Cezayir: Bu’lam Gimrase / Şarku’l Avsat

Cezayir Enformasyon Bakanı Cemal Kavan, 13 yıl önce yapılan barış ve ulusal uzlaşma anlaşmasının ön gördüğü ‘barış ile birlikte yaşama felsefesine’ övgüde bulundu.

Öte yandan güvenlik güçleri, teröre karşı yürütülen savaş sırasında ortadan kaybolanlarının yakınlarının düzenlediği protesto gösterisini engelledi.

Terörden en fazla etkilenen yerlerden biri olan Ayn el Defla vilayetinde ‘uzlaşma’nın 13. yıldönümü kutlanırken kayıp yakınları kurbanlar için adalet istiyor.

Kayıp yakınları çoğu İslamcı olan ve iç savaş sırasında kaçırılan sivillerin akıbetinin açığa çıkartılmasını ve sorumluların yargılanmasını talep ediyor.

Cezayir’de, terör şüphesiyle 1990’ların başında polis karakollarına götürülen yaklaşık 22 bin kişi hala ‘kayıp’. Kayıp Cezayirlilerin aileleri, güvenlik güçlerini sivilleri öldürüp, bilinmeyen yerlere gömmekle suçluyor.

Hükümetin dosyayı kapatma yolu olarak önerdiği tazminatı reddeden aileler, çocuklarının ‘gerçek kaderinin ortaya çıkarılmasını’ talep ediyor.

Söz konusu ‘uzlaşma’ anlaşması da, güvenlik görevlilerine karşı kaçırma, cinayet ya da işkence suçlamasıyla dava açılmasını önlüyor.

Cezayirliler, 29 Eylül 2005’te yapılan referandumda, silahlarını teslim etmeleri karşılığında militanların affedilmesini öneren ‘Barış ve Uzlaşma Anlaşması’nı desteklemişti.

Uzlaşma Yasası, Şubat 2006’da yürürlüğe girdi ve bazı suçlar işleyen İslamcıların siyasi partilere girişi ve seçimlere katılmaları engellendi.

Söz konusu anlaşmanın yıllardır uygulanmasına rağmen, tam olarak ne kadar aşırılık yanlısının ‘uzlaşmadan’ yararlandığı bilinmemekle beraber, 1996’da açıklanan Sivil Uyum Projesi ile de İslam Kurtuluş Cephesi’nin (FIS) 6 bin üyesi Cumhurbaşkanı Buteflika’nın affından yararlanmıştı.

Kutlamalar esnasında yerel askeri yetkililerle bir araya gelen Kavan, Cezayir’in Mali ve Libya’da çatışan tarafları yakınlaştırmaya yönelik çabalarına atıfta bulunarak, Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın onayladığı uzlaşma politikasının başarılı olduğunu söyledi.