaylar Saddam’ın umduğu gibi ve planları doğrultusunda gelişmedi. Bin Yahya’nın uçağının düşürülmesinden bir kaç ay sonra, kaybettikleri toprakları geri almayı ve Irak’ın güneyine kadar ilerlemeyi başaran İranlılara karşı savaşı kaybetmeye başladı. O zaman savaşı durdurma çağrılarını yenilemeye ve arabulucuları teşvik etmeye başladı. Yırtıp atmış olduğu Cezayir Anlaşmasına dönmeye hazır olduğunu deklare etti. Ama yine de arabulucu Bin Yahya’nın öldürülmesinin ardından savaş altı yıl daha devam etti.